Özellikle son iki yılda gerçekleştirdiği hızlı büyüme rakamları ile dikkat çeken Sompo Japan Sigorta için esas hedef ‘kâr’lı büyümek. “Bizim için öncelik her zaman kârlılık oldu” diyen Sompo Japan Genel Müdürü Recai Dalaş, 2018 yılında da agresif bir büyüme hedeflemediklerini, kârlılığın yine ilk öncelikleri olacağını söyledi.
HAYATIMIZ SİGORTALI
Son iki yılı dikkat çekici büyüme rakamları ile kapatan Sompo Japan Sigorta, 2018 yılı için hedeflerini belirledi. Bu yıl sektörün yaklaşık yüzde 15 büyümesini beklediklerini belirten Sompo Japan Sigorta Genel Müdürü Recai Dalaş, kendileri için ise yüzde 20 büyüme hedefi koyduklarını söyledi. “Kârlılığı büyümenin yakıtı olarak görüyorum” diyen Dalaş, “Agresif bir büyüme planımız yok. Kârlılık iyi olsun. Acenteler şirketimizin hizmet kalitesi için bizimle çalışmak istesinler. Bunlar çok daha önemli” dedi.Dalaş, şirketin öz sermayesinin 900 milyonu lirayı bulduğunu belirterek, “Bu şirket satıldığı zaman sermayemiz 150 milyon civarındaydı. 2 yıldır yüzde 41 öz sermaye kârlılığı ile çalışıyoruz. Yani sermayedarımız 2 yılda şirkete verdiği parayı geri almış oldu” diye konuştu.
Dengeli bir portföy yatırımımız var
Sompo Japan Sigorta olarak 2016 yılında özellikle trafik ürünü fiyatının iyi olduğu dönemde oldukça hızlı bir büyüme gösterdiklerini kaydeden Dalaş, “2017’de ise bir önceki yılın büyümesini yeterli görüp agresif olmadık. Trafik dışında büyümeye devam ettik. Böylece, portföy yapımız daha dengeli hale geldi. Dediğim gibi kârlılık her zaman önceliğimizdir. Karlık olmadan iyi eleman almazsınız, teknolojiye yatırım yapamazsınız. Elemanlarınızı eğitemezsiniz. Kâr bu yüzden gerekli. Bunlara ek olarak, sermayedarınızı mutlu edemezsiniz o da yönetimi değiştirir. İstikrar bozulur. Dolayısıyla biz son iki yılda da büyürken sadece büyümek için büyümedik. Burada kâr gördüğümüz için büyüdük” diye konuştu. İşin ilginç tarafı fiyatların yüksek olduğu dönemde rekabet yoktu. Şimdi fiyatlar düştü, karlılık kalmadı. Fiyatlar yüksek iken satmayan bazı rakiplerimiz fiyatlar düştükten sonra rekabete girdiler. Gerçekten ilginç bir sektörde çalışıyoruz.
Bilgi ve tecrübemize güveniyoruz
2016 yılında trafikte büyüme kararı aldıkları toplantının sadece beş dakika sürdüğünü belirten Dalaş, şunları söyledi: “Ama bir benzetme yapmak gerekirse 16 yıl artı beş dakika da diyebiliriz. Yani bu beş dakikada verilen kararın gerisinde 16 yıl boyunca geliştirilen analiz metodolojilerinin etkisi var. Böylece, şirketimiz büyüme kararını güvenle verecek yeteneğe ve olgunluğa erişmiş oldu. Birçok şirket böyle bir yetenek geliştirmediği ya da geliştiremediği için resmi doğru okuyamadı. Aramızdaki en temel fark bu. Biz şirketi geliştirirken aslında kendimizi geliştiriyoruz. Gelişen kadro ise şirketi geliştiriyor. Şirket kadroyu geliştiriyor. Böylece hem şirket hem çalışanlar kazanıyor. Şirket 16 yıl önceki şirket değil, bizde 16 yıl önceki yöneticiler değiliz. Her gün hem şirket hem de biz bilgi ve tecrübemizi üst üste koyarak büyütüyoruz.”
