23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

Sigorta fıkraları

fatih kahya1

Bir müddettir bu köşede II. Dünya Savaşı’nın çeşitli ülkelerdeki reasürans pazarlarına etkileri üzerinde durduk. Bu yazımızda 1940’lı yıllarda yayına başlayan Sigorta Gazetesi’nde yer alan sigorta fıkralarına yer vereceğiz. Ne de olsa insanız… Ülkenin yoğun ve gergin atmosferinden biraz sıyrılalım istedik. “Yetmiş yıl önce böyle olurmuş sigortacı fıkraları” diyelim ve bu fıkralardan alınması gerekenleri okuyanlara bırakalım.

Şempanze adam

sempanzeAmerika’da bir sigorta şirketi, memurlarını azaltma yoluna gitmiş. Açıkta kalan prodüktörlerinden biri, aşağıdaki ilan üzerine ilanı veren sirk müdürlüğüne müracaat etmiş. İlan şudur: “Cambazhanemizin şempanze cinsi bir maymunu ölmüştür. Aynısına ihtiyaç vardır. Temin edene 5.000 dolar verilecektir.” Açıkta kalan memur müracaatında ölen maymun yerine başka bir maymunun temin edilmesine gerek olmadığını, bu rolü kendisinin üstleneceğini ve bunun için işe alınmasını rica etmiş. Sirk müdürü teklifi tereddütle kabul etmiş ve ölen maymunun postunu soydurarak müracaat sahibine vermiş. Maymun adam, memnun olarak provalara başlamış. Muazzam ilan kampanyası ile ilk numarasını sergilemiş. Büyük kalabalık kendisini delicesine alkışlamış. Açıkta kalan memur vazifesini mükemmel bir şekilde yerine getirmiş. O kadar ki sirkin üç akşamlık hasılatı evvelki on günlük hasılatının toplamına varmış. Sirk müdürü memnuniyetinden ve sevincinden delirmiş. Her gösteriden sonra maymun adamı yanaklarından en az yüz kere öpmüş. Dördüncü gece maymun adam şiddetli alkış ve arasız kahkahalar arasında numarasına devam ederken eli demirden kaymış ve aşağıdaki arslan kafesinin içerisine düşmüş. Korkusundan kirpi gibi küçülecek kadar büzülmüş. “Eyvah!” demiş. Aslan maymun adamın kulağına doğru eğilmiş, “Aman sus sesini çıkarma ben de prodüktörüm foyamız meydana çıkmasın.”

Cambaz ve kadın

cambazAmerika’da bir sirkte tel numaraları yapan cambazlardan birisi bir akşam, acemiliğinden olacak, telden aşağı yuvarlanmış. Sirk müdürü bu skandala dayanamayarak cambazı işinden koymuş. Cambaz ekmek parası kazanabilmek düşüncesi ve endişesiyle ağır ağır evine giderken yanına temiz giyimli bir küçük hanım gelmiş. “Beyefendi üzülmeyiniz ben size yeni işler temin ederim ve maaşınızı benden alacaksınız” demiş. Acemi cambaza iki senelik bir sözleşme yapmış ve onu kendi hesabına bir cambazhaneye yerleştirmiş. Zavallı talihsiz cambaz yine düşmüş ve kovulmuş. Başka bir Cambazhane… Yine düşmüş, yine kovulmuş. Ve bu hal iki sene devam etmiş. Küçük hanımın cambaz ile yaptığı sözleşme müddeti de sona ermiş. Ayrılmışlar fakat cambazın anlayamadığı bir husus varmış. Sormuş; “Hanımefendi siz bana iki sene düzenli olarak maaşımı ödediniz ve kesenizden verdiniz sebebini lütfen izah eder misiniz?” “Evet ederim. Ben sigorta prodüktörüyüm. Siz telden düştükçe ben her defasında birçok insanl sigorta ettim de onun için.”

Hoca ve prodüktör

Gayrimüslimleri Müslüman yapmak için kuvvetli telkin kabiliyeti ile tanınmış bir hoca hakikaten işinin ehliymiş. Ve birkaç saatte Müslüman olmayanları kabiliyeti sayesinde Müslüman yaparmış. Bir gün kendisine bir Ermeni müracaat etmiş. Hoca kendisini evine almış. Dışarıda hocanın başarısından peşinen emin olan insanlar hocayı alkışlamak için beklemişler. Bir saat sonra hoca ile Ermeni dışarı çıkmışlar Hoca Ermeni’yi Müslüman yapmış. Ertesi günü hocaya bir Musevi müracaat etmiş, halk yine dışarıda toplanmış. Bir saat, iki saat, üç saat… Hoca evden çıkmamış. Alışılmamış olan bu hale halk hayret etmiş ve nihayet dört saat sonra hoca ile Musevi kol kola çıkmışlar. Halk hocaya sormuş: “Hocam ne oldu? Hoca cevap vermiş: “Efendim müracaat sahibi sigorta prodüktörüymüş. O beni ikna etti, artık kendisiyle beraber prodüktör olarak çalışacağım.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER