Quick Sigorta Antalya’da medya ile ekonomi ve sigortacılık üzerine basın toplantısı düzenledi. Luxury Resort Otel’deki toplantıya, Maher Holding CEO’su Levent Uluçeçen, Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar ve Corpus Sigorta Genel Müdürü Sertem Demir’in katıldı.
Medya mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği toplantıda konuşan Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar; 2019’da yüzde 40 büyüdüklerini söyledi. Tüm branşlarda ruhsat sahibi şirket sayısının az olduğunu vurgulayan Yaşar, “Kurucu odaklı bir şirket olduğumuz için sonradan bize prosedür yaratmasın diye tüm hayat dışı branşlarda ruhsat aldık ve bunun da bir çoğuna ürün koyduk. 50 milyon lira sermaye ile kurulduk ama geçtiğimiz aylarda ödenmiş sermayesi 62 milyon liraya ulaştı. Quick Sigorta güçlü reasörlerle çalışıyor” dedi.
Agent değil acente
Hiçbir şeyi tesadüfen yapmadıklarını belirten Yaşar, “Ürün dediğimiz şey, kaskoya bir ek teminat koyup bunun ucunu bükmek değil; gerçekten bir ürün oluyor. Yoksa baktığımız zaman sadece kasko sigortalarında bile belki sigorta sektöründe bile tek tam kasko ürününe sahibiz. Onun dışında en az 7-8 çeşit kasko ürünümüz var. Yani biz ürün dediğimiz zaman gerçek manada sektöre potansiyel yaratacak ürünlerden bahsediyoruz. Biz ilk çıktığımızda ‘Sigortacılığın dijital hali’ dedik. Bu bizim mottomuzdu ma bizim özellikle önümüzdeki günlerden itibaren görmeye başlayacaksınız, agent değil acente mottosu ile ortaya çıkacağımız proje. Bu cepten, netten acenteden kavramını daha da belirginleştiriyor. Acenteleri gerçek anlamda bu dijitallik kavramı ile birleştireceğiz. Gerçek manada çoklu kanal deneyimini yaşatacağız. Müşterilerimiz dijital kanallardan işlem başlatıp acentemizde sonlandırabilecekler” şeklinde konuştu.
‘İyi niyete önem veriyoruz’
Yaşar, “İlk yola çıkarken ‘Şirket yeni biz değiliz’ dedik. Kadromuz tecrübeli, nereye koyarsak orada oynayabilecek durumda. Birbirimizi ikame edebilecek arkadaşlarımız var. Birbirimizle iç içe çalışıyoruz, bize gelen şikayetleri, konuları çok önemsiyoruz. ‘İyi niyete önem veriyoruz’ dedik bir başka mottomuzda. Bu şu anlama geliyor, bir biz gerçekten iyi niyetli insanlarız ve iyi niyetli müşteriler iyi niyetli acenteler isteriz. Onların iyi niyetlerini güveniyoruz. Bizim sunduğumuz çözümler onların iyi niyetlerine karşılık. ‘İyi niyete prim veriyoruz’ dedik” açıklamasını yaptı.
Quick Sigorta’nın sosyal sorumluluk projelerine değinen Yaşar şunları söyledi:
“Sosyal sorumluluğumuz bu ülkeye borcumuz. Şirketi kurduk, hemen Kasım ayında Sivas Zara’da Sigortacılık Yüksek Okulu’nda ilk sosyal sorumluluk projemizi gerçekleştirdik. Ve üniversitelere, acentelerimize kurduğumuz gibi alt yapılar kurduk. Sigortacılık öğrencilerinin ilk günden itibaren poliçe teklifi görerek mezun olmalarını sağlamak istedik. Bir çok sosyal sorumluluk projemiz oldu. En son temel attığımız okulumuz var. Diyarbakır’da başlattığımız diğer bölgelerde devam eden okul destek kampanyaları. Onun dışında hayvanlarla ilgili sosyal sorumluluk projeleri var. Duayenleri unutmadık onlar için de bir belgesel hazırladık. Devam ediyor. Ayak basmadık yer bırakmadık.”
