Türkiye’de ekim ayından beri etkili olan Covid-19’un 2’nci dalgasından etkilenmeyen Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) temmuz ayından beri yükseliş sürerken, yıl sonunda sistemde katılımcı sayısının 7-7.5 milyon arasında gerçekleşmesi bekleniyor.
HAYATIMIZ SİGORTALI / ALP SÜER
Türkiye’de sosyal güvenlik sistemini tamamlama ve yurtiçi tasarrufları artırma misyonuyla yola çıkan Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), adım adım 20’inci yaşına doğru yaklaşıyor. Emeklilik Gözetim Merkezi’nin (EGM), 7 Ocak tarihli verilerine göre, gönüllü BES’te 6 milyon 899 bin 434 katılımcı ve devlet katkısı dahil yaklaşık 160 milyar TL fon büyüklüğüne ulaşılmış durumda. 2003’ün ekim ayında başlayan sistemde, gelinen nokta itibarıyla ulaşılan katılımcı sayısı ve fon büyüklüğüne şapka çıkarmamak mümkün değil. Sistemin, yaklaşık 1 yıldır ülkemizi de etkileyen Koronavirüs (Covid-19) pandemisinin etkilediği birçok sektörden de ayrıştığını özellikle vurgulamak gerekiyor. Türkiye’yi ekim ayından beri etkili olan pandeminin 2’nci dalgasından da etkilenmeyen BES’te yükseliş sürerken, yıl sonunda sistemde katılımcı sayısının 7-7.5 milyon arasında gerçekleşmesi bekleniyor.
Katılımcı sayısı 6 aydır artıyor
BES’le ilgili 2021 yılı beklentilerine geçmeden önce, kısaca geçen yıl BES açısından nasıl geçmiş; önce ona bakalım. “Pandemi, BES’i tamamen teğet geçti” demek de yanlış. Mart ayında başlayan pandeminin de yol açtığı şok dalgası ile sistemde şubat ayı sonunda 6 milyon 900 bin 317 olan katılımcı sayısı, 63 bin 25 kişi azalışla haziran sonunda 6 milyon 837 bin 292 kişiyle dip yaptı. Ancak, pandemideki ilk şok dalgasını çabuk atlatan BES’te katılımcı sayısı temmuzdan beri sürekli artıyor. Yine, EGM verilerinden hareket edersek, sistemde 30 Haziran 2020-7 Ocak 2021 arasında net katılımcı sayısı 62 bin 142 kişi artış gösterdi.
Bir anlamda, sistem pandeminin ilk dalgasında kaybettiği 60 bin’in üzerinde katılımcıyı, tekrar kazandı. BES’le ilgili olarak biraz da 2021 yılı beklentilerini paylaşalım. BES, aynı sigorta sektörü gibi ekonomiyle çok yakından ilişkili bir sektör. Geçen yıl, pandemi etkisiyle büyüme hızı gerileyen Türkiye ekonomisinin bu yıl ise yüzde 4-5 büyümesi bekleniyor. Ekonominin büyümesi, kuşkusuz BES’i de olumlu etkileyecek. Ekonomi dışında, pandemi döneminde tüketici davranışlarındaki değişikliklere de dikkat çekmek gerekiyor. Covid-19 döneminde bireylerin gerek sigortanın gerekse birikim yapmanın önemini anladıkları ve tasarruf bilincinde artış olduğu gözleniyor. Nitekim, BES’in pandemide diğer bir çok sektörlerden ayrışması ve son aylarda katılımcı sayısındaki artış da birikim yapmak isteyen bireylerin BES’e ilgisinin en açık göstergesi. Tasarruf bilincindeki artış ve ekonomideki büyümenin de etkisiyle BES’e ilginin bu yıl da sürmesi bekleniyor.
Yeni ürünler de sektörü büyütecek
Olaya talep değil de biraz da arz cephesinden baktığımızda, emeklilik şirketlerinin sistemde katılımcı sayısının artması için yeni ürün çalışmaları da sürüyor. Sektörün önde gelen şirketlerinden Anadolu Hayat Emeklilik, esnaflara ve yurtdışında yaşayan Türklere yönelik emeklilik ürünlerini sunmak için hazırlıklara başladı. Sistemdeki diğer birçok şirketin de başta ‘dövizli BES’ olmak üzere çeşitli hayat ve BES ürünlerini sunmak için çalışmalar yaptıklarını da hatırlatalım. Söz konusu yeni ürünler de sektörün büyümesi ve katılımcı sayısının artmasında etkili olacak.
