Trafik sigortasında 2017’de başlayan tavan fiyat uygulaması 5 yılı geride bıraktı. 5 yıllık sürede sektör, trafik branşında 1 yıl hariç zarar yazarken, birçok sigorta şirketi de trafikte frene bastı. Sigortacılar, serbest tarifeye dönülmesi konusunda ısrar ediyor.
ALP SÜER / SİGORTAMEDYA
Sigorta sektöründe son günlerde moraller biraz bozuk. Covid-19 pandemisinde artık sona yaklaşılmakta olması umutları bir parça artırsa da sigortacılar, ekonomik belirsizlikler, yüksek enflasyon, toplumun geniş kesimlerinin satın alma güçlerinin azalmasından hayli şikâyetçi. Bunların dışında, sigorta şirketleri yöneticilerinin asıl morallerini bozan, oto sigortalarındaki, özellikle de zorunlu trafik sigortasındaki olumsuz gelişmeler. Pandemi koşullarının etkisiyle 2020’de teknik kâr eden trafik sigortası, 2021’de ise rekor bir zarara imza attı. Birçok şirketin, hasar/prim oranlarının yükselmesi ve 2022 yılının da geçen yılın ‘kopyası’ olacağının anlaşılmasıyla, trafikte frene bastığı, bir başka deyişle trafik poliçesi üretimlerini azalttıkları dikkat çekiyor. Sigortacılar, tavan fiyat uygulaması yerine, trafik branşında serbest tarifeye dönülmesi konusunda ısrar ediyor.
Tavan fiyat 5 yaşında
2017 yılında ilk uygulamaya girdiğinde sektörde büyük tantana koparan, özellikle yabancı sermayeli şirketlerin eleştiri konusu olan ‘tavan fiyat’ uygulaması da 5 yılını geride bıraktı. 12 Nisan 2017 yılında başlayan uygulama ile motorlu araç işletenlerin kanunen yaptırmakla mükellef oldukları zorunlu trafik sigortalarına makul primlerle erişebilmesi amaçlanıyor. Söz konusu uygulama, tüketicilerin lehine. Ancak, üst limit olduğu için poliçe fiyatlarında diğer branşlarda olduğu gibi artış yapılamaması, son yılların moda tabiriyle ‘sürdürülebilir, kârlı büyüme’yi hedefleyen bazı şirketlerin trafikte prim üretimini azaltmalarına yıl açıyor. Geride kalan 5 yılın muhasebesini yaptığımızda, tavan fiyat uygulamasının başladığı 2017 yılından bu yana trafik branşı sadece pandeminin ilk yılı olan 2020 yılında 825,3 milyon TL teknik kâr etti. Bununla birlikte, söz konusu kârlılıkta, pandemi koşulları, kapanmalar, trafiğe çıkan araç sayısı ve frekanslardaki azalışın etkili olduğunu vurgulamak da yarar var. 2020’yi hariç tutarsak, diğer yılları zararla kapatan trafik, 2021 yılında ise yaklaşık 2,7 milyar TL ile çok yüksek miktarda zarar (teknik zarar) yazdı. Tavan fiyat döneminde özellikle, 4 ve 5’inci basamaktaki araçlarda yaşanan fiyat rekabetinin de prim üretimi ve kârlılık üzerinde olumsuz etki yaptığını vurgulamak gerekiyor.
Serbest tarifede de kurallar iyi belirlenmeli
Yaşanan gelişmeler karşısında, trafik sigortasında serbest tarife isteyen sigortacı sayısı da artıyor. Sektörde aslında, tam bir mutabakatın olmadığını, sayıca az da olsa, tavan fiyat uygulamasının devam etmesini savunan sigortacıların olduğunu belirtmekte yarar var. Tavan fiyatın terk edilip, serbest tarifeye geçilmesini savunan sigortacılar da oyunun kurallarının iyi belirlenmesi, iyi sürücü-kötü sürücü ayrımı yapılarak, riske göre fiyatlandırma yapılması, sigortalıların hak ve menfaatlerinin korunması gerektiğini kaydediyor.
TRAFİK İLK ÇEYREKTE YÜZDE 61,97 BÜYÜDÜ
Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) yayımladığı istatistiklere göre, trafik branşında (yeşil kart dahil), yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 61,97 büyüme ile 7,7 milyar TL prim üretildi. Enflasyonla karşılaştırıldığında söz konusu branş reel olarak da yüzde 0,52 büyüdü. Trafik’te prim üretimindeki artışın, hayat dışı sektördeki diğer branşlarda olduğu gibi poliçe fiyatlarındaki artıştan (tavan fiyattan dolayı sınırlı olsa da) kaynaklandığına dikkat çekmek gerekiyor.
