2019, yaşanan ekonomik sıkıntılara ve yoğun rekabet ortamına rağmen Sompo Sigorta için oldukça başarılı bir yıldı. 9 aylık rakamlara göre üretim büyüklüğünde 5’inci, kar büyüklüğünde ise 2’nci sırada yer aldıklarını belirten Sompo Sigorta CEO’su Recai Dalaş, “Öz sermaye büyüklüğünde de ilk 3’ün içindeyiz. Bizim için fevkalade bir yıldı” dedi.
SİGORTAMEDYA ÖZEL
Türkiye’de 2018 yılı yaz aylarında döviz kurlarındaki yükselişle başlayan ve 2019 yılını da etkisi altına alan ekonomik çalkantı birçok sektörü olduğu gibi sigorta sektörünü de yakından etkiledi. Yaşanan krizin etkisiyle sigorta şirketleri bu dönemde karlılıklarının büyük kısmını faiz gelirlerinden sağladı. 2019 yılının son aylarına gelindiğinde ise özellikle düşen faiz oranları ile birlikte sektörde görece bir iyimserlik yaşansa da bu durumun 2020 yılının sonuna kadar devam edip etmeyeceği konusunda sektörde bir görüş birliği yok. Hayatımız Sigortalı Dergisi’nin bu ayki konuklarından birisi de Sompo Sigorta CEO’su Recai Dalaş. 2019 yılının değerlendirmesini ve 2020 yılı hedeflerini öğrenmek için bir araya geldiğimiz Dalaş’ın 2019 yılı için yorumu oldukça ilginç. “2019 yılı fırtına gibi geçti” diyen Dalaş, bunun nedenini ise özellikle ekonomik sıkıntılardan sonra sektörde yaşanan yoğun rekabete bağlıyor. Dalaş, “Bu yılın temel özelliğini 2018’in ağustosunda başlayan döviz kurlarına ve ona bağlı olarak faizlerin yukarı çıkmasıyla birlikte faiz gelirlerinin domine ettiği bir kar elde etme durumu oluşturdu. Bu durum 2019’un son dönemine kadar devam etti. Şu andaki beklentilere göre faiz oranları yüzde 11’lere kadar düştü. Hatta bankaların ekonomistleri ile görüşüyoruz. Onlar da faiz gelirlerinin yüzde dokuz mevduat faizlerinin ise yüzde 9’lara kadar gerileyeceğini belirtiyorlar. Tabii her şey yolunda giderse. Yani görece bir iyimserlik var. Ama banka piyasasında bu iyimserlik ortamında bile mevcut durumun 2020’nin sonuna kadar devam edip edemeyeceği konusunda bir görüş birliği yok. ‘Türkiye’nin içinde bulunduğu jeopolitik durumlar, komşularla ilişkiler vs. başımızda yeni bir sıkıntı açılmazsa’ şeklinde ifadeler oluyor. Ama bugünkü gibi gidecek olursa finansal gelirlerin ciddi azalacağı, dolayısıyla fiyatların da bir miktar yükselmek zorunda kalacağı düşünülebilir. Fakat ilginç olan şey kasımda ve aralık aylarında yıl sonuna yaklaşıldığı için rekabetin azalması beklenirken, biraz evvel bahsettiğim ekonomik nedenlerden ya da yılsonu hedef kaygısından dolayı rekabetin arttığını görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Adımızı silinmeyecek bir şekilde yazdırdık
Dalaş, Sompo Sigorta olarak karlılık açısından bakıldığında 2019 yılının fevkalade geçtiğini de söyledi. “Daha iyisi olur muydu? Bana olamaz gibi geliyor” diyen Dalaş, “Çünkü hem sektör epey büyüdü. Hem de şu anda biz prim üretim büyüklüğünde 5’inci sırada bir şirket olmamıza rağmen kar büyüklüğünde ikinci sıradayız. Öz sermaye büyüklüğünde ilk 3’ün içindeyiz. Şirketimiz 4-5 senede yaptığı atakla adını büyük şirketler arasına silinmeyecek bir biçimde yazdırdı. Daha da önemlisi Sompo’nun piyasa algısı da son derece pozitif” diye konuştu.
Fiyat rekabetine girmeyiz
Sompo Sigorta olarak hiçbir zaman fiyat indirimine yönelik bir rekabete girmediklerini kaydeden Dalaş, şunları söyledi: “Nitekim kasım döneminde büyüme oranımız çok yüksekken aralıkta belli bir düşme var. Bunun sebebi de rakiplerimizin daha çok rekabete girmiş olması. Ama bu durumun çok sürdürülebilir olduğunu düşünmüyoruz. Sektördeki şirketleri değerlendirdiğimizde ise bir kısmının önemli oranda trafik üretimine bel bağladıklarını görüyoruz. Eğer hesaplar doğru yapılıyorsa bunun bir sakıncası yok. Ama zaman zaman bu hesapların doğru yapılamadığına dair değerlendirmeler oluyor. Dolayısıyla trafik ürününü uzun dönemli bir iş olduğu için belki 2020’de değil, ama sonraki yıllarda sektör adına problem üretmeye yakın bir alan olarak değerlendiriyorum.”
