Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar, İstabul ve Trakya acenteleriyle gerçekleştirdikleri buluşmada, finansal sigortaları anlattı. Kefalet sigortasında acente komisyonunun yüzde 10 olduğunu açıklayan Yaşar; “Trafik sigortalarında bile en yüksek komisyon oranı yüzde 10’ken finansal bir sigortada komisyonun yüzde 10 olmasını acenteler memnuniyetle karşıladı” dedi.
Quick Sigorta, İstanbul ve Trakya Bölgesi acenteleriyle İstanbul’da buluştu. İstanbul Buluşması adı altında Maslak Hilton Otel’de tam gün süren etkinliğe Maher Holding CEO’su Levent Uluçeçen ile Quick Sigorta Yönetimi tam kadro katıldı. Acentelerin de büyük ilgi gösterdiği buluşmanın açılış konuşmasını Quick Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Dr. İsmail Kızılbay yaptı. Quick Sigorta’nın sektörde ikinci yolunu doldurduğuna dikkat çeken Kızılbay; şirketin kuruluş hikayesini anlattı.
Kızılbay daha sonra sahneye Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar’ı davet etti. Yaşar, Şirketin acenteleriyle bir araya geldiği İstanbul Buluşması’nda; 2019 beklentilerinin yanı sıra acente uygulamaları ve ürünleri hakkında bilgi verdi.
Türkiye’de lisanslı 16 bine yakın acente bulunduğunu, bunların 7 bin 500’ünden başvuru aldıklarını ve bin 700’ünü de acente olarak tescil ettiklerini söyleyen Yaşar; 2018’in Quick Sigorta’nın ilk tam çalışma yılı olduğunu hatırlatarak; ilk yılı 1 milyar liralık poliçe üretimiyle kapattıklarını söyledi.
Türkiye’de 81 ilde ve 600’e yakın ilçede teşkilatlanmış durumda olduklarını aktaran Yaşar; çoklu kanal içerisinde hem acente hem de mobil ve web üzerinden poliçe üretimi gerçekleştirdiklerini anlattı.
“Rasyoneliteyi kaybetmemiz lazım”
Henüz acente ziyareti yapamadıklarını söyleyen Yaşar, “Gönül ister ki sizleri her gün ziyaret edelim. Anadolu toplantılarımızız yeni bitirdik. En son Mardin’de acentelerimizle birlikteydik. Şimdiye kadar hiçbir acentemiz zorlamadık. 1750 acente içinde 300 acentemiz var ki bizim klasik sigorta tarafımızın dışındaki yönümüzü yakalamış durumda. Amacımız internetten poliçe satmak değil. Teknolojiyi, acentelerimizin işini kolaylaştırmak için kullanıyoruz. Acentelerimiz çok nitelikli işler yapıyor. Bu nedenle fiyat odaklı çalışmak çok nitelikli değil. Poliçelerde 1-2 lira indirim almak için çaba sarfetmemeliyiz. Rasyoneliteyi kaybetmemiz lazım. Bilanço kârımız 43 milyon lira. Biz daha ilk yılımızda öz kaynaklarımızı ikiye katlamış bir şirketiz” dedi.
Geçen yılın ekonomik açıdan zor geçtiğini belirten Yaşar, şunları kaydetti: “Biz bu noktada üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirerek 2018’de ilk defa iş adamlarımıza, tacirlerimize; KOBİ’lerimize banka teminat mektubu yerine geçebilecek kefalet sigortaları konusunda hizmet verdik, bu ürünü piyasaya sürdük. Şu anda 2 bin 500’den fazla iş adamımız bizim mektuplarımızla sözleşmelerini yaptı, ihalelere katıldı, taahhütlerini yerine getirdi. Bu manada ekonomiye bir kaldıraç etkisi yaptık. İş adamlarımız, gayrinakdi kredileri bizim üzerimizden kullanmış oldu.”
Diğer sigorta ürünlerine değinen Yaşar, hem banka dışı finans kesiminin büyümesi konusunda çabalara katkıda bulunduklarını hem de sigortacılığın tabana yayılması konusunda sektör adına önemli çalışmalar yaptıklarını anlattı.
Ahmet Yaşar, Türkiye’nin, dünyanın en büyük 17. ekonomisi olduğunu ancak sigortacılıkta hayat ve hayat dışı ürünler birlikte değerlendirildiğinde 39. sırada olduğunu söyledi.
Hayat dışında daha iyi olduklarını ifade eden Yaşar; “Ancak hayat sigortalarında çok gelişmiş durumda değiliz, prim üretimi hacmi açısından… Dolayısıyla bizim nihai hedefimiz, ülkemizin ekonomik büyüklükteki dünya sıralamasına sigortacılıkta da yaklaşmak” dedi.
Yaşar, geçen yıl Türkiye’de sigortacılık sektöründe 55 milyar liralık prim üretildiğini belirterek; “Aslında 12 milyar dolardı ancak kurun yükselmesiyle 10 milyar dolarlara geriledi. Geçen yıl istenilen büyümeyi dolar bazında sağlayamadık. Sektörün büyüme oranı yüzde 20 civarındaydı” şeklinde konuştu.
