MUSTAFA NAZLIER
Ülkemizde sigorta sektörünün gelişmesindeki sorunları incelersek; ŞEKİL SİGORTACILIĞI yapılmakta olduğu, halen ve henüz İÇERİK SİGORTACILIĞI’na geçilemediği dikkat çekecektir. Kavramsal olarak önemli farklar yaratan bu durumdan çıkarak doğru ve gerekli olanı gerçekleştirebilmek için İçerik Sigortacılığına geçiş kaçınılmaz ve zorunludur.
İstisnalar hariç genel olarak; sigorta sözleşme türüne göre rakamsal açıdan fiyatı belirlenen kıymetlere (sigorta bedeli) sigortacıların fiyat teklifi vererek kırım usulü maliyet yönetimi ile düzenledikleri sözleşmelerin tamamı Şekil sigortacılığının tipik örneğidir. Talep edilen sözleşmeler için sigortacı tarafların sadece rakama odaklı sistem üretimi poliçe düzenlemeleri Sigortacılığın gerçek hizmetlerinin sunumundan uzaktır.
Sektör standardı olan bu uygulama ve çalışma tarzı sebebiyle tüm aracılar aynı yöntemle hizmet sunumu yaparak kısır döngü içinde sadece, fiyat indirerek değerli seçenek olmaya yönelmişlerdir. Bu durum sigorta sektöründe sonu gelmeyen ve doğru olmayan rekabet koşulları yaratmış olup kısa vadede bir çözüm gibi görünse de ekonomik rasyolar, Pazar ve piyasa koşulları, küresel etkileşim dahil bir çok etki unsuru da eklenince karşımıza zarar ve kayıp olarak çıkmaktadır. Ekonomik açıdan verimli olmayan yüksek rekabet koşulları etik ve ahlaki sorunların yanı sıra hukuk dışılığı da beraberinde getirmektedir.
Son 15 yıl içinde geçmiş yıllara oranla küresel sigortacılıkta devrim ve ilerleme yaşanırken Türk sigorta sektörünün geri kalmasının temel sebebi olarak görebiliriz. 5684 sayılı Sigortacılık kanunu 2007 yılında hazırlanmasına rağmen halen stabilite sağlanamamasının sebeplerinden biri Şekil Sigortacılığının artarak devam etmesidir. Sektöre her katılan yeni kişi ve kuruluşların da en önemli önceliği sadece fiyat rekabetidir. Dolayısıyla eğitilen ve öğretimi yapılan konuda sadece şekil açısından rekabetin körüklenmesini sağlamaktır. Bu sebeple insan kaynakları bakımından yeni değer yaratılamaz. İçerikten yoksun bilgiyle donatılan bireylerin katkıları da bu yönde olacaktır.
Sigorta tekniğine göre, doğru ve gereği şekilde sigorta sözleşmesi düzenleme evrensel ve bilimsel bir uygulamadır. Her sigortalı adayı için ön inceleme veya survey yapılarak; durum ve ihtiyaç tespiti yapılır. Sonrasında gereği olan Risk Analizi ve Risk Tespiti yapılarak
“Tamamen sigortalı özelinde ihtiyaca karşılık gelecek risk ve teminatlar belirlenir”
İçeriğin saptanması sonrasında sigorta bedel tespiti gereklilikleri sağlanır. Mevcut yasalar kapsamında tarafların üzerinde uzlaştığı ve sigorta bedellerinin müştereken belirlendiği Mutabakatlı Kıymet Raporu gerekiyor ise düzenlenir (Takseli Sigorta) . Gerçekleşecek risk sonrasında bir kayba uğramamak için bilinen en iyi yönetmelerden biridir. Özellikle sigortalının hak ve menfaatlerini korumak için iyi bir seçenektir. Sigorta bedel tespitinde sorun yok ise, uzmanlarınca önceden tespit edilen riskler ve karşılığı olan İÇERİK, Sigorta Sözleşme Wording’i olarak hazırlanır. Düzenlenecek sigorta sözleşmesine, ilgili wording esasları ve Mutabakatlı Kıymet Raporuna atıfta bulunularak düzenlenen poliçeler , hazırlanışı ve içeriği bakımından küresel ölçekte en iyi standarttaki poliçe türlerindendir. Kurumsal ve profesyonel tüm işletmeler ve bu anlayışı taşıyan sigorta adaylarının tamamı bu usüller ile teminat satın almaktadır.
Yöntem bakımından İÇERİK oluşturan hususlar sigortacılık hizmeti sunan uzmanların doğrudan etkisiyle ilgilidir. Uzman ; sözleşemeye aracılık edenler olabileceği gibi (Sigorta acentesi) farklılık gösterebilir. Her durumda en önemli aşama içeriğin doğru yapılandırılmasıdır.
