18 Mayıs 2024, Cumartesi
spot_img

Tontin ve intihar üzerine

semsiye_gokSigortalı dergisi yazarı Erhan Ayberk, sigorta sektöründe tartışılan konulardan Tontin Sigortası ve hayat sigortalarında sigortalının, 3 yıl sonunda intihar bile etse, tazminatın yakınlara ödenmesi konusunu ele aldı. Yeni Türk Ticaret Kanunu ile Avrupa’da bazı ülkelerde hala yasak olan ve cinayetlere davet çıkaran Tontin Sigortası’nın kapısını aralandığını belirten Ayberk, hayat sigortalarındaki intihar edilse dahi tazminat ödenmesi konusunu da eleştirdi.

“Can sigortalarındaki tartışmalı iki konuyu gündeme getirmek istiyorum. Bunlardan ilki, Tontin Sigortasıdır. Kısaca Tontin’in ne olduğundan da bahsedelim. Diyelim ki, 10 ortak bir araya gelip eşit oranda bir prim yatırıyorlar. Sonra havuzda toplanan o primler ve getirileri belli bir süre sonunda ortaklardan ölenlerinkini de kapsayan şekilde hayatta kalanlara ait oluyor.

Bilindiği gibi, daha önceki Ticaret Kanunu’nda Tontin Sigortası yasaktı. Çünkü ne Medeni Kanun’a, ne diğer örf ve adetlere uyan bir uygulamaydı. Erken ölenlerin birikimleri onların mirasçılarına değil de, ortaklarına kalıyordu. Bu, Türk aile yapısına pek uygun düşmüyordu.

Peki, Avrupa’da ne oluyordu? Ortaklar arasında bir sürü cinayet olayları vuku buluyordu. Cinayet işlemeseler bile ortağının ölmesi için dua ediliyor olması, kapitalist bir hırsı beraberinde getiriyordu. Ortak ölsün ki, sen daha zengin ol! Yeni Türk Ticaret Kanunu kabul edilirken, Avrupa Birliği direktiflerine uygun olarak Tontin yapılabilmesinin de yolu açıldı.

Bir kanun maddesindeki toplumsal dayanağı, onun gerekçesinden anlarsınız. İşte Tontin için hiçbir toplumsal gerekçe oluşmamıştır. “Avrupa istediği için bunu yapıyoruz” şeklinde, itiraf gibi bir gerekçeye yer verilmiştir. Ne kadar ilginçtir ki, çatısında “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” yazılı bir Millet Meclisi’nde, kanun gerekçesine “Başka milletler böyle istedi” diye yazılmıştır…

Hukuk iklimi ile ilgili konu, ayrı bir tartışmadır. Fakat biz şimdilik şunu söyleyelim. Tontin hâlâ Avrupa’nın bazı ülkelerinde yasaktır. Hatta İngiltere’de sonradan yasaklanmıştır. Çünkü cinayetlere davet gibidir.

Düzenleme sağlam bir zemine oturtulmalı

Bir başka konu da, hayat sigortalarındaki sigortalı, 3 yıl sonunda intihar bile etse, tazminatın yakınlara ödenmesidir. Eski Türk Ticaret Kanunu’nda da olan bu düzenleme, yenisinde küçük çaplı bir değişiklikle aynen korunmuştur. Doğrusu maddenin gerekçesinden pek bir şey anlaşılmıyor. Gerekçe daha çok 3 yıldan az süreli sigortalı kalmış kişilerin intihar etmesi durumunda tazminatın ödenmeyeceğinden bahsetmiş ve çeşitli olasılıklar tartışılmıştır (İkinci yılın sonunda intihara teşebbüs olur da 3. yıl ölürse ne olur gibi).

Halbuki, böyle bir düzenleme çok sağlam bir gerekçe zeminine oturtulmalıydı. Burada sözü edilen intiharın, uzunca bir süreden sonra, değişen şartlar karşısında anlık bir tepki olarak olması durumunda anlaşılır bir tarafı vardır.

Oysa, daha poliçeyi yaptırırken amacı 3 yıl sonunda intihar ederek ailesine rahat yaşayacakları bir miras bırakmak isteyenlere, yol gösterilmiş gibidir.

Türk toplumunun ailesine ne derecede adanmışlığı bilinen bir durumdur. Bu gibi yollarla intihara teşvik etmek kanımızca çok doğru değildir. Diğer yandan ticarette riski seven bir toplum olduğumuzu da dikkate almak gerekir. İşler yolunda giderse ne âlâ, gitmezse diye bir poliçe yaptırayım da en azından ’3 yıl sonunda intihar etsem bile ailem kurtulur’ düşüncesinde olanlar içimizden çok çıkacaktır.

Sanki Kanun bu maddesinin (TTK 1503) hükmüyle, intiharı teşvik eder bir görüntü çizilmektedir.”  Erhan AYBERK / SİGORTALI

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER