Bilişim suçlarıyla ilgili araştırma geliştirme çalışmaları yapan Digisecure şirketinin Genel Müdürü İbrahim Saruhan, siber saldırıların artışı ile oluşan risklere dikkat çekerek siber suçların bireyler, işletmeler ve kurumlar için tehdit oluşturduğunu söyledi.
Dijitalleşme son 15 yılda bilişim teknolojilerinin hızlı gelişimiyle kamu, özel sektör ve kişisel ölçekte hayatın önemli bir parçası oldu. Pandemi dönemi de bireysel ve kurumsal olarak dijital dünyada harcanan zamanı ciddi oranda artırdı. Tüm bu gelişmelerin yanında ne yazık ki siber suçlar bireyler, işletmeler ve devlet kurumları için en büyük tehditlerden biri olmaya devam ediyor.
Digisecure Genel Müdürü İbrahim Saruhan, önümüzdeki dönemde yaşanacak dönüşümlerle bireylerin ve şirketlerin dijital dünyaya daha fazla entegre olacağını belirterek olası siber tehditlerin de aynı paralellikte artış göstereceğini söyledi. Saruhan, bu durumun bireylerin ya da şirketlerin fiziksel güvenliğini korumak kadar önemli bir hal alacağını dile getirerek “Siber güvenlik hayatın her alanına yayılacak, her bireyin ve şirketin bir siber uzman güvenlik uzmanı olacak. Nasıl bireylerin ve şirketlerin acil durumlarda yardımına koşan aile doktorları, avukatları, mali müşavirleri, iletişim danışmanları var ise yakın zamanda bir siber güvenlik uzmanları da olacak. Maddi kayıpların yanı sıra itibar kaybına da neden olan siber saldırıları engellemek veya olası bir saldırıdan en az hasarla ayrılmak temel önceliklerden biri olacak” şeklinde konuştu.
Mevcut zarar 7 trilyon dolar
Günümüzde küresel siber suçların yaklaşık 6-7 trilyon dolar zarara yol açtığını ifade eden Saruhan, önümüzdeki 3 yıl içinde bu oranın 10 trilyon doların üstüne çıkmasının beklendiğini aktardı. Saruhan, bireyler ve şirketlerin ağırlıklı olarak bilgisayar virüsleri, truva atları, solucanlar, casus yazılımlar, fidye yazılımları, reklam yazılımları ve kötü amaçlı yazılımlardan zarar gördüklerini açıklayarak “Bu zarar küresel ölçekte 6-7 trilyon dolar civarına ulaşmış durumda. Önümüzdeki 3 yılda bu zararın 10 trilyon dolara ulaşmasını bekliyoruz. Bu durum hem şirketlerin hem de bireylerin ne kadar dikkatli olması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.” ifadelerini kullandı.
Saldırılar kamu yönetimi için büyük tehdit
Siber saldırganların eylemlerini uzaktan ve çok hızlı bir şekilde gerçekleştirebildiklerine dikkat çeken Saruhan, “Fidye virüsü (ransomware), zararlı yazılım (malware) ve kimlik avı gibi yöntemlerle kullanıcıların veya şirketlerin sistemlerine erişim sağlayarak, verileri ele geçirebiliyor veya tahrip edebiliyorlar.” dedi. Saruhan, bireyler ve şirketlerin yanı sıra kamu kurumlarının da siber saldırıların en önemli hedefleri arasında yer aldığının altını çizerek “2021 yılında yapılan analizlere göre kamu yönetimi alanındaki ihlallerin yüzde 70’e yakın oranını sosyal mühendislik saldırıları oluşturuyor. Bu saldırılar kamu yönetimi için büyük bir tehdit olmayı sürdürüyor.” şeklinde konuştu.
Güvenlik açıkları saldırıları kolaylaştırıyor
Siber saldırılarla hassas bilgiler ile kullanıcıların maddi birikimlerine erişim veya normal iş süreçlerini kesintiye uğratmanın amaçlandığını aktaran Saruhan: “Hem bireylerin hem şirketlerin hem de kamu kurumların ilk atmaları gereken adım güvenlik açıklarının önüne geçmek. Güvenlik açıkları hem siber saldırıları kolaylaştırıyor hem de tehlikenin bir kerelik değil sürekli olmasına yol açıyor.” dedi.
