Sompo Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Şenol Ortaç, koronavirüs teminatlı yeni Yurtdışı Seyahat Sigortası’nın detaylarını anlattı.
Sompo Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Şenol Ortaç, geçtiğimiz günlerde piyasaya sundukları koronavirüs teminatlı yeni Yurtdışı Seyahat Sigortası’nın detayların Sigorta Ekranı’nda anlattı.
Canlı yayınlanan programda SigortaMedya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın sorularını yanıtlayan Ortaç; “Sompo Sigorta olarak çalışkan bir ekibiz. Bu dönemi daha çok çalışarak geçirdik. Sadece Aylık Kasko veya seyahat sigortaları değil; kendi içimizde, hasar süreçlerinde birçok iyileştirme yaptık. O yüzden verimli bir dönem yaşadık” dedi.
Aylık Kasko buna bir ilaç oldu
Açıklamalarının başında Aylık Kasko ürününe ayrı bir paragraf açan Ortaç şunları söyledi:
“İnsanlar koronavirüs salgını süresince araçlarını az kullanmalarından veya ekonomik sebeplerden dolayı kasko yaptırmamayı düşündüler. Aylık Kasko ürünümüzü böyle düşünen araç sahiplerine yönelik çıkardık. Aslında insanlar ekonomik sebeplerden dolayı halen kaskoyu yenilemekten imtina ediyor. İşte Aylık Kasko buna bir ilaç oldu. Satışlarından da memnunuz. Acentelerimiz de bu şekilde müşterilerine kaybetmiyor. Bizim için önemli olan bu dönemi Aylık Kasko ile geçirip daha sonra normal kasko ürünümüze dönmek. Müşterinin ihtiyacı olan bir üründü. Pandemi de buna vesile oldu.”
Seyahat sigortalarında sektör lideri
Seyahat sigortalarında çok deneyimli bir şirket olduklarını vurgulayan Ortaç; “Sektör bizi oto sigortalarında daha çok ön planda görüyor, tanıyor. Aslında biz seyahat sigortalarında çok açık ara sektör lideriyiz. 2019 yılında pazar payımız yüzde 28-29’lar aydı. Neredeyse her 3 poliçenin bir tanesini biz yapıyoruz. En yakın rakibimizin payı yüzde 11’de. Bizim sadece seyahat sigortalarına odaklanmış çok başarılı bir ekibimiz var. Teknoloji alanında ve tarifelerde farklı uygulamalar yapıyoruz. Hepsi bir bütün olarak uzun yıllardır sektör lideri olmamızı sağlıyor. Bu liderliğin getirdiği sorumlulukla pandemi döneminde bize bu tarz istekler gelmeye başladı. Özellikle yurtdışına çıkışlar için COVID-19 teminatı istemeye başladılar. Keza Türkiye’ye gelişleri için de verdiğimiz ‘Türkiye Vizesi’ isimli bir ürünümüz var. Onu da Türkiye’ye gelen misafirlerimize sunuyoruz. Orada da COVID-19 teminat dahilinde” diye konuştu.
Ortaç, “Seyahat sigortaları aslında çok geniş bir pazar. Sadece seyahat sağlık sigortalarının yönelik 13 farklı ürünümüz var. Artık Türk insanı bilinçleniyor ve bizden çok farklı ürünler talep ediyor. Biz de biraz acentelerimiz, biraz müşterilerimizden gelen talepleri ile her geçen gün kendimizi geliştirdik” dedi.
10 Euro’dan başlıyor
Yurt dışındaki sağlık giderlerinin pahalılığına dikkat çeken Ortaç, “Yurtdışında doktora merhaba demek bile 500 Euro’dan başlıyor. Geçen sene bizi hem üzen hem sevindiren bir olay oldu. Küçük bir aile Fransa’ya gidiyor. Üç yaşındaki kızları orada bir kaza geçiriyor. Hemen hastaneye gidiyorlar ve bize haber veriyorlar. Bizim oradaki ekibimiz hastanede kendisini tedavi altına alıyor. Aile tedavinin Türkiye’de yürütülmesini talep ediyor. Ancak Fransız doktorlar kabul etmiyor. Buradan özel doktoru, özel uçakla Paris’e yolladık. Küçük kızımızı ve aileyi alıp, Doktor kontrolünde Türkiye’ye getirdik. Tedavi oldu, hatta küçük kızımız kazadan hiçbir iz kalmadan iyileşti. Bu hizmetleri filmlerde görürdük. Ama Türkiye’de de oluyor. O yüzden her geçen gün bu ürün gelişiyor. Yanlış hatırlamıyorsam yılda 5-6 kere bu tip yurtdışı hava ambulansımız oluyor. Aslında çok pahalı bir ürün de değil. 10’ar 20’şer Euro’lardan başlıyor. Toplam 100 Euro’ya bir aile yurtdışı seyahat sağlık sigortasına sahip olabilir. Bu tabii sadece yurtdışı için değil, yurtiçi için de geçerli” açıklamasını yaptı.