Sektörün liderliğine oynuyoruz
İleriki yıllarda sektörün liderliğine oynayacak olan şirketimizi hazırlıyoruz diyen Dalaş, hedefe ulaşmak için yapacaklarını ise şöyle açıklıyor: “Felsefemiz gayet basit. Doğru şeyler yapar, şirketin kendisini, kadro kalitesini her gün biraz daha geliştirirsek bu hedefe rahatlıkla ulaşırız. Biz ekip olarak bunu daha önce yaptık. Bizim için yeni bir şey değil. Bir kez daha yapabileceğimize inancımız tam.”
2017 yılı çalkantılı geçti
2017 yılını 2016 yılında yaşanan çalkantıların bir devamı olarak nitelendiren Dalaş, yılı değerlendirirken şunları söyledi: “Bol bol trafik sigortası konuştuk. Sektörde önce trafik sigortasında fiyatların yüksekliğinden şikayet edildi. Ardından fiyatlara tavan getirildi. Şirketin ve sektörün bu gelişmelere reaksiyonu farklı oldu. Bazı şirketler fiyatların yüksek olduğu dönemde bolca trafik sigortası yazmayı tercih ederken, bazıları da yazmamayı tercih etti. Sonuçta nisan ayında tavan fiyat uygulaması geldi. Bundan sonra işler daha da karıştı.”
Kârlılığı en yüksek şirketlerin başındayız
Sompo Japan grubunun satın alma iştahının yüksek bir grup olduğunu belirten Dalaş, bunu Japon sigorta piyasasının doygun bir pazar olmasına bağladı. Dalaş, şöyle devam etti: “Japonya nüfusun artmadığı doygun bir pazar. Bu nedenle grubumuz büyümek ve kârlılığı arttırmak için yurt dışına açılıyor. Sırf bu nedenle geçen yıl Bermuda’da 6,3 milyar Dolar ödeyerek bir şirket satın aldılar. Yani bu kadar yatırıma iştahlı olan bir hissedarımız var. Fakat biz gerçekten de organik büyümeyi başarabilen bir şirketiz. Temel felsefemiz karlılık ve büyümeyi takıntı haline getirmiş değiliz. Büyümeyi karlılığın ve gelişmenin doğal bir sonucu olarak görüyoruz. Benzer ve büyük şirketler arasında sektördeki en yüksek karlılık oranına sahibiz. Üretimimizin yüzde 90’ı acente kaynaklı yılsonu itibari ile 350 milyon TL’ye yakın kar açıklayacağız.”
Devlet piyasaya müdahale etmesin
Otoriteden tek beklentilerinin piyasaya müdahale etmemesi olduğunu belirten Dalaş, bu noktada en önemli şeyin sektörün geleceği olduğuna dikkat çekti. Dalaş, “Serbest tarife ortamında doğru tarife yapabilmek önemli bir yetenek birikimi gerektiriyor. Tarifenin devlet tarafından yapıldığında ise böyle bir beceriye ihtiyaç yok. Dolayısıyla siz ne yapıyorsunuz. Teknolojiye mi yatırım yapıyorsunuz. Yapmıyorsunuz. Kaliteli eleman mı almanız gerekiyor. Gerek yok almıyorsunuz. Aldığınız elemanları eğitmeniz mi gerekiyor? Eğitmiyorsunuz. Ne oluyor? Bu gelişmeyi durduruyor. Sektöre verdiği en büyük zarar benim açımdan bu. Buna yürekten söylüyorum. Gelişmeyi durduruyor. Bu durum bizim gibi şirketlerin aleyhine bir durum. Rekabet olsun. Başarabilen başarsın. Başaramayan bıraksın.”
