"Sektördeki ilk 6 şirket arasında yer almayı hedefliyoruz"

Başarının, piyasa dinamiklerini takip etmek, rakipleri gözlemlemek ve doğru strateji belirlemekten geçtiğini söyleyen Sompo Japan Sigorta Genel Müdür Recai Dalaş, “Gelecek birkaç yıl içinde sektördeki ilk altı şirket arasında yer almayı hedefliyoruz ve bunu yapabilecek gücümüzün de olduğunu düşünüyoruz” dedi.

ŞERİFE TÜRK / HAYATIMIZ SİGORTALI

Bazı Türk sigorta şirketleri başarısını kanıtlar şekilde 2014 yılında büyüdü ve kâr elde etti. Sompo Japan Sigorta da 2014 yılında hem kasko hem trafik hem de oto dışı branşlarda büyümesini sürdürdü. Piyasa dinamiklerini ve rakiplerinin hareketlerini doğru analiz ederek ve doğru strateji belirleyerek bu başarıyı yakalayan Sompo Japan, hem büyüme hem de kârlılığı bir arada başardı. Bu büyümede Sompo Japan acentelerinin de mutlak payı olduğunun altını çizmekte fayda var.

Sompo Japan Sigorta Genel Müdür Recai Dalaş, şirketin büyüme ve kârlılıktaki başarısını, acentelerin tüketiciyle olan bağını Sigortalı okurlarıyla paylaştı. Dalaş, Türkiye sigorta sektörünün genel bir değerlendirmesini yaparak, sektörün 2012 ve 2013 yılında büyüme gösterdiğini ama bu büyümenin 2014 yılında durağanlaştığını söyledi. Bu yıl rekabet nedeniyle kaskoda fiyatların düştüğünü ve bu nedenle küçülme yaşandığını, trafiğin ise aşağı yukarı hiç büyümediğini ifade eden Dalaş, “Büyüme baskı altında. 2015’te de düşük oranlı bir büyüme beklenebilir” dedi.

Sompo, kaskoda sektörün üzerinde büyüdü ve kâr etti Sompo Japan’in 2014 yılını iyi geçirdiğini söyleyen Dalaş, şirket olarak rezerv seviyelerini sektör ortalaması üzerinde tuttuklarını açıkladı. Dalaş, trafikte ihtiyatlı büyümeyi sürdürdüklerini söyleyerek, “Kaskoda belki de en başarılı bir kaç şirketten biriyiz. Dolayısıyla son iki sene kaskoda hem sektörün çok üzerinde büyümeyi hem de kâr etmeyi başardık. Oto dışındaki branşlarda da büyümemizi sürdürdük. Dolayısıyla trafik dışında istediğimizi yapabilmiş durumdayız” diye konuştu. Bu yıl ciddi büyüklükte bir hasar yaşamadıklarını kaydeden Dalaş, sel baskınları nedeniyle kötü bir yıl olduğunu ifade ederek, “İklim değişikliği sonuçlarımızı bir miktar negatif etkiledi” dedi.

Kusurlu sürücüye ödenen tazminat, hesapları altüst etti

Sigorta şirketleri henüz tasfiye edilmemiş, ancak eldeki bilgilere göre ödenmesi olası hasar miktarını yaklaşık bir oranda ayırarak, bu hasarların mali tablo döneminde eksi etki yaratma ihtimalini düşürürler. Fakat Yargıtay kararıyla kusurlu sürücü ölümlerinin de hesaba katılacağı bildirilince şirketler de sağlıklı hesaplama yapamaz oldu. Sektörün trafikte doğru hesap yapamadığını düşünen Recai Dalaş da değişik parametrelerin devreye girdiğini ver bunun da hesaplamaları değiştirdiğini ifade etti. “Kusurlu sürücünün ölümü halinde eskiden onun varislerine hasar ödenmezken şimdi Yargıtay kararları neticesinde ödemek zorunda kalıyoruz” diye konuşan Dalaş, geçmişe dönük sağlıklı bir istatistik olmadığı için sektöre ne kadar yük geleceğini de öngöremediklerini belirtti. IBNR (karşılık ayırma) ile şirketlere henüz ihbar edilmemiş hasarlarla daha sağlıklı hesaplanmaya başlanıldığını ama kusurlu sürücü ölümlerinin hesaba katılmamış olabileceğinden bu rezervin eksik hesaplandığını söyleyen Dalaş, “Sektörde birçok şirketinin ciddi bir yanılgı içinde olduğunu, dolayısıyla rezervlerin halen yeterli olmadığını öngörüyoruz. Trafikte doğru hesap yapamama ise büyümeyi negatif etkileyecek. 2015 yılı hem büyüme hem karlılık yönünden iyi bir yıl olmayacak. Özellikle 2014 seviyeleri büyüme yönünden tutturulsa bile 2014’e göre kârlılık yönünden daha kötü bir yıl bekliyorum” dedi.