“Bütün kodlarımız, sigortacılığı nasıl dijitale dönebileceğimiz üzerineydi. Acentelerin hiç biri ofisinde oturmuyor, her biri sokakta sahada iş yapıyor. Bizim kastımız şuydu; nasıl sigortacılık süreçleri daha dijital olabilir ve acenteler nasıl bu sürecin içinde olabilir? Bununla uğraşırken bize çok sayıda iş fikirleri olan arkadaşlar geldi. Bir çoğuna destek verdik. Biz ‘melek yatırımcı’ adı altında gençleri kullanıp, kullanıp onlara hayal kırıklığına uğratmıyoruz.”
Acentelerin yarısından fazlası başvurdu
Ahmet Yaşar, acentelerden yoğun bir başvuru aldıklarını söyledi. Yaşar, şunları söyledi: “Trafik işini iyi bildiğimizi ve iyi yönettiğimizi düşünüyoruz. Bu en önemli konulardan birisi. Piyasada arz güvenliğini sağladık. Dünyada kırılması güç bir rekoru kırdık. O zaman 3 kişi ile başladık. 45’lere gelen kadromuzla bölge teşkilatımız olmadan Türkiye’de lisanslı 15 bin 895 acentenin 7 bin 637’sinden acentelik başvurusu aldık. Bu gerçekten yüzde 50’nin üzerinde bir oran. Hakikaten önemli bir oran. Bugün baktığında 2 bin aracıya ulaşmış durumdayız. Burada şunu da görüyor olmanız lazım. 2 bin acentemiz var. 7 bin üstünde başvuru var. Biz fiyat ya da komisyon rekabeti yapmıyoruz. Piyasa bozucu davranışlar içinde olmuyoruz. Yaygın acente ağımız var. Türkiye’de 972 tane ilçe var.”
“Bunların 626’sında TOBB’dan levha kaydını yaptırmış lisanslı acente var. 626 ile 972 arasındaki ilçede çok küçük olduğu için lisanslı acente yok. İşte bu 626 ilçedeki acentenin 609’undan başvuru almışız. 543’ünde de şu an itibariyle acentimiz var. Türkiye’nin en yaygın şirketlerinden birisiyiz. PTT ve banka şubeleri bunun içinde yok. Bunlar profesyonel acenteler. Bu bize ne sağlıyor. Fiyat rekabeti yapmıyoruz ama elimizdeki güce dikkat etmek istiyoruz. Yarın istersek acente sayımızı 4 ya da 5 bine çıkarabiliriz. Bunun için yapacağımız tek şey onaylandı butonuna basmak. Dolayısıyla dağıtım kanalı sayımızı anında artırabiliriz. Fiyat rekabetine girmek istersek bu da çok kolay. Kontrolsüz güç güç değildir. Bu nedenle biz gücümüzü kontrollü olarak kullanmak istiyoruz. Teknolojik olarak da takip ediyoruz. Arkada ne var. Anlık olarak takip ediyoruz.”
Biz hazırlıklıyız.
Yaşar açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Fabrika ve iş yeri yangınları oluyor. Sadece sahiplerinin varlıkları değil bunlar. İstihdam yaratıyorlar. Bu zarara uğrarsa hepimiz zarar görüyoruz. Bu adam sigorta yaptırmayacak da ne yapacak. İş insanı, basiretli davranmak için nasıl işyeri sigortası aslında zorunlu. Basiretli Tacir ürününü çıkaracağız. Basiretli tacir paketleri ile bu ürünü destekleyeceğiz.”
