Pandemi sürecinde, sektörde sel hasarlarının da yoğun şekilde geldiğini belirten Axa Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, “Mayıs-haziran aylarında doğa olayları için 50 milyon liraya yakın hasar ödemesi yapıldı. Sektör çok hızlı hasar ödeyerek sigortalılara finansal gücünü de gösteriyor” dedi.
SİGORTA MEDYA
SigortaMedya’nın, YouTube kanalı Sigorta Ekranı’nın, Cuma günkü konuklarından birisi de sektörün en büyük şirketlerinden Axa Türkiye’nin, CEO’su Yavuz Ölken’di. Covid-19’un sektör üzerindeki etkisi ve Axa ile ilgili olarak soruları yanıtlayan Ölken, pandemi döneminde sektörün çok hızlı hasar ödeyerek, gücünü gösterdiğini söyledi. Sektör olarak yaklaşık 3 ay çok zor bir dönem geçirdiklerini belirten Ölken, nisanın daha yumuşak geçtiğini buna karşılık adetsel ve primsel etkilerde mayıs ayında pik noktanın görüldüğünü, haziranda da geri dönüşlerin başladığını vurguladı. Pandemi sürecinde doğal afet olarak nitelenen sel hasarlarının yoğun şekilde geldiğini ifade eden Ölken, “Mayıs-haziran aylarında yaşadığımız doğa olayları için 50 milyon liraya yakın hasar ödemesi yapıldı. Ben bunun 200 milyon liraya doğru gittiğini söyleyebilirim. Bu anlamda sektör çok hızlı hasar ödeyerek sigortalılara finansal gücünü de gösteriyor” dedi.
Sektör başarılı sınav verdi
Covid-19 sürecinde, şirket ayrımı yapmaksızın Türk sigortacılığının önemli ve başarılı bir sınav verdiğini belirten Yavuz Ölken, “Bu dönemde sektör özellikle sigortalılarımıza karşı çok önemli adımlar attı. Gerek primsel indirimlerde, gerek sağlık sigortaları özelinde pandemi istisnasının kaldırılması; sektöre başka bir hareketlilik getirdi. Bütün şirketler kendi bütçeleri ve hesapları çerçevesinde dağıtım kanalları ve acenteler başta olmak üzere çeşitli destekleme programları yaptılar” diye konuştu.
Programda, Axa Türkiye olarak Covid-19 sürecindeki faaliyetlerinden bahseden Ölken, şunları söyledi: “Uzun yıllardır, ‘ödeyenden çözüm ortağına dönüşüm’ diye bir tutkuyla konuşuyoruz. Sigortalıların, acentelerimizin ve çalışanlarımızın yanında olacağımıza 2018’de söz vermiştik. Biz bu süreçte farklı bir takım adımlar da attık. Bu dönem sosyal sorumluluk alanında durmamız gereken başlıklar işliyoruz. 2-3 yıldır üzerinde çalıştığımız küresel ısınma ve iklim değişiminin sigorta sektörüne etkileri vardı. O noktada ‘Dünya için hareket et sloganı’ ile başladık. Sonra ‘İklim için hareket et’ derken, şimdi yanına ‘Sağlıklı olmak için hareket et’i ekledik. Durmadık, çalışmalara devam ettik.”
