Allianz Trade’in küresel çapta ticari finansman açığına yönelik yaptığı araştırmaya göre, 2023 yılında da şirketler tahsilat sıkıntısı yaşayacak. Şirketlerin tahsilat durumu ve müşterilerinin ödeme davranışlarındaki aksaklıkların da incelendiği araştırmada, ödeme davranışlarındaki aksaklıklar nedeniyle oluşan 30 trilyon dolarlık likidite açığının bir süre daha kapanamayacağına da dikkat çekiliyor.
Allianz Trade tarafından hazırlanan küresel çapta ticari finansman açığına yönelik araştırma yayınlandı. Şirketlerin tahsilat durumu ve ödeme davranışlarındaki aksaklıkların da analiz edildiği araştırmaya göre, şirketler 2023 yılında da tıpkı 2022’de olduğu gibi alacaklarının peşinde koşacak. İşletme Sermayesi Gereksinimlerinde (İSG) 2008 yılından bu yana, dünya çapında en büyük yıllık artışın gerçekleştiği belirtilen araştırmada, ödeme davranışlarındaki aksaklıklar nedeniyle oluşan 30 trilyon dolarlık likidite açığının da bir süre daha kapanmayacağının altı çizildi.
Mali kaynaklar işletme faaliyetlerini ancak karşılıyor
Küresel çapta işletme sermayesi gereksinimlerinin 2021 yılındaki 3 günlük artışın ardından 2022 yılında da 9 gün artarak 72 günlük ciro seviyesine ulaştığı belirtilen araştırmada, bunun 15 yılın en büyük artışı olduğu bildirilirken işletme sermayesi gereksinimindeki artış nedenleri arasında düşük büyüme oranları, yüksek enflasyon, finansman maliyetlerindeki artış ve alacak tahsilindeki aksaklıklar gösterildi. Araştırmaya göre, mali kaynakların önemli bir kısmı işletme faaliyetlerini sürdürebilmeye ancak yettiği için şirketler; yatırım, ürün geliştirme, coğrafi genişleme, satın alma, modernizasyon ve borç azaltmaya geniş bir kaynak ayıramıyor.
Küresel olarak işletme sermayesi gereksiniminin bu yıl genel olarak sabit kalacağı ve ödeme vadelerinin bir miktar artacağı vurgulanan araştırmada, stok vadelerinin ise yavaşlayan ticari faaliyetler, üretimde arz fazlası ve finansal koşulların zorlaşması, stokların azalması ve tahsilatlarda gecikmelerin artması nedeniyle aynı oranlarda azalacağı öngörüldü.
Şirketlerin yüzde 17’si satış sonrası tahsilat için 90 gün bekliyor
Alacak vadesi ve stok vadesinin 5 gün artarak sırasıyla 59 ve 50 güne yükselmesinin de işletme sermayesi ihtiyacındaki yıllık artışa eşit oranda katkıda bulunduğu belirtilen araştırmada, alacak vadelerindeki bu hızlı artışın, şirketlerin satış sonrası ödeme bekledikleri gün sayısının uzadığı anlamına geldiği belirtildi. Buna göre, her geçen gün daha fazla şirket tahsilatta gecikmeler yaşıyor, bu da nakit akışı sorunlarıyla karşılaşılabileceğine işaret ediyor. Dünya genelinde, şirketlerin yüzde 17’sinin satış sonrası tahsilatları için 90 günden fazla beklediği aktarılan araştırmada bu durumun sistemdeki likidite risklerini artırdığı da bildirildi.
KOBİ’lerin alacakları büyümenin önündeki en büyük engel
Araştırmada öne çıkan bir diğer önemli bulgu, küresel çapta ulaşılan 30 trilyon dolarlık likidite açığının kapanmayacağını işaret ediyor. Söz konusu açığın 5 trilyon dolarlık kısmından ABD ve Avrupa’nın, 12 trilyon dolarlık rekor bölümünden ise Çin’in sorumlu olduğu belirtilen araştırmada tüm bu belirsizlik ortamında özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için en büyük finansal rahatlamanın, ödenmemiş faturaların daha hızlı ödenmesi ve tahsilat uygulamalarının iyileştirilmesiyle mümkün olacağı ifade edilerek dünya genelindeki KOBİ’lerin alacaklarının hem büyümenin önündeki en büyük engel olduğuna hem de önemli bir kredi riski yarattığına dikkat çekiliyor.