2020 yılı daha zor geçecek
Dalaş, faizlerin düşmesiyle birlikte artan otomobil satışları nedeniyle yılsonunda kasko ve trafik poliçelerinde bir miktar artış yaşadığına dikkat çekti.
Dalaş, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Artış oluyor ama bu artışın önümüzdeki senenin dinamiklerine çok önemli bir etkisi olacağını düşünmüyorum. Büyüme anlamında yani dağıtım kanalı itibariyle yeni araç sigortalama imkânı olan şirket için bu bir avantaj olabilir. Ama asıl belirleyici etki hasar frekansları alanında. Burada bir düşüş var. Ama bu teknik bir konu. Yani bu konuda bilimsel bir araştırma yapılmadan neden düştüğünü söylemek doğru olmaz. Ama ciddi şekilde azalış gözüküyor. 2015 ile 2019 yılları arasında yaptığımız kaba bir hesaba göre en azından bizim şirketin kayıtlarında kasko hasar frekansı yüzde 25 gibi bir azalma göstermiş oluyor. Bu daha da aşağıya iner mi? Zor görünüyor. Daha da aşağıya inmesi için birtakım dinamiklerin devreye girmesi lazım. Hasar geçmişinin görülebilmesi gibi dinamikler bir miktar daha etkili olabilir ama zaten yeterince düşmüş gözüküyor. Dolayısıyla bundan sonra sektörün biraz daha iyi hesap yapmaya başlaması gerekiyor. Genel görüş 2020 biraz daha zor geçecek. Bugünden tedbir almaya başlamak lazım. Bugün başlarsa belki 2020 yılını kurtarır hale gelebiliriz.
Kar artırıcı önlemler almak lazım
Öte yandan Dalaş, 2020 yılı hedeflerinden bahsederken ise öncelikle sektör bazında yaptığı değerlendirmede 2019 seviyesine gelmenin zor göründüğünü söyledi. “Biz Sompo olarak bunu başarabilirsek önemli bir başarı olacak. Yani aynı nominal rakama gelmek başarı olur” diyen Dalaş, zaman zaman böyle dalgalanmaların olduğunu kaydetti. Dalaş, “Önemli olan uzun vadede dengeyi sürdürmektir. Son 10-15 yılın toplamına baktığınız zaman hem daha çok büyüme hem daha çok karlılık gibi bir performans gösterdiğimizi zaten biz de biliyoruz piyasada biliyor. Bu durumumuzda bir değişiklik olacağını ön görmüyorum. 2020 yılı dediğim gibi biraz daha zor olacak. Bundan uzun vadede etkilenmemek için sektörün kar artırıcı bir takım önlemler alması lazım. Sigorta sektörünün gelirinin önemli ölçüde faiz gelirine dayandırılması tehlikeli ve ülke ekonomisinin sağlığı açısından da hoş bir şey değil. Arzu edilen şey sigortacılıktan para kazanmak” diye konuştu.
Prim üretimi sonuçtur, önceliğim karlılık
Recai Dalaş, her fırsatta kendisini hedef odaklılıktan ziyade süreç odaklı bir yönetici olarak tanımlıyor. Amaçlarının şirketin organizasyonunu, çalışan kalitesini, altyapısını ve teknoloji seviyesini sürekli geliştirmek olduğunu belirten Dalaş, “Şirketimizde bugün 650 kişi çalışıyor. Diyebilirim ki bu 650 kişinin yarıya yakını sürekli olarak şirketin altyapısına ve geleceğe hazırlanmasına kolaylaştıracak ve daha güçlü kılacak projeler üzerinde çalışıyor. Bu bazen verimliliği arttırmak yönünde olabilir. Bazen yeni ürün yetiştirmek yönünde olabilir. Dolayısıyla bunu sağladığınız zaman üretim gelir. Yani üretim bizim için bir hedef değil bir sonuç. Zaman zaman şunu söylüyorum. Bir kere daha söylemiş olayım. Benim yönettiğim şirketlerde prim üretimi hiçbir zaman bir hedef olmamıştır. Prim üretimini sonuç diye görüyorum ama illa bir hedef olacaksa önce karlılık diyorum” yorumunu yaptı.
Rakiplerimizin ne yaptığını takip ediyoruz
Dalaş, sigorta sektörünün gündemine yeni giren Kefalet ve Alacak Sigortası gibi ürünlere Sompo Sigorta olarak girip girmeyecekleri ile ilgili ise şunları söyledi: “İşimize geliyorsa bu ürünlere de gireriz. Bu hesap kitap meselesi. Tabi her gelişmeyi takip etmek durumundayız. Yoğun bir rekabet ortamında çalışıyoruz. Türk sigorta sektörü sert bir sektör. Yani sert bir rekabet var. Yeni ürünler, rakiplerimiz ne yapıyor bunlar bizim en öncelikli gündem maddelerimiz.”
