Euler Hermes’in Türkiye Genel Müdürü Özüner, şirketlerin yüksek kur ve likidite riskiyle alacak sigortasına yöneldiğini belirtti
Ticari alacak sigortası alanında faaliyet gösteren Euler Hermes’in Türkiye Genel Müdürü Özlem Özüner, kurdaki sert yükseliş, likidite riski ve ödeme vadelerinin uzamasıyla alacak sigortasına yönelen şirketlerin prim üretimini yüzde 45-50 artırmasını beklediklerini söyledi.
Özüner Reuters ile yaptığı söyleşide, bu yıl yaklaşık 19,000 şirkette ise iflas ya da kapanma beklediklerini belirtti.
Birbirleriyle ticaret yapan şirketlerin vadeli satışlarını sigortalayan bir enstrüman niteliğindeki alacak sigortası, alıcı tarafın ödeme kabiliyeti ve limitini belirleyerek, satıcı tarafın riskinin minimize edilmesini sağlıyor.
Reuters ile yaptığı söyleşide, ekonomideki gelişmelerin etkisiyle alacak sigortası işlemlerinde bu yıl patlama beklediklerini söyleyen Özüner, “2013’te ekonomideki durgunluk ve bazı sektörlerin yaşadığı hasarlar firmaları alacak sigortasına yöneltti. Firmalar bilançolarındaki risk kalemlerine bakmaya başladılar. Özellikle dövizdeki hareketlenmenin de etkisiyle açık pozisyonlara karşı korunma arayışına girdiler” dedi ve ekledi:
“Bu sene bir talep patlaması kesinlikle olacak. Çünkü artık canlar yanmaya başlayabilir. Bankalarda geri dönemeyen kredi oranları artıyor. Herkes kendi alıcısının bankasından kredi alamayıp likidite sıkıntısına girme riskini sigortalayarak bertaraf edecektir. Çok önemli bir faktör de döviz kuru. Açık pozisyonları olan şirketlerde kâr marjları düştü, banka maliyetleri yükseldi. Şirketlerin hasar yapacak yeri kalmadı.”
Özüner’in verdiği bilgiye göre, Türkiye’deki şirketlerde alacakların bilanço içindeki ağırlığı ortalama yüzde 30-40 seviyesinde bulunuyor. Bu ise, özellikle belirsizlik dönemlerinde şirketlerin alacak risklerini minimize etmelerini hayati kılıyor.
Türkiye’de, bir teminata bağlanmamış ve tamamen vadelere dayandırılmış satış sözleşmelerinin oluşturduğu açık hesap pazarının 300 milyar dolar seviyesinde bulunduğunu belirten Özüner, “2013 yılında gerçekleşen prim üretimi ise sadece 150 milyon lira seviyesinde. 2014’te prim üretiminde yüzde 45-50 büyüme bekliyoruz. Sigorta sektöründeki büyümenin yüzde 17-18 olduğu düşünülürse, alacak sigortası çok ciddi büyüyecek” dedi.
Reek sektörde ödeme sıkıntısı vade uzaması şeklinde başladı
Farklı sektörlerde ödeme sıkıntılarının vadelerin uzamaya başlaması şeklinde görülmeye başlandığını belirten Özüner, bunun da zaten vadelerin uzun olduğu Türk reel sektöründe şirketler için bir likidite problemi yaratabileceğine işaret etti.
Özüner, “Bazı sektörlerde vadeler uzamaya başladı, tahsilatlar yavaşladı. Çünkü alıcılar şu anda dövizin bulunduğu seviyeden memnun değil ve ödemelerini ertelemek için vade uzatımı istiyor. Her sektörde vade süresi farklı olsa da, örneğin kimya sektöründe vadeler artmaya başladı. Mobilyada ve tekstilde de vadeler çok uzun. Genelde herkes vade öteleme yoluna gitmeye başladı” diye konuştu.
Özüner, vadelerin uzamasının yanı sıra, kimya ve demir çelik gibi bazı sektörlerde de hasarların gözlenmeye başladığını söyledi.
Özüner, “Küçük demir çelik şirketlerinde bazı hasarlar yaşandı. Mal sattıkları firmalar inşaat, yapı malzemeleri gibi durgunluk yaşayabilen sektörlerden olabiliyor. Bu şirketler vadeli satış yapıyor, kâr marjları da küçük olunca hasar yaşadığı zaman cirosu olumsuz etkileniyor” dedi ve ekledi:
“Kimyada da hasarlar var, ama çok büyük sıklıkta değil. Ağırlıkla yoğun ithalat yapmış küçük kimya şirketleri olabiliyor. Açık pozisyon zararlarının kâr marjından yediği görülüyor.”
Alacak sigortasının ihracatta da avantaj sağlandığını belirten Özüner, “Alacak sigortası yapıldığı zaman ihracatta büyük bir hız kazanılıyor. Bir firmanın limiti olup olmadığını sigorta şirketinden kontrol edip hemen sevkiyat yapılabilir. Çünkü banka teminatı ihtiyacını ortadan kaldırıyor. İhracatta 48 saat içinde firmanın limiti alınabilir” diye konuştu.
Çekte hapis cezasının kalkması ürüne talebi artırdı
Çekte hapis cezasının kalkmasının ardından, piyasada bu araca olanın güvenin azaldığı; bunun da şirketleri farklı sigorta araçlarına yönelttiğini belirten Özüner, “Çekte hapis cezasının kalkmasıyla çekin arkasında sigorta barındırmadığı gerçeği ortaya çıkmış oldu. Şirketler eskisi gibi çekleri tam bir kredi mekanizması olarak kullanamıyor. Bu nedenle biraz daha peşine dönüyorlar, farklı teminatlar istiyorlar. Bu nedenle alacak sigortasına talep de yoğun şekilde artıyor” dedi.
Özüner, sektörel bazda özellikle finansal hizmetler dışındaki servis sektörleri, lojistik, gıda, bilişim ve telekom sektörlerinde artan talep gözlendiğini söyledi.
Türkiye’de Eximbank’ın yanı sıra, dört şirket alacak sigortası alanında faaliyet gösteriyor.