Deloitte, iş dünyasındaki liderlerin iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik konusundaki endişelerini ve harekete geçme seviyesini ölçtü. Küresel belirsizlik ortamında iklim değişikliğini kuruluşları için en önemli öncelik olarak gören şirketlerin yüzde 40’ı aşırı hava risklerine karşı sigorta satın aldığını açıkladı.
Deloitte, iş dünyasındaki liderlerin iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik konusundaki endişelerini ve harekete geçme seviyesini ölçmek amacıyla 24 ülkede 2 binden fazla üst yönetici ve CxO (Chief Experience Officer) ile bir araştırma yaptı. 2023 CxO Sürdürülebilirlik Raporu’na göre şirketlerin üst yöneticileri, küresel belirsizlik ortamında iklim değişikliğini kuruluşları için en önemli öncelikleri olarak görüyor. Birçok CxO, iklim değişikliğini, inovasyon, yetenek için rekabet ve tedarik zinciri zorluklarıyla birlikte önlerindeki ilk üç sorun arasında değerlendiriyor. CxO’ların yüzde 75’i kuruluşlarının geçen yıl sürdürülebilirlik yatırımlarını artırdığını, yüzde 20’si ise yatırımlarını ‘önemli ölçüde’ artırdığını belirtiyor. Şirketlerin yüzde 43’ü iklim değişikliğine daha dayanıklı hale gelmek için uygun değişiklikler yaptığını belirtirken, yüzde 40‘ı aşırı hava risklerine karşı sigorta satın aldığını açıkladı.
Araştırmadan dikkat çeken başlıklar
Katılımcıların neredeyse tamamı iklim değişikliğinin sonuçlarının, geçen yıl içinde kuruluşlarını bir şekilde etkilediğini belirtiyor. CxO’ların yüzde 82’si iklim değişikliğinden kişisel olarak etkilendiğini ifade ediyor. Endişelere rağmen, liderlerin yüzde 78’i dünyanın iklim değişikliğinin en kötü etkilerinden kaçınmak için yeterli adımları atacağı konusunda iyimser ve yüzde 84’ü iklim değişikliği hedeflerine ulaşırken küresel ekonomik büyümenin de sağlanabileceği konusunda hemfikir. CxO’lar şirketlerini etkileyen en önemli sorun olarak ‘kaynak kıtlığı/kaynak maliyeti’ni gösteriyor (yüzde 46). Katılımcıların yüzde 45’i ‘iklim değişikliğiyle ilgili değişen tüketim kalıpları veya tercihleri’ ve yüzde 43’ü ‘emisyonların düzenlenmesini’ şirketlerini etkileyen diğer sorunlar olarak sıralıyor. Yöneticilerin üçte biri iklim değişikliğinin çalışanlarının fiziksel (yüzde 37) ve ruhsal (yüzde 32) sağlığını olumsuz etkilediğini belirtiyor. Araştırma, şirketlerin iklim değişikliği konusunda harekete geçmeleri için paydaş gruplarından yoğun bir baskı hissettiklerini ortaya koyuyor. CxO’ların yüzde 68’i, yönetim kurulu üyeleri ve yönetim, düzenleyici kurumlar ve hükümetler, tüketiciler ve müşteriler gibi gruplardan büyük ya da orta derecede baskı hissettiklerini belirtiyor. Şirketler, ayrıca, hissedarların ve yatırımcıların (yüzde 66), çalışanların (yüzde 64) ve toplumun da (yüzde 64) baskısını hissediyor. Şirketlere iklimle ilgili nasıl harekete geçtikleri sorulduğunda, yüzde 59’u daha sürdürülebilir malzemeler kullandığını, yüzde 59’u enerji kullanımı verimliliğini artırdığını, yüzde 50’si çalışanlarını iklim değişikliği konusunda eğittiğini ve yüzde 49’u da iklim dostu yeni ürün veya hizmetler geliştirdiğini söylüyor.
İklim değişikliğinin yarattığı tehditler, önemli bir sorun haline geldi
Deloitte Türkiye Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri Murat Günaydın, iklim değişikliğinin, iş gündeminin kalıcı bir parçası olmaya devam edeceğini belirtti.Günaydın, “Araştırma bize şunu gösteriyor; belirsizliğin, aksaklıkların ve birbiriyle yarışan zorlukların devam ettiği bir yılda iklim değişikliğinin yarattığı tehditler, ekonomik endişelerden sonra en önemli sorun olarak ikinci sırada yer aldı. CxO’ların çoğunluğu dünyanın, iklim değişikliğinin en kötü etkilerinden kaçınmak için yeterli adımları atacağı konusunda iyimserliğini koruyor ve harekete geçmekle ilgili aciliyet duygusuna katılıyor. İyi haber şu ki, 2023’teki ekonomik döngünün belirsizliğine rağmen üst yöneticiler, sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği girişimlerine yatırım yapmaya kararlı. Araştırmanın sonuçları CxO’ların hem şirketlerinin hem de küresel ekonominin iklim hedeflerine ulaşırken ve sera gazı emisyonlarını azaltırken büyümeye devam edeceklerine inandıklarını gösteriyor” açıklamasını yaptı.