Çalışanları adına işveren grup emeklilik sözleşmesi kapsamında BES’e katkı payı ödeyen işverenler de BES’lenen çalışanlar da hem maddi hem manevi kazanç sağlıyor.
Şirketlerin, işverenlerin ve kurumların çalışanları adına işveren grup emeklilik sözleşmesi kapsamında BES’e katkı payı ödeyerek hem maddi hem manevi kazanç sağladığını belirten Uzman ve Hayatımız Sigortalı Dergisi Yazarı Murat Geylani Aktaş, işverenin ilk olarak çalışanı adına sisteme ödediği katkı payını doğrudan kurumlar vergisi matrahından indirebildiğini söyledi. İkinci olarak işveren grup emeklilik sözleşmesi kapsamında, brüt asgari ücretin yüzde 30’una kadar olan aylık katkı payı tutarının, SSK işveren primi matrahına dahil edilmediğini kaydeden Aktaş, üçüncü olarak çalışan adına işveren grup emeklilik sözleşmesine ödenen katkı payı için yüzde 2 oranındaki işveren işsizlik priminin ödenmeyeceğini de belirtti. İşveren grup emeklilik planlarının sadece işverene değil, çalışanlar için de önemli avantajlar sağladığını açıklayan Aktaş, Hayatımız Sigortalı’daki yazısında şu ifadelere yer veriyor:
“Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), yüzde 25 devlet katkısıyla hızla büyürken 10 Ekim 2014 itibarıyla katılımcı sayısı 4 milyon 853 bin 829 kişiye, fon tutarı ise 31 milyar 269.6 milyon TL’ye ulaştı. Bugüne kadar devletin sisteme yaptığı katkı da 2 milyar 476.1 milyon oldu. Muhtemelen 2015 yılına, 5 milyon katılımcı sayısı ile girilecek. BES, hem bireylere hem de çalışanları adına işveren grup emeklilik sözleşmesi kapsamında sisteme katkı payı ödeyen işverenlere avantaj sağlıyor. İşverenlerin çalışanları adına katkı payı ödediği, işveren grup emeklilik sertifika sayısı 353 bin 712’ye ulaşırken bu kapsamda sisteme giren fon tutarı 1 milyar 103.7 milyon TL seviyesinde bulunuyor. Şirketler, işverenler, kurumlar da çalışanları adına işveren grup emeklilik sözleşmesi kapsamında BES’e katkı payı ödeyerek hem maddi hem manevi kazanç sağlıyor. Bu nasıl oluyor?
İşverenler için BES’te avantaj çok
Maddi kazanç tarafına bakalım. Birincisi, işveren grup emeklilik sözleşmesi dahilinde, katkı payı ödeyen işveren (çalışanın aylık brüt ücretinin yüzde 15’i ve bir yıllık asgari ücret tutarı ile sınırlı olmak üzere), çalışanı adına sisteme ödediği katkı payını doğrudan kurumlar vergisi matrahından indirebilir. Bu, özellikle emek yoğun çalışan işletmeler için çok önemli bir vergi avantajı demektir. Örneğin, brüt asgari ücreti 1.300 TL olan bir çalışan için işveren, aylık 108 TL’ye kadarlık bir katkı payını 12 ay boyunca çalışan adına işveren grup emeklilik sözleşmesi kapsamında sisteme yatırabilir. Yılsonunda da bu çalışan adına işveren grup emeklilik sözleşmesi kapsamında ödediği yaklaşık 1.300 TL’yi yıllık kurumlar vergisi matrahından indirebilir. İkincisi, işveren grup emeklilik sözleşmesi kapsamında, brüt asgari ücretin yüzde 30’una kadar olan aylık katkı payı tutarı, SSK işveren primi matrahına dahil edilmez. Bu da olması gerekenden daha az işveren SSK payının ödenmesi demektir. Üçüncüsü, çalışan adına işveren grup emeklilik sözleşmesine ödenen katkı payı için yüzde 2 oranındaki işveren işsizlik primi ödenmez. Manevi kazanç tarafına bakıldığında, işveren grup emeklilik sözleşmesi, işyerinde çalışanların verimini ve motivasyonunu artırıcı etki yapar. Nitelikli çalışanların şirkete bağlılığını sağlar. Ödüllendirme ve motivasyon unsuru olarak kullanılabilir.
Peki, işveren grup emeklilik sözleşmeleri, sadece işverene mi fayda sağlıyor? Çalışana faydası yok mu? İşveren grup emeklilik planlarının, çalışanlar için en önemli avantajı, BES’teki giderlerde indirim olanağı sağlamasıdır. Neydi bu giderler? Giriş aidatı, yönetim gideri kesintisi ve fon toplam gider kesintisi. İşveren grup emeklilik planlarında, planlar toplu olarak oluşturulduğu ve yüksek tutarlarda fonlar söz konusu olduğu için giderlerde indirim olanağı mümkündür. Fakat bu indirimler, çalışılan bireysel emeklilik şirketine ve grup ile fonların büyüklüğüne göre değişkenlik gösterir.
Hak kazanma süresi belirlenebilir
İşveren grup emeklilik sözleşmesi kapsamında katkı payı ödemeleri sadece işverenler tarafından mı yapılır? Evet, işveren grup emeklilik sözleşmeleri kapsamındaki katkı payı ödemeleri sadece işveren tarafından yapılabilir. Eğer çalışan katkısı da söz konusu olacak ise çalışanlar tarafından yapılan ödemeler, ayrı bir grup emeklilik sözleşmesi kapsamında değerlendirilir. Bu ayrıma gidilmesinin nedeni, işveren grup emeklilik sözleşmesi kapsamındaki katkı payı ödemeleri için devlet katkısı tahakkuk ettirilmemesidir. Ayrıca işveren grup emeklilik sözleşmesinden ayrılmak için işveren, ‘hak kazanma süresi’ belirleyebilir. Bu süre bir yıldan az, yedi yıldan fazla olamaz. ‘Hak kazanma süresi’ dolmadan işten ayrılan katılımcının adına ödenen katkı payları işverene ödenir.
Katkı payları ne zaman hak edilir?
Peki, işverenin çalışanı adına ödediği katkı paylarını çalışanlar ne zaman hak edebilirler, ne zaman alabilirler? Çalışanın iş akdinin haklı nedenler dışında, işveren tarafından sona erdirilmesi, çalışanın haklı nedenlerle ve maluliyet nedeniyle işinden ayrılması, işverenin çalışanları adına birikim yaptığı grup emeklilik sözleşmesini sona erdirmesi, iflas veya konkordato ilan etmesi halinde çalışanlar birikimlerinin tamamını hak eder. Ayrıca çalışanın vefatı halinde de birikimlerin tamamı yasal varisçilerine ödenir. Yukarıdaki haklı nedenler olmadan, işveren grup emeklilik sözleşmesinden ayrılmak isteyen çalışanlar ‘hak kazanma süresi’ dahilinde birikimlerinin bir kısmına veya ‘hak kazanma süresinin’ sonunda tamamına hak kazanabilirler. Ya da işveren ödemeye devam ettiği sürece sistemde kalabilirler. İsterlerse çalışmaya devam etseler bile, işveren grup emeklilik sözleşmesinden ayrılabilirler veya birikimlerini yürürlükte olan başka bir bireysel veya grup emeklilik sözleşmesine aktarabilirler.”