“Sektörde yüzde 20 büyüme öngörüyoruz”
Bu yıl sigortacılıkta mevcut enflasyon oranıyla aynı düzeyde, yüzde 20 civarında bir büyüme beklediklerini ifade eden Yaşar, reel büyümenin düşük düzeylerde kalacağını vurguladı.
Yaşar, “Bizim de ortaya koyduğumuz yenilikçi hizmet ve ürünlerle bu büyüme oranı yükseltilebilir. 2019’da sigorta sektöründe hayat dışı ve hayat sigortaları dahil olmak üzere toplamda 65 milyar liralık poliçe üretilmesini bekliyoruz” diye konuştu.
Otomotiv satışlarındaki gerilemenin sigorta sektörünü olumsuz etkilediğine işaret eden Yaşar; döviz bazlı makine ve iş yeri sigortalarında kur artışının getirdiği yükseliş ve tarım sigortalarının, sektöre olumlu etki edeceğini kaydetti.
Quick Sigorta, bu yıl en az yüzde 30 büyüyecek
Quick Sigorta Genel Müdürü Yaşar, ilk tam yıllarında cirolarının 1 milyar liraya ulaştığını; 2019’da en az yüzde 30 büyüyerek 1 milyar 300 milyon liraya ulaşmayı hedeflediklerini; ilk çeyrekteki büyüme oranlarının yüzde 47 olduğunu söyledi.
Quick Sigorta’nın yenilikçi, lider ruhlu ve inovatif ürünleriyle dikkati çektiğini vurgulayan Yaşar; sigortacılığın tabana yayılması ve insanlığın ihtiyaçlarının ortaya çıkarılması konusunda önemli çalışmalara imza attıklarını kaydetti.
Yaşar, kısa süre içerisinde Basiretli Tacir, Q Kimlik, tamamlayıcı ürünler, Quick Finansçım gibi önemli enstrümanları ortaya koyduklarını aktararak; “2018’de sigorta dünyasının devleri arasında yer alan Alman, İngiliz ve Polonyalı şirketleri geride bırakarak Avrupa’nın bir numaralı inovatif şirketi seçildik. Avrupa’yı temsilen dünya sıralamasında ilk 3 şirketten birisi haline geldik” dedi.
Yaşar, toplantının öğleden sonraki bölümünde ise kefalet sigortası ve kefalet senedini anlattı.
“Dünyada sigorta şirketleri bankaların sahibi, Türkiye’de ise bu tam tersi” diyen Yaşar, “Quick Sigorta olarak finansal sigortaları yani kefalet sigortasını gündeme getirdiğimizde sloganlarımızdan biri de ‘Acentelerimizin yürüyüşü değişecek’ şeklindeydi. Kefalet sigortası aslında banka teminat mektubuyla bire bir aynı özellikleri taşıyor. İşletmelerimizin ve firmalarımızın bankalarda kredi limitleri var. Bu limitler hem gayri nakli kredi hem nakit kredi olarak ikiye ayrılıyor. İş adamlarımız teminat mektubu kullandıklarında aslında nakli kredi limitlerinde tüketmiş oluyorlar. Yatırımcılar, kefalet senedi kullanmaları halinde bankalardaki limitleri nakit kredi limitleri olarak kullanabilirler. Böylece de yatırım yapmaya devam edebilirler. Kefalet sistemi ekonomiye kaldıraç etkisi yapacaktır. Yeni ekonomi programına baktığımız zaman hükümetin hedeflerinden birisi banka dışı finans alanının büyümesi. Biz kefaret sistemini piyasaya sokarak banka dışı finans alanın büyümesi için adım atmış oluyoruz” şeklinde konuştu.
Acentelere itibar alanı
Sektörün oto sigortalarına sıkıştığını vurgulayan Yaşar; “Biz finansal sigortalar konusunda bir açılım yarattık. Kefalet Sigortası bunlardan bir tanesi. Quick Finansçım diye bir ürünümüz geliyor. Devlet destekli alacak sigortası, binan tamamlama sigortasıyla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Q Kimlik diye bir ürün üzerinde çalışıyoruz. Dolayısıyla biz sigorta pazarını büyüterek acentelerimiz için yeni bir kazanım alanı oluşturuyoruz. Aslında acentelerimiz için itibar alanı açmaya çalışıyoruz” dedi.
“Acentelerimiz bu ürünlerle müşteri karşısındaki duruşunu değiştiriyor” diyen Yaşar; şunları söyledi: “Bu ürünlerde acentelerimiz müşteriye kefil oluyor. Kefilin özellikle Anadolu’da önemli bir yeri var. Kimse kefilin yüzünü yere düşürmek istemez. Bankacılar da bilir bazı yerlerde ipotek değil kefalet önemlidir. Biz de aynı şeyi yaparak acentelerimizin yürüyüşünü değiştirecek ürünler ortaya koyuyoruz.”
Komisyon yüzde 10
Kefalet sigortasında acente komisyonunun yüzde 10 olduğunu açıklayan Yaşar; “Trafik sigortalarında bile en yüksek komisyon oranı yüzde 10’ken finansal bir sigortada komisyonun yüzde 10 olmasını acenteler memnuniyetle karşıladı. Kaldı ki finansal sigortalarda havuz yeni yeni oluşuyor. Havuzun tam olarak oluşmasından sonra komisyon da artacaktır. Biz acentelerimizi iş yoğunluğundan bıktıracak hale getireceğiz” diye konuştu.