Artan kişi başı gelir sigortayı tetikler
2008’den bu yana ülkenin kişi başı gelirinin 10 bin dolar civarında takılıp, artmadığını, dolayısıyla ülkedeki tasarrufların yeterince gelişmediğini“ ifade eden Dalaş bu durumun pazarın daha fazla büyümesinin önündeki en büyük engel olduğunu belirtti. Ama buna rağmen sigortacılık enflasyonun üzerinde büyüyor. Bu da toplumdaki sigorta bilincinin bir artmakta olduğunu da gösteriyor. 33 senedir sigorta sektöründe olduğunu ve Türkiye’de sigortacıların var olan sigorta potansiyelini iyi kullanamadıkları yönünde bir algı olduğunu ifade eden Dalaş, şöyle devam etti: “Ben bu görüşe katılmıyorum, mevcut potansiyele ulaşma konusunda gayet başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Burada acentelerin rolü çok büyük. Şöyle düşünelim, bir an için bir mucize oldu ve kişi başı gelir 10 bin dolardan i 35 bin dolara çıktı. İşte sigorta sektörü o zaman patlar. Çünkü bu durumda tüketimden artan bir tasarruf ortaya çıkar o da varlık birikimi demektir. Varlık olacak ki sigorta olsun. Şu anki gelirin neredeyse tamamı tüketime gidiyor, yeterince varlık birikmiyor. Sigortacılık büyüme ve zenginleşme ile gelişir, ülke olarak yeterince büyümüyoruz.”
Kurumsal alana da yatırım yapıyoruz
Geçmiş dönemde bireysel sigortalara ağırlık verdiklerini ve bu alanlarda çok başarılı olduklarını kaydeden Dalaş, “Bunun sebebi biz genç bir şirketiz. Sektörde kalıcı olmak adına geçtiğimiz dönemlerde özellikle oto sigortalarında başarılı olmak zorundaydık. Yaptığımız çalışmalarla bu alanda sektörün en başarılı şirketi olduk. Şu anda çok güçlü öz kaynakları ve bilançoya sahibiz. Her türlü yatırımı yapacak gücümüz var. İstediğimiz elemanı alabilir istediğimiz yatırımı yapabiliriz. Önümüzdeki dönemlerde sınai ve ticari ürünlerdeki etkinliğimizi artıracağız. Bu konuda istekliyiz.”
Düşük sermaye ile iş yapan şirketler var
Dalaş, devletin sigorta şirketlerinin sonuçlarının kötü görünmesini istemediğini ve bu nedenle sermaye ihtiyacını da nispeten azaltan bir takım uygulamalar getirildiğinin altını çizen Dalaş, şunları söyledi: “Prensip olarak bunların olmaması gerektiğini düşünüyorum. Sigorta şirketlerinin devletin desteklerine ihtiyaç duymaksızın faaliyet göstermeleri için gerekli olan sermaye miktarını koymalarının doğru ve tek çözüm olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla bu durum aslında haksız rekabete de yol açıyor. Sektörde hala çok düşük sermaye ile iş yapan şirketler var. Şu anda zaten sigorta sektöründe prim üretiminin üçte ikisi yabancı şirketler tarafından oluşuyor. Yabancı şirketlerin sermaye artışını gerçekleştirecek gücü var. Bu nedenle devletin sağladığı kolaylaştırıcı desteklere gerek yok. Bunun bir örneği de biziz. Devletin sektör için getirdiği son destekten kısa bir süre önce 150 milyon lira sermaye artırımına gittik. Bu kararı almamızda son iki yılda çok ciddi bir büyüme göstermemiz önemli bir rol oynadı. Halbuki 15 gün bekleseydik bu sermaye artırımını yapmak zorunda kalmayacaktık.”
Sompo Japan Sigorta bir başarı öyküsü
Dalaş’ın verdiği bilgilere göre; Sompo Japan’in Japonya’daki merkez ofisi, oto sigortalarında Sompo Japan Sigorta’yı, dünyada iş yaptığı bütün ülkeler arasında en başarılı şirket ilan etmiş. Dalaş, “Sompo Japan merkez ofisi, aldığımız sonuçları da inanılmaz derecede iyi buluyor. ‘Mükemmeliyetçiliğin merkezi Türkiye’dir’ diyorlar. Düşünün: Bizim grubun CEO’su Tokyo’da Japon işadamlarına konferans verirken iyi yönetim ve yönetici örneği olarak Sompo Japan Sigorta ve şahsımı anlatıyor. ‘Türkiye’de böyle şirketler ve yöneticiler var’ diyorlar. Bizi o derece başarılı buluyorlar” diyor. Bu sektörümüz ve Türkiye adına gurur verici bir durum ve biz de şirketimizle gurur duyuyoruz.
