Önümüzdeki hafta 12’ncisi düzenlenecek olan Sigorta Haftası’nda kapsamlı bir programa imza atılacak. Afet ve sigorta bilincinin mercek altına alınacağı Uluslararası Sigorta Zirvesi’nden, iş dünyası ile sektör buluşmasına, sigortalılar ile sigortacıların katılacağı maçlara kadar çeşitli organizasyonlar gerçekleştirilecek.
TSB Genel Sekreteri Özgür Obalı, organizasyonun ana misyonunun tüm sigorta ekosistemiyle sigortalıları bir araya getirerek sigorta bilincini yükseltmek olduuğunu açıkladı. Obalı, hedeflerinin önümüzdeki sene organizasyonu halka inen bir formata dönüştürmek olduğunu söyledi.
Türkiye Sigorta Birliği’nin bu yıl 12’ncisini düzenleyeceği Sigorta Haftası’nın odağında sigorta ve afet bilinci konuları olacak. Sigorta Haftası kapsamında 25-26 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek olan 2. Uluslararası Sigorta Zirvesi’nde de sektörün önde gelen isimlerinin katılımı ile başta deprem olmak üzere küresel ölçekteki katastrofik riskler mercek altına alınacak. Organizasyon sadece zirveyle de sınırlı değil. Üçüncü gün Adana’da depremden etkilenen sanayici iş adamları, eksperler, acenteler ve sigortalılarla bir araya gelinecek. Cuma günü ise iş dünyasındaki kadın temsilcilerle buluşulacak. Cumartesi günü yine sigortalılar ve sigortacıların karşılıklı olarak bir maçı olacak.
Organizasyonun ana misyonunun tüm sigorta ekosistemiyle sigortalıları bir araya getirerek sigortalının bilincini ülkede belli bir seviyeye getirmek olduğunu açıklayan Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreteri Özgür Obalı “Her sene üstüne koyarak gitmek istiyoruz. Hedefimiz bunu çok daha yaygın ve halka inen bir formata bunu dönüştürmek” dedi.
Sigorta Ekranı’nda Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar ve Damla Özafşar’a konuk olan Özgür Obalı, Sigorta Haftası’na ilişkin bilgiler verdi.
Hedefimiz tüm ekosistemle sigortalıyı buluşturmak
Obalı, organizasyonun ana misyonunun sigortayla sigortalıları, sigortacılarla sigortalıları ve tüm ekosistemle sigortalıları bir araya getirerek sigortalının bilincini ülkede belli bir seviyeye getirmek olduğunu açıkladı. “Sigortanın anlamını ve önemini biraz daha belirginleştirmek istiyoruz” diyen Obalı, bu yıl Sigorta Haftası’nın 2. Uluslararası Sigorta Zirvesi ile başlayacağını belirtti. Obalı, şöyle devam etti: “Organizasyon sadece zirveyle sınırlı değil. Üçüncü gün Adana’da depremden etkilenen sanayici iş adamları, eksperler, acenteler ve sigortalılarla bir araya gelinecek. Cuma günü de iş dünyasındaki kadın temsilcilerimizle birlikte olacağız. Cumartesi günü yine sigortalılar ve sigortacıların karşılıklı olarak bir maçı olacak. Her sene sizin de yayınladığınız Sigorta Sektör Ligi tadında kısa bir gösteri maçı yapıyoruz Burada da amaç insanlara sigorta dünyasının farklı bir yüzünü gösterebilmek” diye konuştu.
Bu tip etkinliklerin sigortalıları da kapsaması gerektiğini vurgulayan Obalı, “Bu sene iyi bir örnek de oluştu önümüzde. Azerbaycan sigortacı dostlarımızla yakın bir iş birliğimiz var. Bu sene bizden feyz alarak bir sigorta festivali düzenlediler ama onlar bunu daha çok eğitim olarak görüyorlar. Hem eğlendiriyorlar hem eğitiyorlar. Bizim de böyle bir etkinliği önümüzdeki seneden itibaren bu organizasyonun bir parçası haline getirmemiz gerekiyor. Her sene üstüne koyarak gitmek istiyoruz” dedi.
