Devlet destekli tarım sigortalarında çiftçilerin sigorta bilinci artarken, penetrasyon oranı da yüzde 20’yi geçti. 11 yıldır tarımsal üreticileri, üretim esnasında ve hasat sonrasında karşılaşabilecekleri risklere karşı koruyan sigortada teminat kapsamı 2018’de genişleyecek.
ALP SÜER / HAYATIMIZ SİGORTALI
Birkaç yıl önceydi; çok iyi hatırlıyorum: Fındığın, İstanbul’da kuruyemiş satan dükkanlarda kilosu, 25-30 TL’den iki, üç ay içinde 90-100 TL’ye yükseldi. Şaşkın bir vaziyette, sürekli kuruyemiş satın aldığım dükkandaki arkadaşa bu durumu sorduğumda, “Dolu yağdı; fındığı vurdu” dedi. Son yıllarda, dolu ya da diğer doğa olayları, tarımsal üretime o kadar zarar verdi ki, evlerimizde sürekli tükettiğimiz sebze ve meyveler de bu durumdan nasibini aldı; fiyatları el yakar hale geldi. Kuşkusuz, yaşanan katastrofik olaylar sadece Türkiye’ye özgü değil. ABD’de yaşanan son kasırga ve sel olaylarında görüldüğü gibi afetler tüm dünyayı tehdit ediyor. Yaşanan olaylar, tarımsal üretimle birlikte toplumda üreticilerin yani çiftçilerin de büyük ölçüde gelir kaybına uğramasına neden oluyor.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tarımsal üreticileri, üretim esnasında ve hasat sonrasında karşılaşabilecekleri risklere karşı koruyan bir mekanizma var: O da ‘sigorta.’ Tarım ve sigorta deyince de Türkiye’de en başta üreticinin ödediği prime, devlet desteğinin de olduğu Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) akla geliyor. TARSİM’in yıllar içinde çiftçiler için sigorta uygulamaları artarken, tarım sigortalarında, bu yıl uygulamaya alınan ‘kuraklık verim sigortası’na da çiftçiler büyük ilgi gösterdi. Kuru alanda ekimi yapılan buğday ürününde başlayan sigortada, 2018’de arpa, yulaf, çavdar, tritikale gibi hububat ürünleri de teminat kapsamına girecek. 2018 yılı için hayvan hayat sigortalarında da yeni teminatların kapsama alınmasına ilişkin çalışmalar devam ederken sigortada penetrasyon oranı da yüzde 20’yi aştı.
Kuraklık sigortasında devletten yüzde 60 oranında prim desteği var
TARSİM, bu yıl devlet destekli tarım sigortaları sistemi çerçevesinde buğday ürününde bu yılın başından itibaren ‘İlçe Bazlı Kuraklık Verim Sigortası’nı uygulamaya aldı. Burada, devlet üreticinin primine yüzde 60 oranında prim desteği sağlıyor. Söz konusu sigortada, yılbaşından itibaren 70 bin adet civarında poliçe düzenlendi; 11 milyon TL hasar ödemesi yapıldı. Bir çok ilde poliçe ilgi görürken, en çok Ankara, Yozgat, Sivas ve Kayseri illerinden talep geldi. Sigorta, kuru tarım alanlarında kuraklık, don, sıcak rüzgar, sıcak hava dalgası, aşırı nem ve aşırı yağış nedeniyle İlçe ortalama veriminin belirlenmiş olan eşik değerinin altına düşmesi halinde hasar ödemesi yapılmasını öngörüyor. Bu uygulamanın kapsamının genişletilmesine ilişkin olarak çalışmalar sürdürülürken, 2018’de arpa, yulaf, çavdar, tritikale gibi hububat ürünlerini de teminat kapsamına girmesi bekleniyor.
