Sigortambir’in tasarruf finans sistemini sigorta sektörüyle en doğru şekilde birleştirmek amacıyla kurulduğunu belirten Birtep CEO’su ve Sigortambir Genel Müdürü Kürşat Köz, “Banka sigortacılığı, Türkiye’de eleştirilen ve eksikleri olan bir sektör. İnsanlar bir ürüne, bir finansmana sahip olduğunda onun yanında yapılan sigortayı bir zorunluluk ilişkisi gereği başladığı için maliyet kalemi gibi görüyor. Burada mutlaka müşterilere ürünün faydalarını anlatıp onları gerçek bir sigortalı haline getirmemiz lazım. Bu anlamda müşterilerimize en baştan sigortanın faydalarının ve ürünün anlatıldığı bir süreç kurguladık” dedi.
SİGORTAMEDYA
Sigorta ürünleri, sağlığın ve varlıkların korunmasında bir nevi kalkan görevi görüyorlar. Ne var ki mevcut ekonomik koşullarda artan maliyetler, kişilerin zorunlu sigortaları bile yaptıramamasına neden oluyor. Bu noktada hem ihtiyaca uygun hem de bütçeyi zorlamayacak sigorta ürünlerine ulaşmak tüketiciler nezdinde önem kazanıyor. Doğru sigorta ürününü en uygun fiyatla müşterilere ulaştırmak için yola çıkan Birtep Platformu’nun sigorta markası Sigortambir de geniş anlaşmalı acente ağıyla tüketicilere hizmet veriyor.
Sigortamedya’nın YouTube kanalı Sigorta Ekranı’nda Damla Özafşar’a konuk olan Birtep CEO’su ve Sigortambir Genel Müdürü Kürşat Köz, tasarruf finans sistemi ve sigorta sektöründeki dijitalleşme ile ilgili önemli bilgiler verdi.
Sigortambir’in tasarruf finans sistemini sigorta sektörüyle en doğru şekilde birleştirmek amacıyla kurulduğuna dikkat çeken Kürşat Köz, “Burada yapılan iş, banka sigortacılığından farklı olmamakla birlikte biz yaklaşımımızı farklı belirledik. Banka sigortacılığı Türkiye’de eleştirilen, eksikleri olan bir sektör. Çünkü insanlar bir ürüne, bir finansmana sahip olduğunda onun yanında yapılan sigortayı bir zorunluluk ilişkisi gereği başladığı için bir maliyet kalemi gibi görüyor. İstediğimiz kadar bilgilendirmeler yapalım, eğitimler verelim maalesef orada bir zorunluluk ilişkisi olduğu için ne müşteri dinlemek istiyor ne de o ürünü yapan kurum bunu anlatmak istiyor. Biz bu sefer ürünün özünden, faydasından uzaklaşıyoruz. Ürünün faydasını anlatmadığımız için oradaki finansman ilişkisi bittiği zaman sigortalılık ilişkisi de bitiyor. Burada mutlaka bu matematiği doğru bir şekilde kurgulamamız ve müşterilerimize bu işin bir zorunluluktan olmadığını ve ürünün faydalarını anlatıp müşterilerimizi gerçek bir sigortalı haline getirmemiz lazım. Bu anlamda müşterilerimize en baştan sigortanın faydalarının ve ürünün anlatıldığı bir süreç kurguladık” şeklinde konuştu.
Sigortacılık, medeni toplumların en temel kurumu
Kariyerine 2006 yılında sigortacılık sektöründe başladığını belirten Köz, 14 yıllık bir tecrübeden sonra Sigortambir’le ilgili Birtep’le girişimciliğe adım attığını söyleyerek, “Burada kurucu genel müdür olarak çalıştım. Sigortacılıkla tanıştığımdan beri büyük bir heyecan duyuyorum çünkü insanlara ve topluma faydalı bir iş yapıyoruz. Sigortambir ile birlikte çok daha aktif bir şekilde sigortacılığa geri döndüm. Sigortacılığa çok inanıyorum. Bunun arkasında yurt dışında gördüğüm örnekler var. Medeni toplumların en temel kurumlarından birisinin sigortacılık olduğunu ve sigorta sektöründeki tüm paydaşların bu bilinçte olması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Sektörün bütününe fayda sağlamaya çalışıyoruz
Köz, programda Sigortambir’in Türkiye’deki sigorta büyümesine katkı sağlamak, toplumda bir farkındalık yaratmak oluşturmak amacıyla kurulduğunu aktararak, şunları söyledi: “2020 yılının sonunda ilk poliçe kesilmesine aracılık etmeye başladık. Yola çıkarken kendimize müşterilere sadece ürün sunmak değil aynı zamanda toplumun her kesimine sigortacılığı anlatmak üzere bir misyon belirledik. Bu anlamda çalıştık. Geldiğimiz nokta itibariyle yapmaya çalıştıklarımızın birçoğunu gerçekleştirdik. Eksiklerimiz var. Onları da 2023 yılında çok daha güçlü bir şekilde sektörün tüm paydaşlarıyla birlikte ilerleterek gerçekleştirmek istiyoruz. Kendimizi sadece kâr üreten bir şirket olarak değerlendirmiyoruz. Faydalı, sürdürülebilir bir iş yapıyorsanız, sektörün bütününe bir fayda oluşturuyorsanız, bunun devamında kârın geleceğine inanıyoruz. En önemli paydaşı olduğumuz sigorta şirketleri için ortaya doğru bir fayda koymaya ve herkesin önceliği olması gereken müşterilerimizin ihtiyaçlarını en doğru şekilde analiz edip bunlara uygun ürünlerin sunulması için aracılık etmeye çalışıyoruz.”