Tüketici BES’i geleceğe yatırım olarak görüyor
Pandemi süreciyle birlikte artan tasarruf bilincinin, tüketicilerdeki etkisinin 2021 yılında da süreceğini ifade eden AvivaSA Genel Müdürü Fırat Kuruca, bu durumun özellikle tüketicilerin geleceğe dair bir yatırım olarak gördükleri BES’e olan ilgiyi artıracağı görüşünde.
AvivaSA olarak geçen yıl yaptıkları ‘Covid-19 Salgını Sonrası Sigorta Sektöründeki Tüketici Tutum Ve Davranış Değişiklikleri’ araştırmasının sonucunun da BES konusundaki öngörülerini desteklediğini vurgulayan Kuruca, “Araştırmamız tüketicilerin gelecek için duyduğu kaygının her şeyin önüne geçtiğini ve bu çerçevede tasarrufa ve koruma ürünlerine yöneldiğini ortaya koydu. Araştırma sonuçlarına göre hane halkı geliri azalsa da, birikim yapanların oranı artıyor. Bireylerin yüzde 60’ı birikim yapıyor; salgın sonrasında birikim yapmaya başlayanların oranı ise yüzde 12. Ayrıca, pandemi öncesinde BES’i olup, iptal eden ya da BES yaptırmamış kişilerde ‘pişmanlık’ var” diyor. Kuruca, AvivaSA olarak 2021 hedeflerini, özel sektör fon büyüklüğü sektör liderliğini devam ettirmek, müşterileri geleceğe hazırlamak ve onların yanında olmaya devam etmek olarak özetliyor
21,6 milyar TL’ye ulaşan devlet katkısı da BES’i büyütüyor
Vatandaşların daha fazla tasarruf etmesini ve Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) girişi teşvik etmek için getirilen ‘yüzde 25 devlet katkısı’ uygulaması, BES’in 2013’ten beri hızlı büyümesinde etkili olduğuna da dikkat çekmek gerekiyor. Emeklilik Gözetim Merkezi’nin (EGM) yayınladığı 7 Ocak tarihli verilere göre sistemde devlet katkısı fon tutarı, 21 milyar 655.7 milyon TL’ye ulaştı. Devlet katkısı dışında son yıllarda emeklilik fonlarının cazip getirilerinin de bireylerin sisteme ilgisini artırdığını vurgulamak gerekiyor.
BES’in katılımcı tabanı ciddi anlamda genişleyecek
Bireysel Emeklilik Sistemi’nde büyümenin bu yıl da süreceğini belirten Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Yılmaz Ertürk, şunları söylüyor:
“Bireysel emeklilik sektörünün gündeminde 18 yaş altının BES’e dahil olması, yurtdışı yerleşiklere yönelik dövizli BES, BES birikimlerinin teminat sayılarak kredi kullanım imkânı tanınması, BES teklif sürecinin dijitalleştirilmesi, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, bu sistem kapsamında kısmi çekiş hakkı verilmesi gibi birçok konu var. Yayımlanan, 2021 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda da bireysel emeklilik sektörünün istikrarlı büyümesi için iyileştirmeler gerçekleştirileceği maddesi yer aldı. Sektörün sağlıklı büyümesine katkı sağlayacak bu düzenlemeler ile fon büyüklüğünde son 5 yılın ortalamasına yakın ve enflasyonun üzerinde bir büyümeye ulaşacağımızı öngörüyorum. Sektörün katılımcı tabanının da ciddi anlamda genişleyeceğini düşünüyorum. İlaveten pandemi döneminde müşterilerin çok daha fazla tercih etmeye başladığı internet ve mobil kanalları rağbet görmeye devam edecek. Dijital kanalların ve aracıların satış sürecinde beraber yer aldığı hibrit modelleri de yeni dağıtım kanalları olarak ön plana çıkacak.”