Ülkemizde sektörün üretim ayağının en önemli aktörleri Sigorta Acenteleridir. Kendilerine sağlanan zorunlu koşullar sebebiyle ŞEKİL SİGORTACILIĞI nın hem sebebi hem mağduru durumundadırlar. Kısır döngüye yol açan bu durumu aşmak için piyasa ve koşullar mutlak gerekliliği sağlıyor. Negatif durumu fırsata dönüştürmek için “Şekil Sigortacılığından İçerik Sigortacılığına” başlangıç yapılması çok yerinde ve karşılık bulacak bir girişim olacaktır.
Pratikte sigortalanma süreci aşağıdaki gibidir.
Sigortalanma Süreci:
Talep: Sigortalı veya Müşterinin sigortalanma talebi
Riskin Analizi ve/veya Survey: İhtiyaç Tespiti
Poliçe Düzenleme: İhtiyaca Cevap
Hasar: En Hızlı ve Ekonomik Çözüm Önerileri
Belirtilen şekilde işletilmeyen sigortalanma sürecinde; teşhis yapmadan, ilaç ve tedaviye geçilmesi ile aş anlamlı olduğunu kabul etmek gerekir. Özellikle sigorta eksperi olarak en sık karşılaşılan durum budur. Yüksek bedeller ödenmesine rağmen ihtiyaç ile ilgili olmayan veya karşılamayan sözleşmelerin satılması sebebiyle hasar anında ortaya çıkan sorunların doğrudan muhatabıyız. Şekil sözleşmelerinin tamamına yakınında bu sorun vardır. Bu durum aynı zamanda sektöre olan güvenide zedelemektedir. Dolayısıyla sigortalanma sürecinde standardizasyon gerekir.
Bu süreci standardize ederek Sigorta Uzmanlığı ünvanı geliştirilmelidir. Sigorta Uzmanlığı; şekil yönüyle sadece satışa aracılık eden acenteler yerine, tüm süreçlerde bilgi ve kişisel özellikleriyle sürece katkı sağlayan aktörlere dönüşmelidir.
Bu yönü ile ABD’li kişisel finans platformu Kiplinger’dan geleceğin meslekleri arasında önceliği bakımından ikinci sırada yer almaktadır.
1- Etik bilgisayar korsanı
2- Sigorta uzmanı
3- Gıda kimyageri
4- Epidemiyolog
5- Kullanıcı arayüzü mühendisi
6- Dental hijyenist
7- Sonografi uzmanı
8- Fizyoterapist
9- Bilgi teknolojileri yöneticisi
10- Yazılım geliştiricisi
11- Yönetim danışmanı
12- Sağlık servisleri yöneticisi
13- Hemşirelik
14- Uygulama geliştiricisi
15- Pazar araştırma analisti
Sigorta acentelerinin tamamının sigorta uzmanlığına geçişinin mutlak gerektiği, bilginin ve tecrübenin öneminin esas alınacağı koşulların yaratıldığı, sadece şekil açısından prim rekabeti yerine gerçek sigortacılık ortamında sürdürülebilir meslek olarak kalmaları sağlanacaktır. Ayrıca ; insurtech sektörün önemli bir parçası ve yıldızı parlamaya devam edecek. Tüm satış kanallarına bakarak tamamının piyasada yer alacağını kabul ediyoruz. Ancak hiçbir uygulama Sigorta Uzmanlığının yerini dolduramaz. Bu yönüyle aracıları vaz geçilmez kılan ve değerini de arıtacak olan en önemli hedef Sigorta Uzmanlığının gelişimini sağlayarak sektörde ayrı bir yere koymaktır.
Sigorta eksperi gözüyle sahada en sık karşılaşılan sorun doğru içerikte hazırlanmayan poliçeler. İçerikten yoksun standart poliçelerin yarattığı kaos hasar anında tüm yönleriyle ortaya çıkmaktadır. Tam bu aşamada sorunların çözümü için aracılık etmesi beklenen sigorta aracısı gereğini sağlamadığında “Kötü sigortacı; kötü eksper ve kötü sektör “ şöhretiyle günü kurtarmaya çalışıyoruz. Bu durumu fırsata dönüştüren danışman ev avukatlar servet sahibi olmaya devam ederken sigorta sektörü içinde tutunamayan sektör mensuplarının (Eski) yeni iş alanı “Her türlü hasarınız itina ile alınır” faaliyetlerine konu olmaktadır.
Sonuç olarak: sistem üretimi standart poliçe satışının yarattığı kanıksama ile üretilen kağıtlara aracılık edilmesi bir meslek olamaz. Sigortacılık; Uzmanlık gerektirir. Uzmanların ürettiği her poliçe ve tüm süreçlerde sağladıkları katkı ile sigorta sektörü gelişir iken gereğinin sağlanamadığı hallerde ortaya çıkan her durum sektör ve aktörlerine olumsuz yansımaktadır. Tüm taraflarının prim ve maddi değer dışında İçerik konuşmadığı her durumda sektör gelişmeyecektir. Şekil sigortacılığından ;İçerik Sigortacılığına geçerken donanımlı Sigorta Uzmanları bu süreci yönetecektir. Yeni meslek Sigorta uzmanlığı, Yeni slogan; Şekilden, İçeriğe olmalıdır.