Serbest tarifeye yeniden geçilmeli
Dalaş, tahkim, değer kaybı ve havuz ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Değer kaybı sorunu daha çok Tahkim’e bağlı olduğunu belirten Dalaş, şunları söyledi: “Çünkü tahkim ile ilişkilendiriliyor. Şimdi bir tavan getirildi. Her ay fiyatların bir buçuk bir buçuk artması gerekiyor. Fakat havuz dışında artmıyor. Çünkü rekabet başladı. Bence bu tarife konusu ve havuz tekrar gözden geçirilmeli. O günkü şartlarda çok da doğru olarak bir sınırlama konuldu. Ama şu anda işlevini yitirdi. O zamanlar biz de ifade etmeye çalıştık. Türkiye genelinde toplam poliçe sayısının belki biri ve bir buçuk ile çözülebilecek bir havuz konusu neredeyse yüzde 25’lere çıkan bir poliçe oranıyla üstelik havuzun içine alınan bir takım kullanım tarzlarının alınmasına hiç gerek yoktu. Alınması gerekenler dışarıda kaldı. Alınmaması gerekenlerin bazıları içerde kaldı. İnşallah bundan sonra bu yolda adım atılabilir. Bu tür kararlar alınırken birbirimizi biraz daha dinlemeliyiz. Biraz daha güvenmeliyiz. Muhtemelen acele verilen bir karardı. Dediğim gibi önümüzdeki Nisan’da 3 yıl olacak. Bir şey değiştirmek ortaya bir irade koymak gerekiyor. O irade nasıl konacak? O iradenin tetiğini ne ateşleyecek? İradenin ortaya konma şekli ne olacak? Nasıl bir çözüm getirilecek? Ana fikir olarak kendi adıma ve şirketim adına şunu söylemeliyim. Biz her zaman serbest tarifeden yanayız. Burada tarifeye müdahale etmek aslında gelişime yatırım yapan şirketlerle yapmayan şirketler arasında yapanlar aleyhine bir haksız rekabet oluşturuyor. Bunun mutlaka çözülmesi lazım. Ama 2020’de çözülecekmiş gibi bir ışık almadım. Onun dışındsermayesi yetersiz olan şirketler varsa bunlara da bir takım önlemler alınmalı.
Sompo Türkiye’nin başarısı tesadüf değil
2019 yılı başında Sompo Japan Global’in Perakende Operasyonlarının başına getirilen Recai Dalaş, bu kapsamda İstanbul’da ocak ayı içinde kurulan Sompo Uluslararası Perakende Platformu’na bağlı tüm ülkelerden sorumlu CEO olarak görev yapıyor. Dalaş, bu görevinde geçen 1 yıl hakkında da bilgi verdi. Japonya’daki yaşlı bir nüfusa dikkat çeken Dalaş, konuyla ilgili şunları söyledi: “Bu ülkede ekonomik büyüme potansiyeli neredeyse yok. Dolayısıyla yurt dışında yatırım yapmaya çalışıyorlar. Sompo Grubu da son 10 yıldır yurt dışında yatırım yapan bir grup. Brezilya’da, Türkiye’de, Hindistan’da, Çin’de ve ağırlıklı olarak Uzakdoğu’da bir takım şirketleri var. Türkiye’nin Sompo Grubu içinde en başarılı şirket olması nedeniyle zaten uzun süredir bizden böyle bir katkı bekliyorlardı Diğer şirketlere örnek
olmak, onlara bir takım yönetim ile ilgili tavsiyelerde bulunmamızı istiyorlardı. Bende 2019 yılının başından geçerli olmak üzere bunu kabul ettim ve bu göreve başladık” diye konuştu.
Bu göreve başladıktan sonra öncelikle grup bünyesindeki 3-5 şirkette incelemeler yaptıklarını ifade eden Dalaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu şirketlerin gerçekten bir yönetim sistem teknolojisine sahip olmadıklarını gördük. Sompo Sigorta’nın hem Türkiye’deki hem de Sompo Grubu’ndaki başarısının tesadüf olmadığını söylemek istiyorum. Burada bir ekip kurduk. Perakende sigortacılık adına New York’ta bu işle ilgilenmek üzere yerleşik ve çoğunluğu Japonlar’dan oluşan 8 – 10 kişilik bir ekip vardı. Bu ekip New York’tan İstanbul’a taşındı. Şu anda Sompo binasında faaliyet gösteriyor. Burada yaptığımız iş ise Sompo Sigorta’da sahip olduğumuz yönetim anlayışını ve sektörde fark yaratan bir takım uygulamalarımızı Sompo’nun diğer ülkelerdeki şirketlerine anlatmak.