Ortaç,“Yurtdışı seyahat sağlık sigortası poliçesine sahip sigortalılarımız hangi ülkede olurlarsa olsunlar, herhangi bir sıkıntı yaşadıklarında, onları bulundukları yerden özel ambulansla hastaneye alıp, orada tedavilerini yaptırıyoruz. Bunun da birçok örneği var. Müşterilerimiz bu anlamda hiç para ödemiyor. Bazı uygulamalarda müşteriler ödemeyi yapıp faturayı sigorta şirketlerine getirir. Bizde ise hiç ücret ödemiyorlar. Hem dille ilgili bir problem olduğunda yardımcı oluyoruz, hem de para ödemesi ile uğraştırmıyoruz” dedi.
Çok kolay satılabilen bir ürün
Koronavirüs teminatlı yeni Yurtdışı Seyahat Sigortası ürününün satışıyla ilgili de bilgi veren Ortaç şunları söyledi: “Bu ürün daha çok havayolu şirketleri veya seyahat acenteleri üzerinden satılır. Ancak biz kendi acentelerimiz üzerinden satışı uygun gördük. O yüzden bizim üretimimizin yüzde 95’i acente kanalıyla. Çok kolay satılabilen bir ürün. Aynı zamanda bilgilendirme isteyen de bir ürün. Acentenin bu konuda bilgili olması ve müşteriye aktarması, olası bir hasar durumunda da yanında olması çok önemli. Acenteye hem müşteriye ürünü anlatma hem de müşterinin yanında olma anlamında çok önemli görev düşüyor. ‘Poliçeyi 30 Euro’ya sattım’ demekle olmuyor. Düşünsenize, yurtdışı seyahat sigortası sattığınız bir müşteriniz yurtdışında olası bir sorun yaşadığında siz yanında olursanız o müşterinin kasko poliçe yenileme zamanı geldiğinde sizi bırakır mı?”
Ortaç, “Biz bu ürünü çıkarırken çoğu ülkede sınırlarımız kapalıydı. Ürün çıktıktan sonra havayolu şirketleri ve konsolosluklardan bile aranır olduk. Bu nedenle önemli sayıda poliçe adedi var. Hem turizm hem havacılık sektörü için olumlu bir ürün olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Farklı modellemeler yapıyoruz
Yeni normallerle birlikte sektörde yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Ortaç, “Yasakların kalkması ile birlikte hasar frekanslarımız normale döndü. Ne kadar çok hasar olursa sigortaya karşı talep de o kadar artıyor. Biz sadece Türkiye’de değil dünyanın çeşitli ülkelerindeki trafik yoğunluklarını takip edip, farklı modellemeler yapıyoruz. Bu nedenle hasar frekanslarımızın normale dönmesi beklediğimiz bir gelişmeydi” dedi.
Alnımızın akıyla
“Bu dönemde tamamlayıcı sağlığa olan talep müthiş arttı” diyen Ortaç, “Sompo Sigorta olarak yılın son çeyreğine tamamlayıcı sağlıkla ilgili hem acentelerimiz hem de müşterilerimiz için farklı sürprizlerimiz olacak. ‘Dijitalleşme üzerine acentelerimize nasıl yardımcı olabiliriz’ diye sürekli çalışıyoruz. Tüm iş süreçlerimizi elden geçiriyoruz. Aslında bu dönem bir anlamda modernizasyonu sağlamada bir fırsat oldu. Biz aslında teknolojik bir şirketiz ama teknoloji hiç durmuyor. Sigorta sektörü olarak bu süreçten alnımızın akıyla çıkıyoruz” şeklinde konuştu.
“En fazla KOBİ’ler zorlandı”
Ortaç, “Pandemi süreci içinde en zorlanan grup KOBİ’ler oldu. Hele hele bazı KOBİ’lerin işi anında durdu. Bunların önemli bir çalışanı ve sorumlulukları vardı. Önümüzdeki sene biraz KOBİ’lerin de sigorta sektörü için zor geçecek. Çünkü insanlar ve şirketler ekonomik anlamda bazı problemler yaşayacak. Bunlarında en önemlileri KOBİ’ler. Ama KOBİ’lerin sigorta taleplerinde çok aşırı bir artış görmedik. Bu çok iyi bir işaret değil. Hükümetin de desteğiyle 2021 yılını el ele geçirmek zorundayız” dedi.
Acentelerimizin yanındayız
Acentelere yönelik önerilerde bulunan Ortaç şunları söyledi: “Acenteler sattıkları geleneksel ürünlerin dışında farklı ürünlere de yönelmeli. Sompo Sigorta olarak Haziran ayı itibarıyla 250 acentelerimize tamamlayıcı sağlık sigortası eğitimleri verdik. Bu acenteler daha önce tamamlayıcı sağlık sigortası satmıyordu. Şimdi yeni bir ürünleri oldu. Rekabetin ve talebin artığı bir dönemde acentelerin de kendilerini yenilemesi gerekiyor. Biz her zaman buradayız. Acentelerimiz talep ettiklerinde her daim yanlarındayız.”
Yayının tamamını izlemek için linke tıklayınız.