Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği’nin Genel Sekreteri Mehmet Kalkavan, Türkiye’deki madenlerde dünya standartlarına uyulmadığı ve gerekli önlemler alınmadığı için sigorta teminatlarının verilmediğini söyledi
> Mlliyet / Kadife Şahin
Türkiye sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği (TSB) Genel Sekreteri Mehmet Kalkavan, Türkiye’de maden sektöründe dünya standartlarına uyulmadığı için sigorta teminatı verilmediğini söyledi.
Kalkavan, Türkiye’de yaşanan iş kazalarının sigortalarına ilişkin şöyle konuştu:
“Bu bizim çok sevdiğimiz bir ürün değil. Tek başına vermeye çok gönüllü olmadığımız bir ürün. Çünkü bunu almak isteyenler riski yüksek olan işler yapıyorlar. Nedir, inşaat… Yapılıyor mu, tüm inşaatı teminat altına alıyorlarsa yapılıyor. Ama işveren, “Sadece mali mesuliyet yaptırmak istiyorum” dediğinde çok kolay bulamaz.
Çalışanın başına bir şey geldiğinde tazminat ödüyor. Bu aslında ciddi bir sıkıntı. Neden çünkü bir standardınız yok. Kimya, plastik…
Bakıyorsunuz riski yüksek ama en basit önlemler yok. Sigorta verilmediği zaman sigortacılar suçlanıyor, eleştiriliyor.”
“Sigorta sektöründeki standartları da kendi kafamıza göre aramıyoruz. Dünyada belirlenen standartlara bakıyoruz” diyen Kalkavan, madencilikle ilgili de şu tespitte bulundu:
Yurtdışı kabul etmiyor
“Yangın standartları var, bunları yap diyoruz. Yapıyorsa sigorta alıyor, yapmıyorsa alamıyor. Madenciler… Biz istemez miyiz, herkesin güvencesi, Hayat Sigortası olsun. Niye verilemiyor? Çünkü bizim madenlerdeki standartlarımız son derecede düşük. Bunu biz söylemiyoruz, uzmanları söylüyor.
İnsanlar dünya ile karşılaştırıldığında zor şartlarda, önlem alınmadan çalışıyorlar. Önlemler olmadan zor şartlarda çalışınca da risk çok yüksek oluyor.
Biz bu riski yurtdışıyla paylaşıyoruz, o zaman ne oluyor bu riski yurtdışıyla paylaşamıyoruz. Bu standartlar sağlanmadıkça doğal olarak kalkıp bu risklere teminatlar verilmiyor.”
SOMA TAZMİNATI: 4.5 milyon TL
Soma’da hayatını kaybeden madenciler için kadar hayat poliçesi tazminatı ödendi?
235 sigortalıya 326 ayrı hayat poliçesinden toplam 4.546.670 TL tazminat ödendi. Bazı kişi veya kurumlarca pompalanan “kredide hayat sigortası yaptırılmasın, hayat sigortasına gerek yok” rüzgarı olmasaydı belki de çok daha yukarıda bir tazminat ödenmiş olacaktı.
Politik risk için teminat
Politik riske teminat isteniyor mu?
Yeni ürünlerden biri politik risk sigortası. Libya’daki olaylardan sonra bu ürün gelişti. İnsanlar mallarını alamadılar, savaş mı, o mu, şu mu? tartışmaları oldu. Politik risk teminatının alt yapısı oluşturuldu. Yurtdışında iş yapan işadamları bu teminatı istemeye başladılar. Ancak bu öyle bir ürün ki risk büyüdükçe prim de büyüyor. Pahalı bir ürün haline geliyor. Bizim sigortalılarımız normalde riski düşük olanı riski yüksek olan bir segmentle karşılaştırıyorlar.
Fransa’da bir politik risk alacaksanız orada primi çok düşük. Orada ayaklanmalar, savaşlar olamayacağı için. Ama bu politik riski Ortadoğu’da alırsanız prim yüksek oluyor. Kurumsal olan şirketler bu teminatların düşüklüğüne yüksekliğine bakmadan alıyorlar ve maliyetlerine yediriyorlar. Sektörde bu ürün Libya olaylarından bir yıl sonra verilmeye başlandı.