“İkinci el araç alım satımlarında garanti şartı geliyor. Biz bunun sigortasını geliştirdik. İkinci el araç satışında alıcı için sigorta garantisi olacak. Şu anda bu ürün bizden alınabilir durumda. Acenteleri iş eleman operasyonundan kurtarıp kendimizi kurtarıyoruz. Biz 46 kişi ile bu faaliyetleri işte bu robotik işlemler sayesinde kurtarıyoruz.”
Tamamen organik büyüyoruz.
“Bu işlerde reklam ajansımız da yok. Biz her şeyi kendimiz üretiyoruz. İşin başında profesyoneller var. Bunun sonuçları ne oluyor. 2019 yılında öz kaynaklarımızı yüzde 120 büyüttük. En yüksek büyüme bizde. 450 milyon lira tazminat ödemesi yaptık. Çalışan başına bir rekor. Çalışan başına 30 milyon lira bir prim üretimi gerçekleştirdik. Kâr dağıtımı yapmayan bir şirketiz biz. Sermaye artırımları yapıyoruz. Ama buna ihtiyaç duymuyoruz. Öz kaynağımzla yapıyoruz.”
Yüzde 2.5 pazar payına ulaştık.
“Bu süre içinde. İlk 15 şirket arasındayız. 2019 başından itibaren trafik sigortalarında sektör birincisiyiz. Yüzde 9.5 Pazar payına sahibiz bu alanda. Türkiye’nin en fazla trafik poliçesi satan şirketiyiz. Toplamda 2.5 yıllık süre içinde 2 milyar lirayı aşan prim ürettik. Türkiye’de 52 milyar lira prim üretimi var. Bu 2019 yılın sonunda gerçekleşmesi beklediğimiz toplam prim üretimi. Bu şu anlama geliyor. Bir önceki yıla göre yüzde 13 nominal büyüme demek. Bu 52 milyar liranın 1 milyar 350 milyon lirası bizim tarafımızdan üretilmiş olacak. Bir önceki yıla göre yüzde 40 büyüme ile hem sektörün oldukça üzerinde hem de ciddi bir büyüme kaydetmiş olacağız.”
“30 Eylül 2019 itibariyle trafik hasar prim oranlarını gösteren bir tablo. 9 aylık dönemi kapsayan tablonun en başında biz vardı. Hasar prim oranına göre dizilmiş. Yüzde 80.7 ile bizim oranımız. Bu artarak aşağılara iniyor. Kazanılmış primimiz 684 milyon, gerçekleşen hasarımız 556 milyon.”
“Yerli bir şirketiz. Yerli şirketler arasında durum ne? Buna nereden bakarsak ne oluyor bir bakalım. Geçen haftalarda bir demecimiz vardı. Biz 2019’da faizlerin yüksek olduğu bir dönem yaşadık. 2020’de faizler düşüyor. Biraz daha dikkatli olunması gereken bir dönem. Bu nedenle bizim dikkat ettiğimiz odaklandığımız yer yatırım gelirleri değil faaliyet giderleri. Bizim yüzde 6.7 faaliyet gideri oranımız var.”
Kefalet sigortası
“Kefalet sigortası ürünümüzü piyasaya sürdük. O sırada ekonomik sıkıntılar yaşandı. Bazı acenteler indirimler yaptı, bunlar bize gerçek gelmedi. Biz gerçek bir şey yapmak istedik. Kefalet sigortası pilot ürünümüzdü. Ürünümüzü ortaya koyduk ve kefalet sigortasını böyle piyasaya sürdük. Banka teminat mektubuna eş değer bir ürün ortaya koyduk. KOBİ’lerin iş insanlarının bankalardaki limitlerini kullandıklarında tüketmiş oluyorlar. Biz gayri nakdi denen kefalet senediyle bu teminatları karşıladığımızda bankalardaki limitleri onlara kalıyor. Dolayısıyla ekonomiye böylece yeni bir hacim kazandırmış olduk. Bankalardaki limitleri onlara kaldığında yeni iş imkanları yaratabiliyorlar istihdam yaratmış oluyorlar. Sigortalar için yeni sigortalanabilir alanlar oluşuyor.”