Sigorta bedeli 25 milyar TL oldu
Günümüzde, sigorta sektörü deyince ‘havuz’ kelimesi son derece moda. Unutulmaması gereken bir şey var ki; Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) dışında, 2006 yılından beri tarım sigortalarında da havuz sistemini başarıyla uygulayan sektör, bir anlamda rüştünü ispatladı. Birkaç rakamı paylaşırsak, TARSİM’den alınan bilgilere göre, 24 sigorta şirketinin acenteleri vasıtasıyla tarım sigortası poliçesi düzenleniyor. ‘Toplam sigorta bedeli’, (sigortalanan varlık bedeli) 2013’deki 11.2 milyar TL’den 2016’da 23 milyar TL, 2017 yılı eylül sonu itibariyle de 25 milyar TL seviyeye yükseldi. Toplam prim üretimi (devlet destek payı dahil) ise 2013’te 526.8 milyon iken 2016’da 605 milyon TL olarak gerçekleşti. Prim üretiminin yüzde 75 gibi ağırlıklı kısmını ‘bitkisel ürün’, oluşturuyor. 2013’te çiftçilere 410.8 milyon TL hasar ödemesi yapan TARSİM geçen yıl ise 840.9 milyon TL ödedi. Bu yıl ödenen hasarın da yaklaşık 850 milyon TL tutarında olması bekleniyor. 2017 yılı içinde üreticilere, sadece dolu nedeniyle meydana gelen hasarlar için 127 milyon TL, sel ve su baskını nedeniyle meydana gelen hasarlar için ise 10 milyon TL’nin üzerinde ödeme yapıldı.
Tarım sigortalarında sigortalılık bilinci artıyor
2006 yılında ekilebilir sigortalı alanlarının yüzde 8’i sigortalıyken, bu oranının günümüzde yüzde 20’lere ulaştığını belirten Güneş Sigorta Tarım Sigortaları Pazarlama ve Satış Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Tahsin Oral, şu görüşleri dile getirdi: “Önümüzdeki yıllarda, mevcut teminatların artması ve sigorta şirketlerinin de tarım sigortalarına vereceği destekle, söz konusu sigortalılık oranının yüzde 40’lara çıkmasını bekliyoruz. Günümüzde TARSİM, çiftçinin ihtiyacı olan tüm branşlarda devlet desteği veriyor; Don Sigortası teminatında yüzde 66, Kuraklık Sigortalarında yüzde 60, diğer ürünler ve teminatlarda ise bu oran yüzde 50. TARSİM kuruluşundan bugüne kadar her yıl teminatlarına yenilerini ekleyerek, sigortalılık oranını artırmaya çalışıyor. Tabii sigortalılık bilincinin artması da ayrıca bu orana artış sağlıyor. Biz de Güneş Sigorta olarak, TARSİM’in çalışmaları ekseninde sigortalı sayısının artırılması ve tarımda sigortalılık bilincinin artırılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
Çiftçilerin risklere karşı sigortalanması önemli
Türkiye’de çiftçiler arasında sigorta bilincinin yeterli değil olmadığını belirten Groupama Sigorta TKK ve Birlikler Satış Grup Müdürü Sacit Ağca, şunları söylüyor: “Gelişmiş ülke olmanın gereği olarak, çiftçilerimizin tarımsal faaliyetleri sonucunda elde edecekleri her türlü tarımsal ürünün, üretimi esnasında karşılaşabilecekleri tüm doğal riskleri sigorta yoluyla telafi imkanına sahip olup olmadıkları önemli bir husus. Bu anlamda dünyanın en büyük sigorta gruplarından biri durumundaki Groupama, ülkemizde sigortacılığın her alanında olduğu gibi tarım sigortalarında da kendine düşen önemli bir görevi yerine getiriyor; devletimizin de sistemin içinde yer aldığı en iyi tarım sigortaları ürünlerini çiftçilerimize en yakın konumdaki iş ortakları ve yaygın acente ağı ile ülkenin her yerine ulaştırıyor. Türkiye genelinde 2000’den fazla acente ve 1643 adet Tarım Kredi Kooperatifi acentesi ile Türkiye’nin en geniş acente ağına sahibiz.”
