Sigorta ekranı haftaya ‘Sektörde İz Bırakanlar’ bölümü ile başladı. Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın sunduğu programın konuğu Gazeteci Dergi Yayıncısı Emre Yazman oldu.
Sigorta Dünyası dergisini 1959 yılından itibaren yayınlamaya başladıklarını belirten Yazman, “Derginin gazetecilik kısmını amcam yürütüyordu, sigortacı kurucusu ise Vedat Uras’tı. Dergi şimdi 61 yılında. O dönemlerde sigorta şirketleri seslerini duyurmak için sigorta medyasına destek veriyordu. Ayrıca sigorta yayıncılığı sektör içi iletişimi de sağlıyordu. Sigortacılığın kendine has terimleri olduğu için sektör yayıncılığı da özel bilgi gerektiriyor. Babamın ekonomi gazetecisi olması sebebiyle sektör yayıncılığına çabuk uyum sağladım” dedi.
Yazman, “70’li yıllarda sektörün baş konusu hayat sigortalarıydı. Trafik sigortaları 2. durumdaydı. Çünkü trafik sigortası primleri bugünkü gibi değildi. Çok çok düşüktü o dönemde. Bu nedenle acenteler daha çok hayat sigortası satıyordu. Ayrıca o dönemde şirketler hayat ve hayat dışı diye ayrılmıyordu. Her şirket hayat sigortası satabiliyordu.
80 yılların sonu itibarıyla Sağlık Sigortaları gündeme gelmeye başladı. Hatta ilk ismi hastalık sigortasıydı. Hastalık, olumsuzluk çağrıştırdığı için daha sonra adı sağlık sigortası olarak değiştirildi. Türkiye’deki araç sayısı arttıkça kaskoda sağlık gibi önem kazandı” diye konuştu.
Endüstriyel risklerin artmaya başlamasıyla endüstriyel sigortaların da önem kazandığına vurgu yapan Yazman, “Aslında endüstriyel sigortalar hep vardı. Kurumsal firmalar için endüstriyel sigortalar hep olmazsa olmaz olarak görülmüştür. Zorunlu sigortalarla ilgili de yaptığınız iş, başkalarını etkiliyorsa zorunlu sigorta uygulanması yanlış olmaz. Neticede Türkiye dışında da zorunlu sigortalar var. İşte trafik sigortası zorunlu. Neden? Çünkü, başkalarına vereceğini zararlar söz konusu” şeklinde konuştu.
Yazman’ın unutamadığı anısını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
