Toplu taşıma kurum ve kuruluşları, karışabilecekleri her türlü maddi ve manevi kayba sebep olabilecek kazalara karşı sigortalanabiliyor.
Geçtiğimiz ay İstanbul’da meydana gelen arabalı vapur kazasında iki kişinin hayatını kaybetmesi ve iskeleden motora binerken bebek arabasından düşerek yaralanan bebek, ’sorumluluk sigortalarını’ yenden akıllara getirdi. Bu tür kazalara karşı kurum ve kuruluşlar üçüncü kişilerin başlarına gelebilecek olumsuzluklara karşı “üçüncü şahıs mali mesuliyet sigortası” ile kendilerini teminat altına alabiliyor.
Çağatay Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdürü Taner Çağatay, insan hayatının önemine dikkat çekerek “İnsan hayatı çok değerlidir ve paha biçilemez. Fakat burada bazı sorumluluklar, bazı mağduriyetler mevcuttur” dedi.
Sorumluluk sigortaları kurumun sorumluluklarını karşılıyor
Çağatay, sorumluluk sigortaları ile ilgili yaptığı açıklamada, “Olabilecek bu tür mağduriyetler için dünya genelinde sigorta ürünleri ortaya çıkmıştır. Arabamızı kullanırken üçüncü şahıslara verebileceğimiz zararları karşılamak zorundaysak, bu tür olaylarda da üçüncü şahıs mali mesuliyet sigortası dediğimiz sigortalar, sorumluluk sigortaları devreye girer. Yolcu gemileri için bu tür poliçelere PNI dediğimiz koruma ve tazminat anlamına gelen ürünler bulunmaktadır. Kurum ve kuruluşların kendi sorumluluklarından dolayı ortaya çıkabilecek bu tür hasarları, maddi zararları karşılamak üzere bu poliçeler ortaya çıkmıştır. PNI dediğimiz sorumluluk sigortasında, üçüncü şahıslar, gemi personelinin haricinde; yolcuların başına gelebilecek ölümlü veya sakatlanmalardan dolayı kurumun sorumluluğu ne ise bunları karşılar. Hatta savunma masrafları ve tedavi masrafları da bu poliçenin içerisine dâhildir.” dedi.
Sigorta şirketi haberdar ediliyor
Çağatay, mağduriyete sebep olabilecek bir durumla karşılaşıldığında sürecin nasıl işlediği hakkında da bilgi verirken Bu durumlarda zaten gerekli kovuşturmalar başlıyor” dedi. Çağatay açıklamasına, “Bu sebeple kurumun aleyhine dava açılabiliyor veya kurumla bire bir anlaşılabiliyor. Sigorta poliçesi savunma masraflarını zaten karşılıyor, kurumda bu gibi durumlarda şirketini olaydan haber ediyor. Sigorta şirketleri ile aralarında önce bir uzlaşma aranır, olmazsa mahkeme yoluyla kusur oranlarıyla bu poliçe devreye girer ve üçüncü şahıslara olan bu hasarı öder. Bütün vapurlarda, ‘şu tür poliçelerimiz mevcuttur’ diye, mümkünse o poliçenin birer örneğini de asmalıdırlar. Bu konuyla çoğu vatandaşımız ilgilenmiyor ancak ilgilenenlerde var” şeklinde devam etti.
Gereken önlemler de alınıyor
Çağatay, bir mağduriyet söz konusu olduğunda vatandaşların yapması gerekenleri şu şekilde anlattı: “Bu tür durumlarda mağdur olan kişi kurumu dava eder. Kurumu dava ettikten sonra sigorta şirketi, devreye girdiği andan itibaren bütün kanuni işlemleri artık sigorta şirketi devralır. Kurum adına bütün işlemleri sigorta şirketi yürütür. Toplu taşımacılıkta bu tür sorumluluklar var. Hatta ‘koltuk ferdi kaza’ dediğimiz, şu anda otobüslerde belli limitlerde ferdi kaza sigortası poliçesi bile mecburen konuluyor. Ölüm veya sürekli sakatlık anında bu poliçeler devreye giriyor. Artık bizim ülkemizde de bu tür sorumlulukları, başa gelebilecek felaketleri önlemek için, hiç değilse maddi açıdan, bu tür poliçeler yaygınlaşmaya başladı. Kurum ve kuruluşlar bunun farkındalar ve önlemlerini alıyorlar. Çünkü bu tür davalar ufak davalar değil, büyük davalar, ufak sorumluluklar değil, büyük sorumluluklar. Can kaybı söz konusu ve eminim ki, yüklü bir şekilde poliçeleri vardır. Sorumlulukları oranında da o poliçeler tazminatı öder.”