Gün geçmiyor ki SAİK Başkanımız hakkında haber yapmak zorunda kalmayalım. Konu koskoca saygın bir meslek kuruluşunun başkanıysa bunların bir haber değeri oluyor. Açık söylemek gerekirse acenteler sahipsiz, dertleri çok, başkanları ortada yooooook. Sayın Başkan sigorta şirketlerini asılsız söylemle Rekabet Kurumu’na ispiyon etti, fiyatlar çok yüksek, düşürülmesi lazım dedi, düştü deee. Acentelerin de geliri yüzde 70’lere kadar düştü. “Komisyonlar” dedi, acente komisyonları yüzde 8’lere düştü. Acenteler iş yapıp ekmeğini çıkarabilmek için kalan yüzde 8 komisyonun bir kısmından bile feragat eder oldu. Özetle Sayın Kasap dönemi “Acentelerin Çöküş” dönemi oldu.
Tek başına acentelerin karşısına çıkar mı?…
TOBB Seçimleri ertelenince Sayın Başkan çok sevinmiştir, hiç olmazsa 7-8 ay daha “Başkan” denilmesinden mutlu olacak. TOBB tarafından gelen duyumlara göre ise “bir an evvel seçim olsa da kurtulsak” diyorlarmış. O ayrı bir istihbarat. Diğer taraftan da Sayın Hüseyin Kasap da SAİK’deki son günlerin keyfini çıkarıyor olmalı. Mesela cumartesi günü Gaziantep’te bir toplantıya katılacakmış. Allahtan yanında Sayın Müsteşar Yardımcısı Ahmet Genç ve TSB Genel Sekreteri Mehmet Akif Eroğlu olacakmış. Çünkü Gaziantepli troll acentelerinden bazısı (Sayın Kasap’ın bizzat tabiridir) kendisine istemediği soruları sormasının önünde bir saygı engeli oluşturacak. Zaten Sayın Kasap artık yanında böyle saygın insanlar olmadan tek başına acentelerin karşısına çıkacak cesareti bulmakta zorlanıyor olsa gerek.
Tarihe nasıl geçecek….
Gelelim asıl konumuza, SAİK Başkanı Hüseyin Kasap nasıl tarihe geçtiğini merak ediyor olmalısınız. Kendisinin son olarak bir hukuk fakültesinde öğrenci olduğunu söyleyince bize hak vereceksiniz. Neden mi hukuk okuyor. Çünkü sürekli Yüksek Disiplin Kurullarına sevk ediliyor, ya da savcılığa ifade veriyor, muhtemelen de hakim karşısına çıkıyor. Bu savunmaları hazırlamak için hukuk fakültesinde okumak yerine iyi bir Hukuk Danışmanı ile çalışsa yeterli olur diye düşünüyoruz.
Bırakın SAİK tarihini (tarihi kısa çünkü) TOBB tarihinde bile üç kere TOBB Yüksek Disiplin Kurulu’nda bir tane de ATO’da soruşturma açılan başka başkan yoktur. İddialar böyle. Bu sefer TOBB Yüksek Disiplin Kurulu’na neden gittiğini merak etmiş olmalısınız. Neredeyse hepsi hakaretten. Biri de iddialara göre internet sitesinden vatandaşları yanıltmaktan. Konuyu çok uzatmayayım…
SAİK eski Başkanı Levnt Ergun Bimer’e yazı yazarak şikayette bulunmuş. Bİmer’de sorulması için T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na yazı yazmış, Bakanlık’da TOBB’a tabii.
SORU :
Sayın Kasap bir TV kanalına çıkıp herkese hakaret etmiş mesnetsiz iddialarda bulunmuştu. Bunu da TOBB SAİK Başkanı olarak yapmıştı. Kanal 3 etik yayınlar ilkesinde gönderilen açıklamaları neredeyse 45 dakika boyunca TV’de yayınladı. Merak eden YouTube kanalından izleyebilir. Başkanın burada TOBB SAİK Başkanı olarak görüş bildirmesi sorulmuş.
TOBB’un cevabı :
TOBB adına kamuoyuna demeç verilmesi sadece Birlik Başkanı’nındır. Sayın SAİK Başkanının TOBB’un adını kullanarak katıldığı program için “TOBB’u bağlamaz, kendi görüşleridir. Fakat bu konu ile ilgili olarak SAİK Başkanı Hüseyin Kasap Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmiştir” denilmiş. Özeti bu.
SORU :
Asistans şirketi ile yapılan işbirliği ile ilgili soruda da. Bu şirketin seçilip işbirliği yapılması hangi kriterlere dayanmaktadır, ihale yapılmış mıdır ? Diğer rakip firmalardan benzer bir teklifi için müracaat edilmiş midir ?” diye sormuş Levent Ergun.
TOBB’un cevabı :
“TOBB tüzel bir kişilik değildir. Adı geçen asistans şirketi ile ilgili TOBB tarafından bir anlaşma söz konusu değildir. İhale yapılmamıştır, şartname de yoktur. ” denilmiş.. özetle TOBB benim böyle bir şeyden haberim yok demiş. O zaman Sayın Kasap kimden izin almıştır.
Basında konu ‘TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi ve asistans şirketi işbirliği ile’ diye geçmektedir. Bu tercih şirketin seçimi ile ilgili olarak Sayın Kasap’ın TV kanalında da söylediği gibi “sadece yerli ve milli şirket” olması kriteri midir ? Bu arada Sayın Kasap çalışacağı sigorta şirketlerini ‘Yerli ve milli” tercihine mi uygun seçmiştir. Kaç tane yerli ve milli şirket ile çalıştığını kamuoyuna açıklamalıdır. Bu tercih de başka unsurlar var mıdır ? Bilmiyoruz. Sayın Kasap’a akçeli işler ile ilgili bir yakıştırma yapmak istemiyoruz. Ortada şirketlere 23 TL’den satılan asistans hizmet paketinin acentelere 25 TL’den verildiğine dair Sayın Kasap’ın beyanı var. Belki acenteler bu ürünü satarak bir ek gelir elde etmiş olabilir, bu bizi mutlu eder. Fakat bizim burada herşeyin usulüne uygun gerçekleştirilmesi gibi etik bir yaklaşımımız var. Bu SAİK olur, XAİD olur, X asistans şirketi olur, Z asistans şirketi olur bizi hiç ilgilendirmiyor. Ortada usulsüz yürütülmüş bir süreç var. SAİK Başkanı “ben iki tarafı buluşturdum, gerisi beni ilgilendirmez” diyerek buradan sıyrılamaz.
Medya olarak görevimiz….
Bunları sektör kamuoyu ile paylaşmak bizim medya olarak görevimiz. Sayın SAİK Başkanımız bir taraftan Hukuk okuyarak, “ona buna ne kadar hakaret etsem ceza almam” derdinde. Terazi ile kanunun boşluklarından yararlanarak önüne gelene hakaret ediyor. “Benimki hakaret değil, ağır eleştiri” deniliyorsa, biz de seçime kadar kendisine her ay “şirketi y….a ödülü, eksperi y……a ödülü” bir ödül vermeyi düşünüyoruz.