Bu yıl odağımızda afetler var
Sigorta Haftası kapsamında düzenlenecek olan 2. Uluslararası Sigorta Zirvesi ile ilgili bilgiler veren Obalı, önemli konuşmacıların yer aldığı çok zengin bir içerik hazırladıklarını söyledi. 6 Şubat depremlerinden sonra ülke için, depreme hazırlıklı olmanın en kritik konulardan biri haline geldiğine dikkat çeken Obalı, “Sigortanın burada alması gereken sorumluluğu çok tartıştık. 6 Şubat depremleri geride kaldı ama bizim önümüzde bir Marmara depremi gerçeği var ve bizim buna ciddi anlamda hazır olmamız lazım. Dolayısıyla bütün oturumu, konuşmacıları ve panelleri bu çerçevede oluşturmaya çalıştık. Birinci gün ilk oturumumuzda katastrofik afetlerin etkilerinin hafifletilmesinde bize düşen rollerin neler olduğunu tartışacağız. Bizim gibi depremi yaşamış Yunanistan, Yeni Zelanda, Japonya örneklerin dinleyeceğiz. Katastrofik risklerle mücadele eden yalnızca biz değiliz. Dünyada ciddi bir iklimsel tehdit var. Bizim de üyesi olduğumuz Federation of Insurance Association’ın yayınladığı rapora göre dünyada toplamda yıllık 2,8 trilyon koruma açığı ortaya çıkıyor. Bunun önemli bir bölümü de katastrofik risklerden geliyor. Maalesef bundan sonra bunsuz bir dünyamız olamayacak. Bunlara hepimizin hazır olması gerekiyor” dedi.
Yapay zekadan reasüransa birçok konu ele alınacak
Zirvede düzenlenecek oturumlarda afet sigortaları programlarında devlet özel sektör iş birliğinin de ele alınacağını belirten Obalı, şu açıklamayı yaptı: “Dünyadaki bütün iyi uygulamalar bu çerçevede oluşmuş. Bizim DASK’ımız da bu çerçevede çok iyi bir örnek. Dünya Bankası ve Fransa Sigorta Birliği yetkilileriyle bunu ele alacağız. Burada aynı zamanda yapay zekanın iş yapış stillerinde, risk kabullerinde, riskin algılanmasında veya raporlamada ne tür farklılıklar getireceğini de konuşacağız. Ardından Beyhan Budak zor zamanları insan beyninin nasıl yönettiğine ilişkin bir konuşma yapacak. En son oturumumuzda ise deprem sonrası sektör adına ne kadar kritik ve önemli olduğunu bir kez daha fark ettiğimiz reasürans konusunu tartışacağız. İkinci günde de depreme dayanıklı şehirlerin nasıl inşa edilmesi gerektiğini ve sektörün depremden çıkardığı dersleri konuşacağız.”
Zirveye katılım ücretsiz
Obalı, zirveye internet üzerinden kayıt yaptırılabildiğini belirterek “Katılım ücretsiz, kapasiteyi de oldukça geniş tutmaya çalıştık ancak yine de bir sınır var. Fiziksel olarak orada bulanamayacak olanlar da hem Sigorta Ekranı hem de bizim YouTube kanalı üzerinden yayınları takip edebilirler” açıklamalarında bulundu.
Paydaşların sektörü yukarı taşıma adına bir olması önemli
Sektörün tüm paydaşlarından manevi destek gördüklerini dile getiren Obalı, “Her birinden biraz daha aktif olmalarını, bu hafta ve diğer aksiyonlar özelinde Türkiye Sigorta Birliği ile el ele birtakım konuları sahiplenmelerini ve içselleştirmelerini bekliyoruz. Biz odağında sigorta olan büyük bir aileyiz. Hepimiz sigortanın etrafında birer oyuncu, birer paydaşız. Ancak tabii ki birbirimizle bazı konuları tartışacağız. Rekabet ederken bir yandan da omuz omuza verip bazı şeyleri nasıl daha yukarı çekebileceğimize odaklanırsak her şeyin çok daha güzel olacağına inanıyorum” dedi.