Bankalar sigortacılık yapmasın
“Bankalar sigortacılık yapmasın dedik. Bunun yerine sigortacılar bankacılık yapmasın desinler istedik bununla birlikte şuna inandık. Bankaların şube sayıları azalıyor. Ben acentelerin yerinde olsam bankalarla nasıl işbirliği yaparıma bakarım. Bankalar PTT ile çalışıyor. Türkiye’de çok sayıda orta ve küçük büyüklükte banka var. Ben bir banka müdürü olsam, PTT gişesinde oturan görevlinin beni hatırlamasını beklemek yerine acentelere yönelirim. Biz acentelere finansal market olma yolunu açtık. Kafelet sigortası ile onlara banka müdürü olma yolunu açtık. Kefalet senedi ile acentelerimizim hem duruşu hem yürüyüşü değişiyor.”
KASİDER’e ilk destek veren şirketiz. 18’i kadın 28 erkek var.
“81 ilde 543 ilçede 2 bin aracıyla faaliyet gösteriyoruz. Cepten, webten, acenteden mottosuyla. Bir sigorta acentesi federasyonunun yani TÜSAF’ın dergisinde biz cepten netten acenteden mottosuyla yer aldık. Bu bir kırılma noktası. Biz ilk günden itibaren tüm acente örgütleriyle sivil toplum örgütleriye, meslek örgütleriyle bir araya geldik. Hepsine teker teker ne yapacağımızı anlattık. Çoklu kanal yapısıyla çalışacağımızı ama kanalları birbirleriyle haksız rekabet ettirmeyeceğimizi anlattık. Bu samimiyeti aktardık. Bugüne kadar hiçbir şirketin yapmadığını yaptık il il acente örgütleriyle toplantılar yaptık onlar da bizi anladılar tanıdılar. Bu kavgayı bitirmede kırılma noktasıdır. Bunun hemen ardından bir çok şirket cesaretlenerek internet satışlarına başladı. Acenteler bu işin uzmanı. Siz uzmansanız, danışmansanız korkmanıza gerek yok.”
Yeni bir şirket için ödüller çok önemli
“2017 de poliçe kesmeye başladık hemen ilk ödülümüzü 2017de aldık. 2.5 yıla 5 ödül sığdırdık. Bunlar parayla ithal edilen ödüller değil takdirle alınan ödüller. Yeni bir şirket için bu gerçekten önemli.”
“Kefalet sigortası son dönemde çok önemli. İki önemli konu var ülkeye yeni bir hacim yaratmak için çok önemli bir ürün. Büyüklüğünü şöyle anlatayım. 600 milyar lira bankalar tarafından verilmiş teminat mektupları var. Bu 600 milyar lirayı sigorta sektörü kefalet senedine çevirirse ortaya çıkan prim hacmi 12 milyar lira ile 15 milyar lira arasında. Yani tüm sigorta sektörünün toplam yüzde 20si gibi bir hacim var. Biz anlattıkça ürünün önemi arttı. Biz bu ürünü keşfetmedik, mucidi biz değiliz. Türkiye’de düzenlemesi yapılmıştı ama arz yoktu. İzmir, Manisa, Kars, Kayseri, Konya ve Kocaeli’de KOBİ’ye mektup veren bir sigorta şirketi yoktu. Halen de var mı bilmiyorum. Biz Ankara’dan transferler yaptık, kredi tahsis ekipleri kurduk. Ciddi şekilde yapan bir şirketiz.
Yaşar 2020 yılı beklentilerini ise şöyle açıkladı: 1.73 milyar Tl brüt prim, Yüzde 3 hayat dışı sektör payı, 350 milyon Tl öz kaynak büyüklüğü, 2 milyar TL aktif büyüklük