Teminat kapsamı genişliyor
TARSİM’in, üretici kesime sunduğu teminat kapsamı da genişliyor. 1 Haziran 2006’da ilk olarak Bitkisel Ürün Sigortası ve Hayvan Hayat Sigortası’nı başlatan TARSİM, zaman içinde Sera Sigortası, Büyükbaş Hayvan Hayat Sigortası, Kümes Hayvanları Hayat Sigortası, meyvelerde don teminatı, Su Ürünleri Hayat Sigortası, sel ve su baskını teminatı, Bitkisel Ürün Sigortası’nda, meyvelerde çiçeklenme döneminde don riski, Arıcılık (Arılı Kovan) Sigortası, İlçe Bazlı Kuraklık Verim Sigortası, Ağaç Sigortası, Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvan Hayat Sigortası’nda hırsızlık riski gibi uygulamaları başlattı. İsteyen üreticiler tarım sigortaları dışında da kendilerinin ve ailelerinin günlük hayatta karşılaşabilecekleri olası sakatlık, kazalar ile yaşam kaybı risklerine karşı sigorta yaptırabiliyor. İşyerlerinin, konutlarının, tarım alet ve makine gibi her türlü ekonomik varlıklarını da sigorta ile güvence altına alabiliyor.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ne düşünüyor?
- Sigorta kapsamına alınan riskler, poliçe sayıları ve penetrasyon oranlarında artışlar dikkate alındığında ülkemizde tarım sigortası, tarım sigortalarında söz sahibi diğer ülkelere göre çok daha hızlı bir şekilde gelişim gösterdi.
- Dünyadaki uygulamalarda da, devlet destekli tarım sigortaları konusunda, sürdürülebilirlik esasına dayalı sistem çalışmaları yürütülüyor.
- Bizim sistemimizin de sürdürülebilirlik temelinde, popülist yaklaşımları benimsemeden, kontrollü ve hesaplanabilir projeleri yürürlüğe koyarak, sistemi geliştirme ve yaygınlaştırma hedefimiz bulunuyor.
- Üreticilerimizde tarım sigortaları konusunda bilinirliğin arttırılması amacıyla tüm ülke genelinde tanıtım faaliyetleri gerçekleştiriliyor ve daha geniş kitlelere ulaşılması ve mevcut bilinirliğin hedef kitle ve sosyal paydaşlar nezdinde arttırılması amaçlanıyor.
- TARSİM’in, kaynaklarının artması ile kapsama alınacak risklerin genişletilebilmesi de mümkün olabilecek.
Penetrasyon oranı yine de düşük
Tarım sigortalarında, çiftçilerin sigorta konusundaki bilinci giderek artarken, sistemin başlangıcında yüzde 1 seviyelerindeki penetrasyon oranının da yıl sonu itibariyle yüzde 22’ye ulaşması bekleniyor. Ancak, Türkiye’nin, tarım üretiminde Avrupa’da 1’inci, dünyada 7’inci sırada yer aldığı dikkate alındığında söz konusu oranın yine de düşük olduğunu söylemekte yarar var.
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’a göre sorunlar ne?
-
Tarım sigortası başvurusunda çiftçi kayıt sistemine (ÇKS) kayıt şartı aranıyor, ÇKS’ye kayıt olmayan üreticiler sigorta yaptıramıyor.
- Devlet desteği yapılmasına rağmen prim miktarları yüksek.
- Üreticiler, devlet destekli tarım sigortası uygulamasını genel anlamda bilmesine karşın, teknik ayrıntı konusunda yeterli bilgiye sahip değil.
- Tarla ürünlerinde don risklerinin kapsamda olmaması, özellikle tarla bitkileri üreticilerini sigortadan uzaklaştırıyor.
- Muafiyet ve müşterek sigorta oranlarının yüksekliği nedeniyle zarar durumunda üretici beklediğinden daha az tazminat alıyor.
- Bu yıl kuraklık sigortası yaptıran birçok üretici de kuraklık yaşamasına rağmen tazminat alamadı.
- Poliçe düzenleyen bazı acenteler de üreticilere yeterli bilgi vermiyor.