Eğitim müfredatına sigortanın girmesi şart
Ekonomik ve finansal okuryazarlığın ekonomi bilgisinin temelini oluşturduğunu söyleyen Obalı, Milli Eğitim Bakanlığı müfredatında sigortanın, emekliliğin ve risk devrinin basit bir dilde öğretilmesinin geleceğin sigortalılarının eğitilmesi açısından son derece önemli olduğunu söyledi. Çocuklara verilen her bilginin ailenin eğitimine de katkı sağladığına vurgu yapan Obalı, “Eğer gelecekte hala penetrasyonu yüzde 14’e niye çıkaramıyoruz diye konuşmak istemiyorsak bugünden bununla ilgili yatırımları ve bu bilinçlendirmeyi yapmamız lazım. Milli Eğitim Bakanlığı’na bu eforlarımızı bıkmadan usanmadan tekrar götürmeye devam edeceğiz. Elimizde bir müfredat tasarımı bile vardı. Yeni Milli Eğitim Bakanımızla da konuştuk ama seçim sürecinde yeniden bir kabine kuruldu. Şimdi süreci tekrar ele almamız lazım. Gündemimizde her daim var ve olacak. Nihayete erene kadar her şeyi bırakıp sadece buna emek harcamak hepsinden çok daha fazla değer barındırıyor diye düşünüyorum. Bizim birlik olarak misyonumuz sadece şirketlerimizi temsil etmek veya paydaşlar arasındaki eşgüdümü sağlamak değil. En önemli ikinci misyonumuz, kamuoyu nezdinde sigortanın bilinirliğini arttırmak. Dolayısıyla bunu en uygun metotla yapmanın yollarını aramak mecburiyetindeyiz” diye konuştu.
Sigortanın makro vizyonda yer almasından mutluluk duyuyoruz
Devlet planlama ve orta vadeli plandan 5 yıllık kalkınma planına kadar birçok planlamaya son 5-6 yıldır sigortayla ilgili çok önemli konuların girmesinden mutluluk duyduklarını ifade eden Obalı, “Bunun makro vizyonun bir tarafında olduğunu görmek bizi çok mutlu ediyor. OVP’deki mesajlar da buna işaret ediyor. Ankara ziyaretimizde de devletin bu anlamdaki farkındalığının çok yükseldiğini gördük. Bunu bir şekilde sözel anlamda da sahiplenmeyi başarabilirsek çok büyük fark yaratacağına inanıyorum. Devletin en tepesi olarak Cumhurbaşkanımızın bu konudaki tespitleri çok değerli olacaktır. Önümüzdeki sene bizim de en büyük isteğimiz Cumhurbaşkanımızın gündemine bir şekilde sigorta konusunu sokabilmek” dedi.
Prim değil değer odaklı olmalıyız
İnsanların kötüyü yaşamadan sigortanın anlamını içselleştiremediklerini belirten Obalı, 6 Şubat depremleri sonrasında sigortaya talebin arttığını ancak 3-4 ay sonra yine unutulduğunu söyledi. Sigortaya talebin devamlı sıcak tutulmasının çok değerli olduğuna vurgu yapan Obalı, “Bu noktada insanlara sigortanın anlamını, değerini doğru anlatabilmek önemli. Dolayısıyla hep beraber emek harcamamız lazım. Sigortalıya 360 derece değer örüntüsünü doğru aktardığınızda birden fazla sigorta ürününü talep edebiliyor. Burada prim odaklı olmaktan çıkıp değer odaklı olmalıyız. Bu noktada eğitimli satış danışmanı, satış kanalı, dağıtım kanalı da çok önemli ve değerli ki bizim de bu yönde ciddi bir çabamız var. Özellikle TOBB’la beraber çok kapsamlı, neredeyse bir üniversite sertifika programına benzer bir eğitim düzenledik. Yaz döneminde ara vermiştik, şimdi tekrar başlıyoruz” açıklamalarında bulundu.
Sigorta Ekranı:
