Türkiye’de siber riskler sigorta pazarının, 5 yıl içinde önemli bir büyüklüğe ulaşacağını belirten Marsh Türkiye CEO’su Hakan Kayganacı, belli başlı büyük sigorta şirketlerinin de veri kaybı/siber riskler ile ilgili teminat sağlamasını beklediğini söylüyor.
ALP SÜER / SİGORTA MEDYA
Marsh ve AIG tarafından, 3 Mayıs’ta İstanbul’da düzenlenen “Siber Risklerin Yönetimi” Konferansı’nda Futurist Ufuk Tarhan’ın şu sözleri, salondaki katılımcıların kanını adeta dondurdu:“İnsanların, aklının, beyninin, genetiğinin hackleneceği yıllara doğru gidiyoruz.” Kuşkusuz, bu durum gerçekleşebilir mi? Ya da ne zaman gerçekleşir; bunu kestirmek oldukça güç. Ancak, şu da bir gerçek ki, modern dünyanın korsanları hackerlar adeta dehşet saçıyor.
Türkiye’ye yönelik Rus hackerların saldırıları yanında geçen aylarda da Türk vatandaşlarını kimlik bilgilerinin çalınması gibi olaylar, durumun vehametini de ortaya koyuyor. Hackerlar, aslında tüm dünyanın başına bela. Siber suçların küresel ekonomiye olan yılık maliyeti tahmini olarak 445 milyar dolara ulaştı. 2014’te sadece ABD’de kisisel bilgileri çalınan insan sayısı 40 milyon. Siber risklere karşı en büyük sığınak ‘sigorta.’ Ancak, Türkiye’de birey ve kurumların yeterince bilinçli olduğunu söylemek zor. Nitekim, veri kaybı/siber riskler sigortasını Türkiye’de sunan sigorta şirketi sayısı da şimdilik 3.
Farkındalık çok önemli
“Siber Risklerin Yönetimi” Konferansı’nda da siber tehditlerden korunmak için, “Bireylerin bu konudaki bilinci artmalı”, “Sigorta yaptırmak gerekli”, ve “Ülkeler ve şirketler arasında işbirliği önemli” şeklinde üç temel mesajın verildi. Konferans sırasında Marsh Türkiye CEO’su Hakan Kayganacı ile sohbet etme fırsatı buldum. Türkiye’de siber riskler sigorta pazarının 5 yıl içinde önemli pazara ulaşacağını belirten Kayganacı, hayat dışı sektörde belli başlı büyük sigorta şirketlerinin de veri kaybı/siber riskler ile ilgili olarak teminat sağlamasını beklediğini söylüyor.
Birey-kurum ayrıştırması yanlış
Siber riskler sigortasının, gelişmesi için bu konuda farkındalığın oluşmasının çok önemli olduğunu belirten Kayganacı, Türkiye’de siber risklerin bugün şirketlerin henüz yönetim kurulu seviyesinde önemli riskler seviyesine alınmamış, çoğu yönetim kurulunda bir gündem maddesi olmamış bir konu olduğunu kaydediyor. Bununla birlikte, etkileri yurtdışında ve yeni yeni Türkiye’de görülmeye başlayan siber risklerin büyümekte olan bir risk olduğuna dikkat çeken Kayganacı, “Türkiye’de bireylerin bakış açısından bu risklerin kurumları ilgilendirdiği, kurumların gözüyle de bunların bireyleri ilgilendirdiği şeklinde bir yanılsama var. Aslında, bireylerle kurumlar birbiriyle bağlantılı. Riskleri, bireyler ve kurumlar olarak ayrıştırmak doğru değil.”
Türkiye’de farkındalığın artması konusunda ‘Yönetici Sorumluluk Sigortası’nı örnek olarak veren Kayganacı, “Türkiye’de yaklaşık 10 yıl önce Yönetici Sorumluluk Sigortası piyasaya sunulmuştu. O zamanlar bu sigorta ile ilgili farkındalık oluşmamıştı. Ancak, Türkiye’nin globalleşmesi, yönetim kurullarında yabancıların oluşmasıyla farkındalık bir anda arttı. Siber riskler sigortasında da benzer bir gelişme trendinin yaşanacağını düşünüyorum” diye konuşuyor. Kayganacı, Marsh olarak amaçlarının düzenledikleri Siber Risklerin Yönetimi Konferansı gibi aktivitelerle bu konuda farkındalığı artırmak olduğunu ifade ediyor.
Dünyada 10 yılda 5 trilyon doları aşkın yatırım yapılacak
▼ “Dünyada iki çeşit kurum var: Bir, hacklenenler, iki, hacklenecek olanlar”(eski FBI Başkanları’ndan Robert Mueller’in sözü.)
▼ İlk siber suç, 1966’da ABD’de bir bankada gerçekleşti.
▼ Günümüzde, anti-virüs programları, yeni siber tehditlerin sadece yüzde 5’ini yakalıyor.
▼ Tüm dünyada önümüzdeki 10 yılda siber risklerin önlenmesine yönelik 5 trilyon yapılması planlanıyor.