Tasarruf finans sistemi Türkiye için yeni bir sektör
Tasarruf finansman sektörü hakkında da bilgi veren Köz, bunun Türkiye için çok yeni bir sektör olduğunu dile getirerek, “Türkiye’de otuz yıla yakın bir geçmişi olmasına rağmen bu sektörün lider şirketlerinden Birevim’le birlikte kendi sektörünü oluşturmuş, büyümesini sağlamış bir alan. 2019 yılında sektörle tanıştığımda 500 bin müşterisi vardı. Bu 500 bin müşterinin 3/1’i bizim de iş ortağı olduğumuz Birevim Grubu’na aitti. Bu rakamlar azımsamayacak rakamlar. 2019 yılında bir anda çok fazla şirket ortaya çıkmıştı. Sonrasında BDDK’nın yaptığı çalışmayla regülasyon geldi ve şu an itibariyle altı firma burada BDDK denetiminde faaliyetini sürdürüyor. Şu an itibariyle kamunun tanıdığı, regüle edilmiş bir sektör” açıklamalarında bulundu.
Sigorta sektöründe farklı bir ‘ses’ olmak istiyoruz
Her yeni kurumun pastayı bölüşmek için değil büyütmek için sigorta sektörüne girdiğini söyleyen Kürşat Köz, günün sonunda pastayı büyütmek iddiasında olan çok önemli kurumların dahi geleneksel iş modellerini uyguladığını belirterek, şu bilgileri verdi: “Hepimiz trafiğe, kaskoya gidiyoruz. Nerede hareketlilik varsa orada yer alıyoruz. Bir farklılık ortaya konmuyor. Ben bu anlamda içinde bulunduğum kurumdan çok memnunum. Biz sigorta sektöründe farklı bir ses olarak yer aldık ve bunun altını doldurduğumuzu düşünüyorum. Tasarruf finans sektöründe hayatlarında ilk defa ev ya da arabaya kavuşan müşteriler Sigortambir aracılığıyla ilk defa kasko, trafik ya da konut, DASK yaptırıyorlar. Dolayısıyla bizim piyasada var olan rekabetin dışında yepyeni ve niş bir alanda bulunduğumuzu söylemek yanlış olmaz. Yaptığımız analizlerde minimum yüzde 60 seviyesinde yeni sigortalılık oranı var. Bunun çok önemli bir rakam olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda yaptığımız işin sorumluluğunun çok büyük olduğunu ve ilk başlangıç noktasında doğru bir müşteri deneyimi oluşturarak o müşterilerde sağlayacağımız tutundurmayla, farkındalıkla önümüzdeki süreçte çok daha güçlü bir yapı ortaya koyacağımızı düşünüyoruz.”
Teknolojiyi kullanmayan şirketlerin geleceği yok
Sadece sigortacılıkta değil, diğer sektörlerde de teknolojiyi kullanmayan şirketlerin yaşamalarını devam ettirmelerinin mümkün görünmediğinin altını çizen Köz, “Önümüzdeki süreçte dijitalleşmenin çok hızlı bir şekilde ilerleyeceğini düşünüyorum. Acentelerimizin, sigorta teknik personellerin kendi alanlarında müşterilerin ihtiyaçlarını doğru analiz edecek, ürünlere yönelik bir danışman hüviyetine kavuşacağını, geri kalan işleri ise sistemlerin yapacağını düşünüyorum. Hasar tespiti ve hasarın ödenmesi anlamında da çok ciddi yeni teknolojiler var” diye konuştu.
