22 Kasım 2024, Cuma
spot_img

SEKTÖRÜN KADERİ BU HAFTA BELİRLENİYOR

Tünelden önceki son çıkış fırsatı mı?

CAN KANTAR

Sigorta sektörü içerisine girdiği kaostan çıkış yolları arıyor. Trafik sigortalarına gelen tavan fiyat uygulaması sonrası şirketlerin tarifedeki fiyatlardan ‘zarar ederim’ öngörüsü ile poliçe düzenlememe isteği bir kaosa neden olmuştu. Kamu otoritesi geçen süreçte geri adım atılmayacağının sinyallerini defalarca verdi. Sigorta şirketleri de ‘bu fiyatlarla göz göre zarar etmek istemiyorum’ yaklaşımı ile poliçe kesmemek için ayak sürümeye devam etti. Acenteler poliçe kesemez oldu, dolayısıyla tüketiciler araçlarına trafik sigortası yaptıramaz oldu. Sonuç tam bir kaosa dönüştü.

‘DEVLET İLE BİLEK GÜREŞİ YAPILMAZ!’

Mehmet Şimşek-2

En üst makam yani Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, katıldığı TSB Genel Kurulu‘nda geri adım atılmayacağını söyledi zaten. Sigorta şirketleri ellerindeki tüm kozları sonuna kadar kullanarak hatta gelebilecek cezaları bile sineye çekmeyi göze alarak poliçe kesmedi ve duruşunu bozmadı. Sonra kamu otoritesi önce ‘durum bu. Ya bu deveyi güdeceksiniz ya bu diyardan gideceksiniz’ demeye gelen ‘bu şartlarda trafik kesmek istemeyen şirketler varsa hemen ruhsat iadesi yapabilir, üç gün içerisinde müracaatı sonuçlandırırım’ dedikten sonra sonuç değişmeyince Rekabet Kurumu devreye girdi. Şirketlere baskınlar yapılarak bilgisayarlardaki bilgileri kopyalandı, hatta ajandalar karıştırılarak belge toplanmaya çalışıldı. Kamu otoritesi her seferinde “Devlet ile bilek güreşi yapılmaz” diyerek, şirketlerin çabalarını boşa uğraş olarak yorumlatmaya çalıştı. Ama sonuç değişmedi.

Trafik sigortalarına gelen tavan fiyat uygulamasının bir siyasi tercih olduğu konusunda herkes hemfikir. Çünkü benim duyumlarıma göre tavan fiyat uygulamasının taslak indirim oranlarının sigorta şirketleri ile paylaşılması sonrası sonuç olarak çıkan farklı tablo bunun teyidi niteliğinde. Fakat bu süreçte Hazine’nin sigorta şirketleri ile uzlaşma yollarını aradığını da duyduk hep. Bence Hazine’nin aynı zamanda hükümet ile sektör arasında sıkışıp kaldığı bile söylenebilir. Ama tabiki onlar için de başka seçenek görünmüyor.

SONUÇ ALINAMAZSA KILIÇLAR ÇEKİLEBİLİR!

rekabet kurumu

Buna rağmen yıl sonuna kadar sürecek olan tavan fiyat uygulamasının 2018 yılında da devam etmemesi için birtakım önlemlerin alınması gerekiyor. Çünkü serbest tarifeye geçildiğinde fiyatların tekrar eski seviyelere gelme endişesi kamu otoritesini tedirgin ediyor. Ama sektör ve Hazine’nin bu inatlaşması biran evvel bitmez ise 2018’de serbest tarifeye geçiş hayal gibi görünüyor. Hatta daha da kötü sonuçlar doğuracak önlemlerin devreye sokulabileceği konusunda söylentiler var. Bunların neler olduğunu kestirmek güç. Ama söylenti bu…

Hazine’nin elinde Rekabet Kurumu‘nun raporu var. Bir önceki soruşturmada somut sonuç elde edilememişti. Şimdi raporda ne var bilemiyoruz. Ama suç unsuru varsa kimsenin gözünün yaşına bakılmayacak bu sefer. Çünkü ‘Hazine de şirketlere hiçbir yaptırım uygulayamıyor’ algısı var kamuoyunda. Bu durumdan kurtulmak için Hazine Müsteşarlığı’nın da bir atağa geçeceği düşünülebilir.

DEVLET ŞİRKETLERİ DE Mİ “VAHŞİ KAPİTALİST”?

