CAN KANTAR / YORUM
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurulu (SEDDK) sigorta sektörü için beklenen bir kurumdu. Bütün sektör böyle düzenleyici tam yetkili bir kurum için destek verdi. Kanunu çıktı ve aylarca atama yapılması beklendi. SEDDK sigorta sektörünün daha da gelişmesi için bir fırsat. Aralık 2019’da SEDDK’ya başkan olacak kişi için kulislerde bir isim dolaşıyordu. Hatta bende isim vermeden, “genç deneyimli bir isim” diye yazmıştım. Sonra Başkan Türker Gürsoy ‘u aradım. “Hayırlısı Can bey” dedi. Ve bekleyiş geçen haftaya kadar sürdü ve atama gerçekleşti.
ATAMA NEDEN GECİKTİ?
Şimdi gelelim ardından neler konuşulduğuna. Kurul’da ağırlıklı BES & Hayat şirketlerinde görev aymış kişiler seçilmişti. Bir tek Ankara Sigorta Genel Müdürü Vefa Murteza, hayat dışı taraftan birisi olarak kurulda yer almıştı. O da kendi isteği ile affını isteyerek Kurul’dan ayrıldı. Bunlar konuşulurken bu sefer de Başkan Gürsoy ile ilgili iddialar ortaya atıldı. Şimdi öncelikle benim kimseyi savunma veya temize çıkarma gibi bir çabam olmadığının altını çizmek isterim. Üstelik böyle bir hassas konuda. Zaten savunmama da gerek yok kendisi neredeyse 6-7 aydır tahminime göre güvenlik soruşturmalarına tabii oldu. Atamanın gecikmesi de muhtemelen bu sebepleydi.
İYİ EĞİTİM, PARLAK KARİYER
Ben Sayın Türker Gürsoy ‘u Vakıf Emeklilik‘teki görevi sırasında tanıdım. Ekibin en önemli adamlarından biriydi. Orada tanıştık ve dostluğumuz başladı. Genç, işini düzgün yapan, müthiş bir eğitim ve yükselen grafikte bir kariyer. Sonra kendisi gelen teklifi değerlendirerek Asya Emeklilik’e Genel Müdür olarak transfer oldu. Orada da iletişimimiz sürdü. İşe o kadar odaklıydı ki, bütün röportaj tekliflerimi “Can bey, işleri bir yoluna sokayım hemen sizinle röportajı gerçekleştireceğim” dedi. Nitekim öyle de oldu. Şirket yıllardır bir gelişme gösteremiyordu, bir genel müdür yerinde duramıyordu, Türkey bey buna bir istikrar getirdi ve şirket sıçrama yapmaya başladı.
NEY ÇALAN BİR GENÇ!
Hayatımız Sigortalı Dergisi’ne kapak olan röportajı yaptığım zaman kendisini daha da yakından tanıma fırsatı buldum. Hele hele röportajın özel bölümünde ABD’deki eğitimi sırasında metrolarda harçlığına katkı sağlamak için “ney üflediğini” anlattı ve hatta resmini gönderdi. Dergimiz arşivinde bu mevcut. Sonrasında ise aşağıda Eylül 2014 yılında yazdığımız ve dergide yayınlanan sebeplerden dolayı Asya Emeklilik’ten neredeyse Yönetim Kurulu’nun yüzüne kapıları çarparak görevinden istifa etti.
HAKSIZLIK EDİLDİ
Sonrasında ise Hazine içerisinde SDDK ve SGM arasındaki kaos sırasında bir tarafın ithamlarında ismi ortaya çıktı. O dönemde Türker Gürsoy beni aradı “Can bey beni yakın tanıyorsunuz. O söyledikleri kişi benim. Böyle bir şeye olanak var mı? Siz benim Asya Emeklilik’te yaşadıklarımı bilen birisiniz” dediğinde çok utandım ve üzüldüm. Konuya açıklık getiren yazıma ilave yaptım. Bu istihbaratı bana sağlayan Hazine yetkilisi ile o günden bu yana tüm iletişimlerimi kestim.
İTAAT ETMESİ GEREKMEZ MİYDİ?
15 Temmuz hain kalkışmasını gerçekleştiren FETÖ Terör Örgütü ile anılmak gerçekten büyük sıkıntı. Bu lekeleme çok iyi deliller varsa yapılması gerekir. Bu nedenle birçok kişinin bundan mağdur olduğunu biliyoruz. Başkan Türker Gürsoy’un geçmişini bilemem, geçmiş dönemde bir ilişkisi olmuş mudur onu da bilemem. Onu araştırmak bana düşmez. Ama Vakıf Emeklilik’te görev aldığı dönem sonrasında tanıdığım Türker Gürsoy’a baktığımda ve mantığımı kullanarak düşündüğümde bana olasılık sıfır gibi geliyor. Çünkü şayet böyle bir cemaatin parlak bir öğrencisi ise neden ABD’de metrolarda ‘ney üfleyerek’ harçlığını çıkarmaya çalışsın. Ya da Asya Emeklilik’te Yönetim Kurulu’na itaat etmesi gerekmez miydi? Neden onların yüzüne kapıyı vurup Genel Müdürlük görevini bırakıp gitti. Tanık olduğum bu olaylar benim açımdan yeterli. Ayrıca Sayın Gürsoy, her ne kadar çok iyi bir profesyonel yönetici olsa da inanılmaz duygusal bir kişilik. Herkes kendisini yakından tanıdığında bu yazdıklarım için bana hak verecekler.
ÇAMUR ATSAN DA İZİ KALMAZ!
Özetle ‘çamur at izi kalsın’ mantığı ile genç ve ülkesine fayda sağlayacak kişilerin önünü kesmeyelim. Bu ortamda Sayın Türker Gürsoy’un bir terör örgütü mensubu olmasına rağmen böyle bir önemli göreve atanacağını düşünebilir misiniz. Göz göre göre üstelik. Şu anda eldeki tek veri “Asya Emeklilik’te Genel Müdürlük yapmış” olmamalı. Oraya nasıl geldiği önemli değil bence nasıl kavga ederek kapıyı suratlarına çarparak Asya Emeklilik’ten ayrıldığı bence en önemli delil.
Bu konu ile ilgili bir daha yazı yazmayacağım. Kendisine güvenimiz tam, pırıl pırıl, eğitimli donanımlı bir profesyonel. Sigorta sektörüne büyük katkılar yapacağını hepiniz göreceksiniz. Ama çok duygusal bir insandır, böyle ithamlarla onun konsantrasyonunu bozmayalım ve destek olalım derim. Sektörün selameti için.
Bu bir delildir. 2014 Eylül ayında yazılmış bir kulis haberi arşivlerde duruyor. FETÖ’nün 15 Temmuz hain kalkışmasından çok önce görevinden nasıl ayrıldığı yönündeki kulis bilgisi bence bu ayrılığın “perde arkası”nı da gözler önüne sermeye yete…
GÜNÜN SİGORTA KULİSİ:
Türker Gürsoy’un sürpriz ayrılığının perde arkası!
Tarih: Eylül 15, 2014
Hazine’deki parlak kariyeri sonrasında Vakıf Emeklilik’te şirketin yeniden yapılanmasındaki kilit isim olarak önemli başarılara imza atan Türker Gürsoy, gelen teklif sonrasında Asya Emeklilik’e Genel Müdür olarak transfer olmuştu.
Asya Emeklilik’te de kısa süre içinde son derece başarılı bir performans ortaya koyan Gürsoy, şirketin kuruluşundan bugüne gelinen noktayı çok ilerilere taşımayı başarmıştı. Sektörde ses getiren satış kampanyaları ile gerek katılımcı gerekse fon miktarında şirket rekor sayılan büyüme rakamlarına ulaşmıştı. Hatta sektör yöneticilerinin bulunduğu ortamlarda Gürsoy’a başarısının sırrı sorulmaya başlanmış. Birçok bireysel emeklilik şirketi büyüme yakalamak için büyük çaba sarf ederken Asya Emeklilik’in bu başarısı rakiplerce kıskanılmıştı. Sonrasında bir sabah Türker Gürsoy’un görevinden ayrıldığı haberi sektör kulislerine bomba gibi düşmüştü. Ani ayrılık ile ilgili ise birçok dedikodu ortalıkta dolaşmaya başlamıştı.
Eskiler, yeniler anlaşamadı!
İddialara göre asıl ayrılık sebebi, şirketin büyük hissedarı konumundaki grup bankasının yönetimi ile Gürsoy’un özellikle insan kaynakları politikası konusunda anlaşmazlık yaşaması olmuş. Şirketin sağlıklı bir şekilde büyümesini sağlayacak yapılanmanın ancak sektör profesyoneli kadrolar ile mümkün olacağını savunan Gürsoy’a karşılık banka yönetimi ise sigortacılık ve emeklilik tecrübesi olmayan kişileri sadece grup içinden oldukları için yönetim kademelerinde tutmak konusunda baskı yapmış. Bu süreçte banka yönetiminden cesaret alıp sektörden gelen yöneticilere karşı şirket içinde açıktan cephe alan, emir ve talimat dinlemeyen bu gruptan birkaç kişinin işine Gürsoy’un son vermesinin banka ile gerilim tırmandırdığı bir başka iddia. Bunun üzerine kulislerde konuşulanlara göre banka yönetimi, Gürsoy’un atadığı bazı yöneticilerin “gruba uygun” olmadıkları gerekçesiyle işten çıkarılmaları için baskı yapmaya başlamış. Gürsoy ise bunu kabul etmemiş ve böyle bir yönetim anlayışıyla çalışamayacağını söyleyerek istifa etmiş. Bu arada Gürsoy’un istifasının ardından bu profesyonel yöneticiler işten çıkarılırken Gürsoy’un işten çıkardığı kişiler ise geri alınmış! Sektörün en önemli oyuncularından biri olan Asya Emeklilik’in, bu çalkantılardan biran evvel çıkarak tekrar başarılara imza atması en büyük dileğimiz. “