Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Erhan Bozkurt, dün İstanbul’da yaşanan sel hasarında araçları, evleri ve iş yerleri zarar gören vatandaşların mevcut sigorta poliçelerinde sel teminatı varsa zararının karşılanacağını duyurdu. Bozkurt, felaketlere karşı önceden önlem almanın önemine de dikkat çekti.
Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Erhan Bozkurt, dün (18 Temmuz) Marmara Bölgesi’nde yaşanan yağışlarla oluşan hasarlar hakkında açıklama yaptı. İstanbul’da yaşanan sigortalı sel hasarı tutarı hakkında henüz bir verinin olmadığını kaydeden Bozkurt, afete dönen yağış ile araçları, konutları ve iş yerleri hasara uğrayan vatandaşların sel teminatı bulunan sigorta poliçeleri (konut, kasko, iş yeri) kapsamında zararını karşılayabileceğine dikkat çekti.
Selin ülkemizde depremden sonra gerçekleşme sıklığı ve şiddeti en yoğun doğal afet riski olduğunun altını çizen Bozkurt, iklim değişiminin etkisiyle sadece ülkemizde değil, dünyada da sel riski ile sıklıkla karşılaşıldığını ifade etti.
2009’da 700 milyon TL’lik hasar gerçekleşti
Şehirleşmenin ve ekonomik faaliyetin yoğun olduğu alanlarda sel hasarının maliyetinin daha yüksek olduğunu belirten Bozkurt, en yakın dönemdeki yüksek maliyetli sel hasarının, İstanbul’da 2009 yılında yaşandığını belirtti. Bozkurt, sözlerine şöyle devam etti: “31 vatandaşımızın vefat ettiği bu felaket Silivri, Selimpaşa, Çatalca, İkitelli Basın Ekspres yolu, Halkalı, Arnavutköy, Sultangazi, Bağcılar, Eyüp, Esenler, Bahçelievler, Başakşehir, Büyükçekmece merkezli gerçekleşmiş, felaketin sigorta sektörüne maliyeti o tarihte yaklaşık 700 milyon TL olmuştur. Bu felaketler, dere yatağına inşa edilmiş binalar ve/veya şehirleşmeyi destekleyecek altyapı eksiklikleri nedeniyle gerçekleşmekte veya hasarın şiddeti de bu sebeple yüksek olmaktadır.”
Felaketler sigorta talebini artırsa da poliçeler yenilenmiyor
Türk sigorta sektörünün bu alanda üzerine düşeni yerine getirdiğini ve getirmeye devam edeceğini dile getiren Bozkurt, “Sektörümüz portföyünde bulunan sigortalıların risk seviyesinin düşmesine yönelik yaptığı yerinde tespitler ve önerilerle hasarın önlenmesine, hasar önlenemediği durumlarda da ortaya çıkan maddi zararı karşılayarak milli servetin korunmasına önemli katkı sağlamaktadır” şeklinde konuştu.
Ülkemizde sigorta bilincinin yeterli seviyede olmadığını söyleyen Bozkurt, genellikle yaşanan felaketler sonrasında sigortaya talebin arttığını, belirli bir süre sonra da yaptırılan poliçelerin yenilenmediğinin altını çizdi. Bozkurt, “Dolayısıyla yaşanan tecrübelerden ders çıkarmak ve önceden önlem almak büyük önem taşımaktadır” dedi.