Hazine’nin elinde ciddi kozlar olabilir. Bunların karşılığında şirketlerin elinde ne gibi kozlar var dersiniz? Poliçe kesmemek bir koz mu? Elbette değil. Sigorta şirketlerinin bu duruşunu “Yabancı sigorta şirketleri vahşi kapitalizm uygulaması yapmak istiyor, o yüzden direniyor” diye yorumlamak ne kadar doğru? Madem öyle, devletin sigorta şirketi de poliçe kesmiyor, onu da “vahşi kapitalizmi körüklüyor” diye suçlayabilir miyiz? Ortada ters bir durum var. Ve bu durumdan uzlaşma ile çıkılabilmesi için iletişim şart. Sigorta şirketleri ne yapabilir? Madem zarar edecekler ve bunu istemiyorlar, madem Hazine’yi ve hükümeti bu konuda ikna edemiyorlar, tek çıkış yolu kalıyor. Trafikteki ilk 5 şirketin üç tanesi ruhsatlarını Hazine’ye iade etse ne olur. Kapakları açılmış barajın etkisi gibi olur. Gerideki en az 10 şirket ya iflas eder ya onlar da pazardan çıkıverirler.  O zaman kamu otoritesinin elinde pek bir koz kalmaz. Teminatlar düşürülür, hatta trafik sigortasının zorunluluğunun bir süre için askıya alınması bile gündeme gelebilir. Yapılabilir şeyler mi bunlar? Tabii ki zor ama olursa sigorta sektörünün de sonu olur. Çünkü trafikten geriye kalan yüzde 40-50 sigorta pastası şirketler için yeterli olmayacaktır. Bunlar komplo teorilerim. Tabii ki böyle bir seçeneği düşünmek bile istemiyoruz

DURUMDAN HİÇ KİMSE MEMNUN DEĞİL

Sonuç şu, yıl sonuna kadar tavan fiyat uygulamasından vazgeçilmesi mümkün mü? Hiç öyle bir tablo görmüyorum. Bu durum sürdükçe yüksek fiyat girdabından kurtarılmak istenirken poliçe bulamaz duruma düşen sigortalılar gelinen bu noktadan memnun mu? Eski fiyatlar olsa da poliçe kestirebilsek diyen özellikle ticari araç sahiplerini duyuyorum. İki gün poliçe kestiremediği için otogardan çıkış yapamayan otobüs sahibinin ‘lanet olsun ne kadar istiyorlarsa vereyim’ dediğini aktardı arkadaşlarım. Memnun olanların sayısı az. Acenteler poliçe kestirebilecek şirket bulamıyorlar. İşleri stop. Bir poliçe için geceleri onay veriyor diyerek gece ofiste sabahlara kadar poliçe kesmeye çalışan acente dostlarımdan e-postalar alıyorum. Ee sigorta şirketleri zaten memnun değil durumdan. Hazine ise tam arada kalmış durumda. Bana sorarsanız Hazine yetkilileri de bu durumdan memnun değil. O zaman hep beraber bir çıkış yolu bulmamız şart.

TÜNELDEN ÖNCEKİ SON ÇIKIŞ!

Sektörün daha fazla itibar kaybetmemesi için bir orta yol bulunması tek çıkış yolu olarak görünüyor. Bana gelen duyumlara göre bu hafta Hazine yetkilileri ile TSB yetkilileri arasında bir dizi görüşme olacak. Hazine bu görüşmelerin son iyi niyet gösterisi olarak algılanmasını istiyor şeklinde duyumlarım var. Bu iyi niyet gösterileri içerisinde Hazine Müsteşarlığı üç bileşenden oluşan bir çalışma yürütüyormuş. Bunların trafik sigortası genel şartları, riskli basamaklara (1 ve 2) yönelik havuz uygulaması ve şirketlerin mali yüklerini azaltmaya yönelik bazı tedbirlerin olduğu söyleniliyor. Hatta, sektörün bugüne değin yapmadığını yaparak Hazine yetkililerinin Yargıtay ile temasa geçerek genel şartları istişare ettikleri de duyumlarım arasında. TSB yetkilileri de ellerinde bir dizi isteği masaya koyacaktır. Ama benim Ankara kulislerinden edindiğim bilgiler ışığında, Hazine yetkililerinin görüşmeler sonrası bu sorunun sorun olmaktan çıkacağı umudunu taşıdığı şeklinde. Belki sektör yöneticileri Hazine Müsteşarlığı’nın ortaya koyduğu bu üç çalışma hakkında “palyatif çözümler, bildiğimiz şeyler, sorunun çözümüne etkisi yok” diyebilirler. Ama, bu görüşmelerin çok önemli görüldüğü hatta devlet müdahalesinin bundan sonraki yol haritasını çizeceği söyleniyor. Tabii ki sektörün itibarının korunması da işin cabası. Bu görüşmeler ile ilgili edindiğim bilgiler ışığında bana bu sürecin “Hazine, sigorta şirketlerine tünelden önceki son çıkış fırsatı sunuyor” gibi yorumlandığını duyuyorum. Bunlar aba altından sopa göstermek deyin, ne derseniz deyin, sektör bu yılı kaybetti belki ama gelecek yılı kurtarabilmesi için umarım olumlu bir sonuç çıkar görüşmelerden. Herkesin kazanacağı bir yol bulunacağı umudumu koruyorum.

[news_list display=”category” category=”85″ hc_title=”” count=”6″ header_background=”#e87817″ excerpt_length=”100″ header_text_color=”rgba(255,255,255,0.99)”]

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER