Oto eksperlerinin taban ücret kavgası kanun ile yürürlüğe girmişti. TOBB’un ve hükümetin desteğini alan SEİK, bunu kanunlaştırmıştı. Ardından oto dışı eksperler bizim de bir taban ücretimiz olsun. ‘Yaptığımız ekspertiz sonrası ne gibi bir ücret alabileceğimizi önceden bilebilelim’ şeklinde konuşan eksperler, hatta bir espri yapmış “Bir dilenciler, bir de biz alacağımız paranın ne kadar olduğunu önceden bilmiyoruz” demişlerdi. Neyse SEİK bu işin peşine düştü, oto eksperlerinin kazanımlarının bir benzerini oto dışı eksperler için de kazanmak için çaba sarf etmeye başladı. Bu konu için Hazine’de taraflar bir araya geleceklerdi. Sigortacılık Genel Müdür Yardımcısı Dr. Şerif Çakırsoy‘un yöneteceği toplantıya son anda Çakırsoy’un Genel Müdür olarak atanması nedeniyle Daire Başkanı Şule Avcıoğlu katılmış. Eksper tarafı, kanunun meslek grubunda ayırım yapmadığını belirterek taban ücret uygulamasının oto dışı eksperler için de uygulanması gerektiğini söylemiş. Fakat toplantıya katılan TSB yetkilileri bu konuda kesin tavırla “hayır” demişler. Hatta bunun kabul edilemez olduğunu belirterek “yargıya gideriz” uyarısında bulunmuşlar. Eksperler ise “Kanun, kanun ile iptal edilebilir” diyor. TSB yetkilileri kesin bir dil ile buna izin vermeyeceklerini söylerken, SEİK Başkanı Yalçın Kaya, Samsun’da bir toplantıda oto dışı eksperlerin tarife uygulamasının Şubat ayında başlayabileceğini söylemiş. Eksperlerle sigorta şirketlerinin arası oldukça gergin…
35 yıllık hasarcıdan çarpıcı açıklama!
Eksper camiasının önemli isimlerinden biri olan Timuçin Alpay ise konuya şöyle bir yorum getirmiş: “O kadar da haksızlık etmeyelim… Eksperin en azından asgari düzeyde ne alacağını Hazine Müsteşarlığı her yıl saptıyor… Bu noktada sorun şu, sigorta eksperinin bir hasar üzerinde yaptığı çalışmanın daha doğrusu uzun yıllara dayanan bilgi ve tecrübesi ile sonuçlandırdığı hasarların parasal karşılığını değerlendirecek hasar servisi personelinin sahada yani, riziko mahallinde hangi koşullarda çalıştığından haberi olmamasıdır. Özellikle endüstriyel hasarlarda öylesine büyük ücret değerlendirmesi haksızlıkları yapılıyor ki giderek bu sahada hizmet kalitesi en alt düzeylere iniyor… Kısaca masa başında oturmuş bir yıllık, iki yıllık hasar personelinin, 30 yıllık hasar tecrübesi olan sigorta eksperinin 10 milyon dolarlık endüstriyel ekspertiz çalışmasını değerlendirmesi acıklı ve ironik bir durumdur. Saha koşullarını bilmeyen bir hasarcıya kesinlikle ekspertiz ücret değerlendirmesi görevi verilmemelidir. Buradan bir sözüm de sigorta şirketlerine… Endüstriyel hasarlarda sigorta eksperi ile yüz yüze ya da doğrudan iletişim kurmadığınız sürece gerçek hasarın belirlenmesini de beklemeyin… E-mail yazışmaları ile ekspertiz süreci anlatılmaz. 35 yıllık hasarcı olarak bu konuyu önemle belirtmek istedim.”
Şirket yetkilisi isyanda!
Bir sigorta şirketi temsilcisi de Hazine’yi, sektör paydaşlarını eleştirmiş. Yetkili, “Hesapta serbest piyasa koşulları uygulanıyor. Trafik sigortalarını örnek verelim. Hazine ‘çok pahalı satıyorsun’, ‘eksperlere şu kadar ücret vereceksin’, ‘yedek parçayı şu şekilde kullanacaksın’ diyor. Bir ‘acentelere şunun altında komisyon veremezsin’ demediği kaldı… İş yaptığımız hiçbir kanalda rekabet etmemize olanak verilmeyecek. Ama pazarda pay alabilmek için rekabet etmek zorunda bırakılacağız. Bu hangi ekonominin kuralıdır, merak ediyorum” diyerek kendilerinin her konuda ellerinin kollarının bağlanmak istenmesine isyan etmiş durumda.
Dünyada eksperlere giden iş azalıyor iddiası var
Bir dostum, Asian Insurance Review’da çıkan bir haberi paylaşmıştı benimle. Konu eksperlerle ilgili. Haberde Avustralya ve Yeni Zelanda’da eksperlerin işlerinin düşmesinden muzdarip olduğu belirtilirken İngiltere’deki Sigorta Eksperleri Odası’nın başkanına konu hakkında ne düşündüğünü sormuşlar. O da “Son yıllarda her zaman yaptığımız işlerde yüzde 30 azalma var. Bazı branşlarda düşüşler daha da hızlanacak gibi ve sonunda eksperlik işi tamamen ortadan kalkar diye korkuyoruz. Özellikle mesleğe yeni girenler için durum daha da zor” demiş. Başkan ardından eklemiş: “Mesleğimizi icra ettiğimiz ortamda bir şeyler değişiyor, bunu anlamak ve etkilerine hazırlanmak zorundayız.”
