Pricewaterhouse Coopers (PwC) yayınladığı rapora göre, düşük karlılık oranları, sigortacıları kendi piyasalarında diğer şirketlerle işbirliği yapmaları ve uluslararası piyasalarda büyümeleri için cesaretlendirecek.Danışmanlık devi Pricewaterhouse Coopers (PwC) dünya genelinde sigorta sektörünün geleceğine baktı. PwC tarafından yayınlanan rapora göre Avrupa ve Kuzey Amerika’nın gelişmiş ekonomileri iyileşme yolunda ilerlediği, Asya ve Latin Amerika’daki gelişmekte olan pazarlar ise büyümeye devam ediyor. Rapora göre primlerin dünya çapında artması beklenirken, sigortacılar artık uzun vadeli büyüme amacından giderek uzaklaştıkları bir dünyada iş yapıyor. Hatta düşük yatırım gelirleri, sıkılaşan yasalar ve aşırı kapasite gibi birçok engelle karşılaşıyorlar.
Dünyaca ünlü danışmanlık firması Pricewaterhouse Coopers (PwC) sigorta sektörünün geleceğine ışık tutacak önemli bir rapor yayınladı. Rapora göre, sigortacılar iş yapma şekillerini global krizle birlikte oluşan yeni dünyaya uydururken, stratejik birleşme ve satın almaların önemi de tekrar artmaya başlıyor. Ancak, satın almaların 2003 ile 2012 yılları arasında olduğu kadar yoğunlaşması da beklenmezken, bunun yerine dünya çapındaki birleşme ve satın almaların sessiz bir devrim niteliğinde gerçekleşeceği öngörülüyor.
Kârlılık en önemli etken
Son on yıla bakıldığında, 2008’den sonra alım satım işlemlerinin hacminde ve değerinde büyük bir düşüş gözleniyor. Sigorta sektöründeki birleşme ve satın almalar o zamandan beri dalgalanıyor, ancak bir türlü eski hızına erişemiyor.
Sektördeki birleşme ve satın almalarda kriz öncesinde görülen ani artışa özellikle Orta Doğu, Afrika ve Batı Avrupa bölgelerinin katkısı oldu. İngiltere, Hollanda, Fransa, İtalya, İsviçre ve İskandinavya, 2005 ile 2008 yılları arasındaki en aktif pazarlardı. Krizin Avrupa’yı vurması ve Solvency II’nin uygulanmasındaki belirsizlikler sebebiyle son yıllarda bu durum tersine döndü. ABD’de gerçekleşen alım satımların oranı sabit bir çizgide kalmayı başararak bu bölgede dengeyi sağladı. 2011 ve 2012 yılları sakin geçerken, 2013’te iyileşme belirtileri görülmeye başladı. Bu esnada, Asya-Pasifik bölgesinde krizden sonra sigorta sektöründeki birleşme ve satın almaların ortalaması yükselmeye başladı.
PwC, önümüzdeki 5 ile 10 yıl arasında birkaç faktörün birleşme ve satın almalar üzerinde etkili olmasını bekliyor. Kısa ve orta vadede, düşük kârlılık oranları alım satımları ciddi bir şekilde etkileyecek. Kâr oranlarının düşüklüğü, yatırım gelirlerinin düşüklüğüne bağlı olacak, aynı zamanda gelişmiş piyasalardaki sigortacıları kendi piyasalarında diğer şirketlerle işbirliği yapmaları ve uluslararası piyasalarda büyümeleri için cesaretlendirecek. Buna karşın, düşük kârlılık oranları birçok sigorta şirketinin anaparasını artırmasını zorlaştırıyor. Kurumsal yatırımcılar, sigortacıların yeni stratejik anlaşmalar yapmasındansa mevcut anlaşmalarına odaklanmalarını tercih ediyor. Bu durum da bir riskten kaçınma ortamı oluşturuyor.
Koşullar etkileyebilir
Rapora göre, ekonomi ve regülasyon değişiklikleri de birleşme ve satın almaları etkileyecek. Ekonomik etkiler arasında gücün gelişmiş pazarlardan uzaklaşması, Avrupa’da yeni bir durgunluk tehdidi ve piyasalardaki değişkenliğin yeni anlaşma imkanları oluşturma şansı sayılabilir. Regülasyon trendleri arasındaysa aşamalı uyumlaştırma sürecinin yanı sıra, aynı zamanda Solvency II’ye geçerken yaşanacak değişimlerden ve dünyadaki önemli sigortacıların sürekli değişmesinden kaynaklanan bozulmalarda bu duruma örnek gösteriliyor.
Teknolojinin rolü hızla artıyor
PwC’nin raporuna göre, önümüzdeki 10 yıl içinde sigortacılıkta teknolojinin rolü giderek artarken, birleşme ve satın almalar üzerindeki etkisi de artacak. Otomasyon ve sayısallaştırma, verimlilik için hiç olmadığı kadar önemli bir hal alacak. Data analizi, akıllı fiyatlandırma, suistimallerle savaşma ve telematik gibi konularda sigortacılar giderek daha fazla teknik uzmanlığa ihtiyaç duyacak. Rapora göre, birleşme ve satın almalar, kurum içinde yapılabilecek yeni yapılanma için en hızlı yöntem olabilir. Sosyal ağların ve mobil teknolojinin giderek artan rolü de sigortacıların dağıtım kanallarını geliştirmek adına alım-satım işlerine yönelmelerine yol açacak.
İnsan ömrünün uzaması hayat ve sağlık branşlarına talep yaratacak Raporda sigorta sektörü için vazgeçilmez öncelik olan insan ömrüne özel bir vurgu yapılmış. Rapora göre, insan ömrünün uzamasının yarattığı demografik etkiler sadece gelişmiş pazarlarla sınırlı değil. Bunlar, gelişmekte olan pazarlar da dahil olmak üzere dünya çapındaki sosyal güvenlik programlarını şekillendireceği gibi, hayat ve sağlık sigortalarıyla uzun vadeli birikim programlarına olan talebi artıracak. Raporda bu konuya ilişkin Çin örneği verilirken, yaşlanmanın demografik etkilerine dair farkındalığın Çin’de giderek artığına işaret edilerek, bu konunun, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan pazarlardaki sigortacıların vereceği stratejik kararların üstünde önemli bir etki yaratacağına dikkat çekiliyor. DÜNYA / BORSA – FİNANS SERVİSİ