TRAFİĞİN TAVAN FİYAT DÖNEMİNDE KARNESİ KÖTÜ
Yıl | Teknik kâr/zarar | Büyüme (%) |
---|---|---|
2017 | -538.061.296 | 0,30 |
2018 | -808.789.286 | 22,6 |
2019 | -903.373.118 | 17,73 |
2020 | 825.329.040 | 8,64 |
2021 | 825.329.040 | 12,6 |
Kurallar tam belirlenerek serbest tarifeye dönülmeli
“Trafik sigortasında, tavan fiyat mı yoksa serbest tarife mi?” sorusunu yönelttiğimiz Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu (TMTB) Müdürü M. Akif Eroğlu, şu değerlendirmelerde bulunuyor: “Teorik olarak her zaman serbest piyasadan yanayım. Bazı hallerde regülatörün müdahelesi gerekebiliyor. Tavan fiyat gelmeden önce riskli sigortalılarla ilgili sektörümüzde bazı uygulamalar algıyı bozmaktaydı. Olması gereken, yanlış uygulamaları ortadan kaldıracak küçük müdahalelerle sorunu çözmekti. Onun yerine radikal bir çözüme gidildi. Bu tip radikal müdahaleler yüzde 72’si uluslararası sermayeden oluşan sektörümüzde algıyı da bozuyor ve istenmeyen komplikasyonları da beraberinde getiriyor. Unutulmamalıdır ki kötü sürücüye yüksek fiyat, iyi sürücüye iyi fiyat en önemli disiplin ve kontrol mekanizmasıdır ve yapısal çözüm sağlar. Aynı zamanda, sektörün amiral gemisi olan trafik branşında sürdürülebilir teknik sonuçların elde edilmesine yardımcı olur.”
Serbest tarife sigorta şirketlerini rahatlatır
Trafik sigortasında serbest tarifeyi savunan Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Fatih Gören, şunları söylüyor: “Trafik sigortasındaki tavan fiyat uygulamasına göre sigorta şirketleri yasal düzenlemeler çerçevesinde maliyet dengesini yönetmeye çalışıyor. Sigortacıların bu branşta fiyatlayamadığı husus, mevzuat iptallerinden ve anlaşmazlıkların sıklıkla yargıya taşınmasından kaynaklanan belirsizlik. Serbest tarifenin olması, tarife yönetiminde hasar ve prim dengesini yakalama adına sigorta şirketlerine rahatlık sunacak. Ayrıca, serbest tarifenin yanı sıra doğrudan tazmin gibi sistemlerin getirilmesi durumunda sigorta şirketleri arasındaki rekabet, tavan fiyatın belirlediği kıstaslardan bir adım daha ileriye giderek ürün kapsamı, limit, verilecek hizmetler ile en önemlisi sigortalıların bireysel risk değerlendirmesine göre daha etkin olarak yönetilecek.”
Rekabetin tam olduğu sektörde tarife serbest olmalı
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) eski Başkanı ve ÖzserNeo Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdürü Ramazan Ülger, rekabetin tam oluştuğu sigorta sektöründe tarifenin serbest olmasının gerektiği görüşünde. Ülger, şu değerlendirmelerde bulunuyor: “Maliyet artırıcı gelişmelerin oluşması ve yeni maliyetlere göre satış fiyatının belirlenememesi durumunda, rekabette azalma ve poliçe arzında sorunlar çıkmaya başlar. Rekabetin veya arzın azalması durumunda, fiyatları aşağıda kalan şirketlerde hızla portföy büyümesi oluşur. Uzun yıllardan beri teknik olarak zarar ettiği mali tablolara yansıyan bu branş, bir kısım şirketler veya sektör için sistematik risk oluşturmaya başlar. Poliçe fiyatları oluşturulurken dikkate alınan kişilerin yaşı, mesleği, yaşadığı şehir, araç yaş, marka modeli, kullanım tarzı gibi onlarca kriterin önemi kalmaz. Tarifede belirlenen şehir, kullanım tarzı ve hasarsızlık kademesi bazlı tavan fiyattan tüm poliçeler satılmaya başlar. Bu şekilde oluşan fiyatlarda riski en düşük olan araç sahipleri risklerine oranla en çok maliyete katlanmaya başlarlar. İyi sürücü-kötü sürücü veya düşük risk-yüksek risk ayrımı ortadan kalkar. Rekabetin tam oluştuğu sigorta sektöründe esas olan tarifenin serbest olmasıdır.”