Sigorta 4.0’ın ne olduğu ortaya çıktı
Ofislere dönmek için de acele etmediklerini vurgulayan Ölken, “Hizmetimizi her yerde verebileceğimizi gösterdik. Bu dönemde dijital olgunluğun ne kadar ön plana çıktığını gördük Axa Sigorta olarak dijitalde ileride olduğumuzu biliyorduk; ama kendimizi test etme şansı yakaladık. Aynı şekilde sektör de dijitale çok yatırım yapmaya devam ediyor. Biz yıllardır dijitali konuşurken akıllara hep direkt satış geliyordu. Hep konuştuğumuz noktalar şimdi ortaya çıkmaya başladı. Dijital demek direkt satış demek değildir. Dijital demek; müşteri ile şirketle, kendi çalışanıyla her kriz anında bağlanabilmek demektir. Değerli acentelerimiz de evlerinde çalışmak durumunda oldukları dönemde portföylerini izleme, inceleme ve araştırmaya yoğunlaştıklarında yeni fırsatları gördüler. Covid-19 hem sektöre hem şirketime hem çalışanlarıma hem de acentelerime dijital olgunluğunun ne demek olduğunu gösterdi. Sigorta 4.0’ın ne olduğu ortaya çıktı. Bu gibi krizleri çeşitli aşamalarla yönetmemiz lazım” şeklinde konuştu.
Hep beraber 2021’in ilk çeyreğini bekleyelim
Axa Sigorta ve sektörün büyüme performansı hakkında düşüncelerini de açıklayan Ölken, “Altıncı ay itibariyle beklediğimizden biraz daha az büyüdük. Ama sektör de büyüdü bizde büyüdük. Kârlılık anlamında da bizi geriye götüren götüren unsurlar oldu. Frekanslar düştü; maliyetler arttı. Altıncı ay sonuna baktığımızda şirketimiz de sektör de enflasyonla aynı oranda büyümüş olacak. Bu reel büyüme olmayacak” dedi. Türkiye’deki acenteler ve sigorta şirketlerinin, bu tür kriz dönemlerini yönetme kabiliyetine sahip olduklarını vurgulayan Ölken, şu görüşleri dile getirdi: “En önemli reçete şu; verimli çalışıp, maliyetlerinizi aşağıda tutuyorsanız; bu tür kriz dönemlerinde ayakta kalıyorsunuz. Acentelerimize hep bunu söyledik. Gerçekçi olursak 2021’in ilk çeyreğini bekleyelim hep beraber. O vakte kadar çalışalım, gerekli düzenlemeleri yapalım. Acentelerimiz portföyünü tanısın. Sigorta şirketi olarak müşteriyi kucaklayan, uygun fiyatlı ürünler geliştireyim ve büyümeye beraber gidelim.”
Covid-19’un reasürans etkisi 50-100 milyar dolar
Programda, Covid-19’un, küresel sigorta sektörü ve Axa Grubu üzerindeki etkilerini de değerlendiren Ölken, dünya sigortacılık ölçeğinde son 20 yıllık verilere bakıldığında şu anki durumun dünya reasürans piyasalarına etkisinin 50 ile 100 milyar dolar arasında olacağı tahmin edildiğini söyledi. Covid 19 ölçeğinde, beklenmedik bir sağlık hasarları söz konusu olduğunu belirten Ölken, Wimbledon tenis turnuvası gibi organizasyon iptali sigortalarındaki hasarlara da dikkat çekti. Bunların dışında yönetici sorumluluk sigortalarındaki hasarları da vurgulayan Yavuz Ölken, Amerika’dan başlayarak ortaya çıkan bazı davalar ve bununla ilgili sigorta ihbarları gözlemlendiğini, bunlarında yönetici ve şirketlerin zamanında önlem almayıp çalışanlarının sağlığını korumadığı yönündeki davalar olduğunu söyledi. Ölken, dünyada kısıtlı sayıda kar kayıplarında pandeminin dahil olduğu hususların da reasürans etkisi olacağını kaydetti. Axa Grubu’nun toplamda Covid-19 kaynaklı hasarların 1.2 milyar Euro olduğunu vurgulayan Yavuz Ölken, bunun yarısından fazlasını da organizasyon iptallerinin oluşturduğunu ifade etti.