Şekil sigortacılığı yapılmasının 2 sebebi ülkemizde sigorta eğitiminin olmaması ve alım gücünün de çok düşük olmasıdır.
Bıraktım kasko, konut sigortası vs. Sağlık Sigortası gibi çok geniş kapsamlı ve her detayın fark yarattığı bir üründe bile sigortalılar bu 2 sebepten dolayı fiyat odaklı tercih yapmaktalar.
Bazen hiç sorgulamadan 1/3 düşük bir ürün tercih ediliyor. Sonra bu kullanımda da şikayetler sebep oluyor.
En iyi ihtimalle ,içerik sorgulamadan ama x şirket şu fiyatı verdi denmekte. Ancak o zaman göndermiş olduğumuz açıklamalara içeriklere, eklere dikkat çekmek mümkün olabiliyor.
Sevgili meslektaşım,yine her zamanki gibi, sektörümüzün çok önemli bir sorununa,anlaşılır üslubunla değinmiş ve kamuoyunu aydınlatmaya çalışmışsın…Bu anlamda, ellerine,yüreğine sağlık olsun..
Her kelimesine,aynı şekilde katıldığım ve bizlerin,her zaman söylediği gibi, ”Hasar,poliçenin tanziminde başlar ” sözüne çok uygun olarak, ”Poliçe Şekli ya da Bedelinden önce,İçeriği”nin,1 numaralı önemde olduğunu vurguladığın bu yazındaki çok değerli görüşlerinin, gerçekleştiğini görebilmek,benim de en büyük arzum…..
Ancak, halen, Türkiye sigortacılığında, ”Yok,aslında birbirimizden farkımız,ama biz xxxxxx Bankasıyız ”şeklindeki bir eski reklam anlayışını devam ettiren ”POLİÇE DÜZENLEYİCİLERİ’nin, ”iÇERİK GELİŞTİRME ve İHTİYACA ÖZEL ” poliçe düzenleyebilme yolunda,ilk olarak, bu ihtiyacı,en iyi tespit edebilecek ve çok sayıda SAHA HASAR SENARYOLARI tecrübesine sahip, SİGORTA EKSPERLERİ’ne harcanacak HİZMET BEDELLERİ’ ni,artık bundan böyle, KAYIP değil de, KAZANÇ olarak görebilme alışkanlığını kazanmalarına bağlı olacaktır diye düşünüyorum…
Sevgi ve sayguılarımla
Değerli üstadım,
Uzun süredir tüm taraflarına mesleğin tanımını kabullendirme çabasındayız. SİGORTA EKSPERİ ünvanına sahip olmamıza rağmen başta otorite olmak üzere halen yorumlanıyor. Küresel bir mesleği yerel olarak lojistik hizmetlerine dönüştüren düşünce tüm sektöre zarar veriyor. Eksperliğin hasar ile sınırlandırılması en büyük hatadır. Bu gün en çok ihtiyaç duyulan şeylerin başında ; doğru bilgi ve bu bilgiyi doğru kullanan kişilikli bireyler geliyor. Ayrıca ; sektörün sigorta eksperlerine ait bilgi ve tecrübelerden çok daha fazla fayda sağlayacağı bir dönemdeyiz. Sigorta eksperlerini Maliyet Yönetimiyle değerlendirmek yerine gereklilik olarak dikkate aldıklarında daha sağlıklı bir iş birliği tesis edilmiş olacak. Konusu risk ve sigorta üzerine olan her konuda yerel olarak sigorta eksperlerinin alternatifi oluşturulamaz.
sevgi ve saygılarımla
Mustafa bey merhaba,
Çok kıymetli yazınızı dikkatlice okudum, emeğinize, bilginize ve yüreğinize sağlık. Sizler sektörde kendini yetiştirmiş ve sektöre katkı sağlamaya çalışan nadir değerlerimizsiniz.
Bu serzenişlerin muhatabı Acenteler ve müşteriler olduğu kadar sigorta şirketlerinin de risk yönetimi olduğunu düşünüyorum. Sigorta şirketleri sektör bazında hazırladıkları klişe poliçeleri standart portföye sahip her acenteye sunmaktadır. Acenteler olarak bizler her nekadar bazı temiantlarda genişleme talep etsek de standardın dışına çıılması çok mümkün olmuyor. Standart dışı bir poliçe için proje ve/veya özel anlaşma ile ciddi büyüklükte bir portföy beklentisi olmaktadır. Müşteri özelinde risk analizi yapabilen acentelerimiz olsa da şirket nezdinde tekli poliçeler karşılık bulamamaktadır.
Sevgilerimle..