“Piyasa koşullarının elverdiği zamanlarda büyüyoruz”

Bir şirketin başarısının piyasa dinamiklerini ve rakiplerinin hareketlerini doğru analiz etmek ve doğru strateji belirlemekten geçtiğini söyleyen Dalaş, “Biz kurulduğumuzdan bu yana kâr odaklı çalışan bir şirketiz. Kârlılık odağımızı kaybetmeden piyasa koşullarının elverdiği zamanlarda büyümeyi hedefliyoruz. 2012 öncesindeki ilk üç sene rekabet koşulları büyümeyi teşvik etmediği için biz de büyümemeyi özellikle tercih etmiştik. Ama son iki yılda anlamlı bir şekilde büyüyerek belli bir pazar payı kazandık. Şu an kaskoda sektörün bugün önemli oyuncuları içerisindeyiz. Sektörün başarılı şirketlerinden biriyiz. 12 yaşında bir şirket olarak bu çok önemli bir başarı” şeklinde konuştu. Büyümeyi sürdürebilmek için karlılığı sürdürmek gerektiğine vurgu yapan Dalaş, hem büyüme hem karlılığı bir arada sürdürebilen şirketlerin nadir olduğunu, Sompo Japan’in ikisini de başaran bir şirket olduğunu söyledi. Önümüzdeki birkaç yıl içinde sektörün ilk altı şirketi arasında yer almayı hedeflediklerini kaydeden Dalaş, “Bunu yapabilecek gücümüzün olduğunu düşünüyorum” dedi.

“İnternet sigortacılığı acenteler için ciddi bir tehdit unsuru değil”

Sompo Japan Sigorta’nın acente desteğiyle büyümeyi sürdüreceğini açıklayan Dalaş, sigortanın iyi anlatılması gerektiğini, ciddi bilgilendirme ihtiyacı oluşturduğunu bu nedenle de acentelerin öneminin devam edeceğini kaydetti.

İnternet sigortacılığının ise 10 yıl içinde sektör içinde yüzde 10’luk pazar payına ulaşabileceğini öngören Dalaş, akıllı telefonları ellerinden düşmeyen bir neslin yavaş yavaş sigorta tüketicisi ve müşterisi haline geldiğini, bu nedenle internet sigortacılığının gelişmeye devam edeceğini söyledi. Dalaş, internet sigortacılığının acenteler için çok ciddi bir tehdit unsuru olmadığını da sözlerine ekledi. “Şirketler internet sigortacılığı ile acente komisyonundan tasarruf etse bile başka giderleri olacaktır” diye konuşan Dalaş, şu anda sigorta şirketlerinin tanıtımını en iyi acentelerin yaptığını, acentelerin tanıtımdan mahrum olan şirketlerin reklam harcamalarını artırmak durumunda kalacağını belirtti.

“Acenteler küstürülmemeli”

Türkiye’de internet sigortacılığı adına radikal adımların henüz atılmadığını ifade eden Dalaş, Türkiye sigortacılığında yüzde 70 payı olan acenteleri ihmal ederek strateji belirlemenin yanlış olacağını söyledi. “Büyük şirketler ancak internet sigortacılığını acentelerini küstürmeyecek bir yapı içerisinde sürdürmek mecburiyetindeler” diye konuşan Dalaş, şöyle devam etti: “Biz interneti, hizmet kalitemizi geliştirmek, acentelere verdiğimiz hizmet kalitesini artırmak, operasyon maliyetini azaltmak yönünde kullanırız. Ama şu an direkt satış yapma gibi bir stratejimiz yok” dedi. Dalaş, marketlerde sigortanın satılmaması gerektiğinin de altını çizdi.

“Danışman olan acenteler vazgeçilmezdir”

Recai Dalaş, acentelerin, kolay satılabilir kasko ve trafik ürünleri dışında başka ürünlere yönelerek bir anlamda müşterilerin sigorta danışmanı haline gelmeleri gerektiğini, böylece müşterilerin acentelerden vazgeçemeyeceğini dile getirdi. Müşteriyi kaybetmemek için trafik sigortasında müşteriye en ucuz fiyatı sunan acentelerin var olduğunu belirten Dalaş, “Sigorta şirketleri hizmet kalitelerini geliştirmeye, teknolojiyi daha iyi kullanmaya ve karlılık odaklı çalışarak daha rekabetçi olabilmeye gayret göstermeli. O zaman acenteleri de fiyat arayışı için iş paylaşım modellerine ihtiyaç duymayacaktır” açıklamasında bulundu. Gelecekte işini iyi yapamayan sigorta şirketlerinin piyasadan çekileceğini kaydeden Dalaş, bağlantılı olarak acente sayısında da azalma olacağını ifade etti. Dalaş, “Bu da belki bizi gelecekte daha düzgün ve mantıklı sigorta ortamıyla buluşturacak” dedi.

Sompo, Japon yatırımcılara örnek oluyor

Sompo’nun Türkiye’ye yaptığı yatırımdan oldukça memnun olduğunu ifade eden Recai Dalaş, konuşmasına şöyle devam etti: “Geçenlerde Japonya’daki ana şirketimizin bir toplantısına katıldım. Toplantının gündemi yabancı ülkelerdeki yatırımdı. Memnuniyetle ifade etmek isterim ki şu anda Türkiye bir numaralı hedef ülkesi. Türkiye’nin geleceğine güveniyorlar. Buradaki en önemli güvenme nedenleri de Türkiye’nin genç nüfusa sahip olması ve ekonomisinin bir şekilde büyüyeceğine inanılması. Kendi ülkelerindeki nüfus büyümüyor, artmıyor ve yaşlanıyor. Japonya’nın en büyük sıkıntısı da ekonomilerinin büyümüyor olması. Japonya’daki olumsuz gelişmeler neticesinde farklı sektörlerdeki Japon yatırımcıların da Türkiye’ye ilgisi arttı. Sompo’nun Türkiye’den memnu olması diğer sektörlerdeki Japon yatırımcılara örnek oluyor. Türkiye’ye gelecek Japon yatırımcılara bir anlamda vesile olma ihtimalimiz oluştu. Bu oldukça sevindirici bir durum.”