Kritik hastalıklarda eve doktor gönderdik
Covid-19’un, sigorta şirketlerinin farklı hizmetler vermesi gerektiğini de ortaya çıkardığını vurgulayan Ölken, şunları söyledi: “En önemli başlığımız, ‘Sağlık sigortalarında hastaneye gidemeyen sigortalılara karşı neler yapılmalı?’ şeklindeydi. Görüntülü arama, offline görüntülü arama, danışmanlık… Hatta sigorta şirketleri olarak, kritik hastalıklarda evlere doktor gönderdik. Bu da yine sigorta sektörünün hızlı hareket ettiğini gösteriyor. Burada birçok şirket kendi ölçeğinde farklı uygulamalara gitti. Ama toplamda baktığımızda sektör uzun yıllardır bu kadar kendini iyi ifade etmemişti.” Sektörde sağlık sigortalarında, yıl sonuna kadar pandemi etkisiyle 100 milyon adede çıkılacağını belirten Ölken, bunun çok önemli ve bütçelenmemiş bir rakam olduğunu söyledi.
Sigortalıların ihtiyacına yönelik ürün çıkarmalıyız
Programda, sektöre yönelik önemli mesajlar da veren Ölken, şunları söyledi: “Sigortalıların ihtiyacına yönelik ürün çıkarmak zorundayız. Ama ben bunların tamamının sektörümüzü uçuracağını düşünmüyorum. Bugüne kadar geleneksel olarak yaptıklarımıza baktığımızda kaskoda yüzde yetmiş yani 10 milyona yakın araç var. Bugün 1 milyon adet siber sigorta satabilir miyiz? Bir gün satabiliriz belki. Bugün Türkiye’de 3.5-4 milyon civarında ticari işletme var. Bunlardaki penetrasyonda yüzde 30 civarında. Neredeyse her gün yandığını duyduğumuz ama sigorta ürünü almamış ticari işletmeler var. Neden buralarda adetleri yükseltmeyelim? DASK‘ta yüzde 50 penetrasyon yaşıyoruz. Baktığımızda 9-10 milyon konutta DASK yok. Hepsinin üstünde Türkiye’deki sağlık sistemi ne kadar kendini ispat etmiş olsa da tamamlayıcı sağlık sigortasın oranı yüzde 4.5. Yeni ürünler çıksın; onu ihtiyacı olan alacak. Yeni ürünler, sektörünün gelişmesine tabii ki katkı sağlayacak. Tarım sigortaları da genişlemeli. O da katkı sağlayacak.”
Yavuz Ölken neler söyledi?
- Konut sigortasını rahatlıkla satamadığımız müşteriye biz siber sigortayı ne kadar satabiliriz. Konutla birleştirdiğimizde satabilecek olacağız.
- Hayat sigortalarını ıskalıyoruz. Hayatı, kredi ile ilişkilendiriyoruz. Ama onun dışında hayat sigortasını gündemde tutmuyoruz.
- Önümüzdeki 1.5-2 yılda trafik ve kasko ile başlayıp ‘doğrudan tazmin’i yeniden konuşmalıyız.
- Ticari işletmelerin yangın ve ek teminatları almalarının yanında mutlaka gelir ve kâr kaybı sigortaları, iş durması sigortalarını düşünmeleri gerekiyor.
- Ticari işletmeler, işveren, ürün, yönetici sorumluluk sigortaları gibi işletmenin geleceğinde sıkıntı yarabilecek hususları da güvence altına almalı.
- Sektörde en fazla büyüyen branş sağlık. Acentelerimiz içine bir de hayatı koyabilirlerse; sağlık sigortaları, sürdürülebilir ve cepte garanti olan portföy halinde dönüşecektir
- Sigortalılarımız için bu sene AXA Fit’e yeni uygulamalar getireceğiz. Sigortalılarımız yeni davranış biçimleri geliştiriyor ve yeni isteklerini ortaya koyuyor.
- Sponsorluğa kurum olarak sürdürülebilir ilkesiyle adım atıyoruz. Sponsorluklarımıza değer ortaklığı olarak bakıyoruz. Onlar bizi istediği sürece devam edeceğiz.
