CAN KANTAR / ŞEMSİYE DERGİSİ
Sigorta yaptırmak için çok nedenimiz var. Hele hele son yıllarda yaşanan felaketler sonrasında sigortasız kalmanın lüks olduğu bile söylenebilir. Hep söylenen bir söz vardır: “Sigorta yaptırmayacak kadar zengin misiniz?” Evet gerçekten sigortasız olmanın birçok kişiyi mağdur ettiğini görebiliyoruz.
Sigorta yaptırmak tabii ki bir maliyet. Bütçeler müsaade etmeli. Son yaşanan ekonomik çalkantılar özellikle dar gelirli vatandaşlarımız için çok daha zorlu bir süreç oluşturuyor. Ama sigorta tam da dar gelirli vatandaşların yaptırması gereken bir koruma. Çünkü hali vakti yerinde kişinin evini su bassa, arabası kaza yapsa önemli değil, parası olduğu için kendi mağduriyetini önleyebiliyor. Ama dar gelirli vatandaşlarımız için bu çok da mümkün değil. Düşünün eviniz birinci katta ve su basıyor. Bütün beyaz eşyanız ve mobilyalarınız zarar görüyor. Hele bir de geliriniz bunları tekrar yerine koymaya elvermiyorsa büyük mağduriyet yaşayabilirsiniz. Devletimiz birçok konuda vatandaşa sigorta yaptırması için destek veriyor. Aynı tarım sigortalarında ya da BES‘de olduğu gibi. Ama Devletimizin bunun dışında tüm birimleri ile vatandaşların sigortalarını yaptırmaları için destek vermesi lazım. Son günlerin en çok rağbet gören sigorta ürünü Tamamlayıcı Sağlık Sigortası küçük de olsa bunun bir örneği.
Devlet sigortaya teşvik etmeli!
Çok fazla felaket yaşıyoruz. Devletimiz tabii ki vatandaşımızın yanında olmaya ve mağduriyetleri önlemeye çalışıyor. Tam da bu dönemlerde ilgili Devlet yetkilileri vatandaşlarımıza “Devletimiz büyüktür güçlüdür ama siz aynı zamanda sigortanızı da mutlaka yaptırın” dese… Devletimiz üzerindeki mali yükün bir bölümünü sigorta sistemine devredebilir. Tıpkı tarım sigortalarında olduğu gibi. Sigorta primlerindeki artış ile sektör enflasyon kadar bir büyüme gösteriyor. Bunun yanında biraz sağlık ve biraz da kaskoya rağbet var. Ama bunlar henüz istenilen seviyede değil. DASK‘ın bile hala yaptırılmaması büyük eksiklik.