Sigortasızları sigortalama iddiasıyla yola çıktık
Türkiye’de 1.4-1.6 oranında değişen bir penetrasyon oranı olduğunu söyleyen Köz, Türkiye’nin ekonomik büyüklüğüne bakıldığında ilk yirmi ülke arasında olduğunu ifade etti. Köz, “Ancak sigortacılıkta 38’inci sırada. Bu çok ciddi bir başarısızlığı gösteriyor. Bir şekilde hayata geçiremediğiniz bir potansiyel var. Bugün piyasada olan her dört taşıtın sadece birisinin kaskosu var. Bu güçlü olduğunu düşündüğünüz ürünlerden birisi. Her beş taşıtın birinin trafik sigortası yok. Zorunlu bir üründen bahsediyoruz ve hala eksikliğimiz var. Konut ve DASK tarafında da rakamlar yarı yarıya. Orada durum çok daha feci durumda. Tamamlayıcı sağlık sigortası gibi muhteşem bir ürün var. O üründe 2,9 milyon kişiye ulaşmış durumdayız ama burada bunun en az üç-dört katı büyüklüğü bir potansiyel var. Artık bu penetrasyon oranını, bu potansiyeli hayata geçirmeyle ilgili çalışmalar yapmamız lazım. Bilinçli sigortacılık eksikliği var. Sigortambir olarak sigortasızları sigortalama iddiasıyla yola çıktık. Bizim eğildiğimiz müşteri kitlesi tam olarak bu. Problemi çözecek olan ürünlerin faydasına yoğunlaşarak bilinçli sigortacılığı, sigortalılığı sağlamak. Bu şekilde bir bakış açısının penetrasyon noktasındaki eksikliği bir şekilde düzelteceğine inanıyoruz” dedi.
Genç kuşağa uygun ürünler geliştirmeliyiz
Sigortacılık sektörünün değişime en kapalı sektörlerden biri olduğunu dile getiren Kürşat Köz, sektörün çok yavaş aksiyon aldığına dikkat çekerek, “Kendisine ait bir dili olan, kapalı bir cemiyet içerisinde iş yapılan bir sektör görünümüne düşüyoruz çoğu zaman. Bu anlamda bakış açımızı değiştirmemiz lazım. Yangında daha fazla penetrasyon oranına ulaşmamız, daha çok farkındalık sağlamamız lazım. Dört araçtan bir araca kasko yaptığımız yerde tüm araçların kaskosu olması lazım. Ancak bunlar yapılacak olan diğer yeniliklerin önünde bir engel gibi gözükmemeli. Çünkü hayat çok hızlı akıyor, çok hızlı değişiyor ve genç kuşakta daha farklı kavramlar var. Paylaşım ekonomisi, kolektif şuur ve kolektif bilinç var. Sürdürülebilirlik ve doğaya saygı var. Onlar için mülkiyet ilişkisi ikincil planda. Kasko, arabanız olduğunda; DASK, eviniz olduğunda ortaya çıkıyor. Bu kuşaktakilerin belki hiçbir zaman bir evi olmayacak, çünkü öyle bir ihtiyaç hissetmiyorlar. Sigorta sektörü olarak yeni kuşağın ihtiyaçlarına uygun ürünler geliştirmeliyiz. Örneğin geçtiğimiz günlerde bir sigorta firması elektrikli bisikletler, scooterlarla ilgili bir sigorta ürünü çıkardı. Tam olarak yapılması gereken bu” açıklamalarında bulundu.
Tüm sektörün girişim fikirlerini destekleyeceğiz
Sigortabir ’in 2023 hedefleri ile ilgili konuşan Köz, sektörün otoritenin aldığı önlemlerle güzel bir noktaya geldiğini belirterek, “2023 yılının iş anlamında çok iyi geçeceğini düşünüyorum. Ekibimiz Metaverse’de dünyada ilk sigortacılık merkezini açtı. Bu yapılan çalışma gerçekten dünyada birçok ülkeden ilgi gördü. Bu projeyle bulunduğumuz bölgede birincilik, globalde de ikincilik elde ettik. 2023 yılında Sigortambir ’in bağlı olduğu Birtep Grup olarak sadece kendi çalışanlarımızın değil, sektörün tamamının tüm girişim fikirlerini destekleyeceğimiz bir süreç başlatıyoruz. Bir kuluçka merkeziyle ilgili son aşamaya geldik. Bu anlamda onlara hem mali hem hukuki hem de pazarlama tarafında gereken desteği vereceğiz” dedi.
Röportajın tamamı Sigorta Ekranı’nda: