Sektörde rekabetin, ağırlıklı olarak fiyat rekabeti olduğunu vurgulayan Marsh Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Vekili Servet Gürkan, “Fiyat ile yapılan rekabet doğru bir yaklaşım değil. Öncelikle teminatta rekabet yapılmalı” diyor.
ŞEMSİYE DERGİSİ / ALP SÜER
‘Fiyat rekabeti’, Türk sigorta sektöründe üzerinde en fazla konuşulan konuların başında geliyor. 1990’lı yıllardan bu yana köprünün altından çok sular akmasına ve sektörün büyük ölçüde kabuk değiştirmesine karşın, değişmeyen tek şey, bizzat sigortacıların tabiriyle, ‘kıyasıya rekabet’ ya da rasyonel olmayan fiyat rekabeti. Geçen ay, Marsh Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Vekili Servet Gürkan’la bir araya geldik. Sektörün duayenlerinden ve tam 40 yıldır sektörde çeşitli kurumlarda görev yapmış Gürkan’a sektörde sigorta ve reasürans brokerleri arasındaki rekabeti de sorduk. Sektörde rekabetin, ağırlıklı olarak fiyat rekabeti olduğunu vurgulayan Gürkan, “Fiyat ile yapılan rekabet doğru bir yaklaşım değil. Öncelikle teminatta rekabet yapılmalı” diyor. Çok büyük risklerde bile fiyat rekabetinin ön planda olduğunu belirten Gürkan, şunları söylüyor: “Ancak, bir nükleer tesis, rafineri, köprü veya barajın sigortalanması söz konusu olduğunda, doğru fiyat yanında doğru teminat, doğru şartlar ve istisnalar önem taşıyor. Bir malın fiyatı mukayese edilirken, malların aynı kalitede olması lâzım. Öncelikle teminatta rekabet yapılmalı. Teminatlar, her şeyi kapsıyor mu? Sözgelimi hiç akla gelmemiş riskleri dahil ediyor mu? Bazı şeyleri istisna ediyor mu? Bunların açıkça belirtilmesi gerekli.”
Türk Re KOBİ’ler için yararlı
Gürkan, Türk Reasürans Anonim Şirketi’nin (Türk Re) kurulmasının da olumlu olduğu düşüncesinde. Yeni şirketle, uluslararası pazarda Türkiye’nin adının geçmesinin olumlu olduğunu dile getiren Gürkan, şu görüşleri dile getiriyor: “Ayrıca, ekonominin canlanması için küçük ve orta ölçekli işletmelerin desteklenmesi gerekli. Yeni şirket, özellikle taşıdıkları riskler nedeniyle yeterli teminat bulamayan küçük ve orta ölçekli işletmelerin sigorta teminatı bulması açısından yararlı olacak. Bu, sigorta şirketlerini de sermaye yeterliliği açısından rahatlatacak. Bunun dışında bir nükleer santral, bir rafineri, baraj vb. büyük risklerin sigortalanması söz konusu olduğunda bunları zaten içeride tutamazsınız; yurtdışından da reasürans kaynaklarına başvurmanız gerekiyor.”
Sinerji ile büyüme sürüyor
Marsh&McLennan Şirketler Grubu’nun, JLT’yi satın alma işleminin tamamlanmasından bu yana yaklaşık 6 ay geçti. Marsh’ın büyüklüğünün, JLT’nin sinerjisi ile birleştiğini vurgulayan Gürkan, “Ekonomik durgunluktan etkilenmedik; büyümeye devam ettik” diyor. Gürkan’a iki şirket birleşince biz gazetecilerin çok sevdiği “2 + 2 = 5” etti mi? sorusunu da sormadan edemedik. Sorumuza yanıt olarak “2 + 2 gerçekten de 5 etti” diyen Gürkan’a göre iki tarafın yarattığı sinerji bu sonuçta etkili. Marsh ve JLT’nin aslında çok farklı organizasyonlar olduğunu belirten Gürkan, buna karşın her iki tarafın gönüllü birlikteliğinin iki şirketin birleşmesini kolaylaştırdığını ifade ediyor.
ŞEMSİYE DERGİSİ / EKİM 2019
Röportajın daha geniş halini Hayatımız Sigortalı‘nın Ekim sayısında bulabilirsiniz.