Trafik’te doğrudan tazminle birlikte fiyatlar da serbest olmalı
Sigorta sektöründe, zorunlu trafik sigortasında yaşanan sorunları acenteler perspektifinden değerlendiren Türkiye Sigorta Acenteleri Federasyonu (TÜSAF) Başkanı Murat Büyükçelebi de trafik sigortasında fiyatların serbest bırakılması gerektiği düşüncesinde. Sektörde birçok sigorta şirketinin, son zamanlarda trafik branşında hasar/prim oranlarının yükselmesi ve teknik zararın artmasına bağlı olarak prim üretimini azalttığına dikkat çeken Büyükçelebi, “Bunun sonucunda, acenteler de trafik sigortasında poliçe kesemiyor ya da poliçe arzında, şirket sayısının düşmesi nedeniyle kesecek şirket bulamıyor. Trafik sigortasında, öncelikle doğrudan tazmin sistemi gelmesi, arkasından da fiyatların serbest bırakılması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca, zorunlu sigortalarda acenteler, tüm şirketlerden poliçe kesebilmeli. Bu durum, acenteleri de rahatlatacaktır” diyor.
SAB: Trafik sigortasında limitler derhal artırılmalı
Sigorta Acenteleri Derneği (SAB), SEDDK ve kamuoyuna açık çağrıda bulunarak artan araç fiyatları ve enflasyon nedeniyle trafik sigortaları limitlerinin acilen artırılması gerektiğine dikkat çekti. SAB tarafından yapılan açıklamada, SEDDK’nın 21 Ekim 2021 tarihli ve 31635 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliği ile 1 Ocak 2022’de yürürlüğe giren maddi teminat limitlerinin artırıldığı hatırlatılarak “Zorunlu trafik sigortasından ödenen maddi teminat tutarı araç başına 50 bin TL, kaza başına 100 bin TL’dir. Artan araç fiyatlarının ve resmi enflasyon artışının çok altında kalan bu tutar sigortalıları ve üçüncü şahısları koruyamamakta ve mağdur etmektedir. Acilen trafik sigortası limitlerinde artırıma gidilerek 18 milyon sigortalının mağduriyeti giderilmelidir. Var olan poliçelere de yapılacak zeyilnamelerle teminat artışı yapılmalı, sektör zarara uğratılmamalıdır” ifadelerine yer verildi.
ACENTELER NASIL DASK POLIÇESİ DÜZENLEYE BİLİYORSA TÜM ŞİRKETLERDENDE POLİÇE TANZİM EDEBİLMELİKİ ŞUBELİKLER KALKMALI VAR OLAN PORTFÖYÜNÜ NEDEN PAYLAŞIM YAPSIN
Sektöre yeni adım atan birisi nasıl şube olmadan piyasa da iş yapabilecek? Artık şirketlerden acentelik almak öyle kolay değil.
RÖPORTAJ VERENLERİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU İYİ SÜRÜCÜ/KÖTÜ SÜRÜCÜ AYRIMINA VURGU YAPTIĞI HALDE MEVCUT SİSTEM MALESEF ARAÇ ÜZERİNDEN ÇALIŞTIĞI İÇİN SÜRÜCÜ AYRIMI YAPMAYA OLANAK VERMİYOR.
iYİ SÜRÜCÜ/KÖTÜ SÜRÜCÜ AYRIMININ YAPILABİLMESİ İÇİN SİSTEMİN MOTROLU ARAÇ ÜZERİNDEN KALDIRILARAK, SÜRÜCÜ (YANİ EHLİYET) ÜZERİNE YENİDEN YAPILANDIRILMASI GEREKİR.
O ZAMAN;
-HEM YAP-BOZ POLİÇELER,
-HEM TRAFİĞE ÇIKACaK ARAÇ İÇİN TRAFİK POLİÇESİ YAPILMASI SIRASINDAKİ EGM SORUNLARI,
-SIFIR ARAÇLARDA MOTOR ŞASİ BİLGİLERİNİN HATALI YAZILMASI PROBLEMİ,
-İSTANBULDA OTURANLARIN UCUZ TRAFİK POLİÇESİ İÇİN BAŞKA İL PLAKASI TAKTIRMASI,
-KİRALIK VE ŞİRKET ARAÇLARINDA ARAÇ SAHİPLERİNİN KENDİLERİNE AİT OLMAYAN KUSURLARIN BEDELİNİ ÖDEMESİ GİBİ BİR ÇOK SORUN KENDİLİĞİNDEN ÇÖZÜLÜYOR.