SigortaMedya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar, Hayatımız Sigortalı Dergisi’ndeki köşesinde her yıl kutlanan Sigorta Haftası’nı kaleme aldı. Kantar’ın “Pandemi, 10 Sigorta Haftası’na bedel oldu” başlıklı makalesi şu şekilde…
Sigorta Haftası ilan edildi edileli, amacına uygun olarak kutlanıldığını ben görmedim. Sigorta bilinirliliğini artırmak, sigortanın önemini tüketicilere anlatmak amacıyla hayata geçirilen Sigorta Haftası’nda biz büyük otellerde salonlar kapatarak trafik sigortalarındaki sorunlarımızı tartışmıştık. Özetle, kendimiz çalıp kendimiz oynamıştık.
Özellikle Anadolu’daki Sigorta Haftası kutlamaları, bazı acente ve derneklerin kendi çabaları ile billboardlara afiş asıp Şehrin Mülki Erkanı’nı ziyaret etmesinden öteye geçemedi. Bu söylediklerim asla yanlış anlaşılmasın; hiç kimse özellikle şirketler bir şey yapmayınca bu yapılanlar çok değerli oluyor. Ama istenilen bu değil elbet.
Geçmişte sütle ilgili bir kampanya yapılmıştı. Gazete ilanları, TV reklamları falan ortalık ayağa kalkmıştı. Sigorta sektörü olarak bizler ne yazık ki farkındalık yaratacak bir hafta yapamadık. Sektör yetkililerinin de konuyu çok önemsediklerini sanmıyorum.
Farklı olarak ne yapılacak?
Sayın Ahmet Genç, bu kutlamaları başlatmıştı. Şirket yetkilileri açıkçası her sene “nereden çıktı bu” dercesine olaya yaklaştılar. Hatta bir keresinde Can Akın Çağlar, başkanlığı döneminde biz gazetecileri Sigorta Haftası öncesinde toplayıp sohbet etmişti. Fikir alışverişinde bulunmuştuk. O sene de merak etmiştim, acaba farklı olarak ne yapılacak diye. Pek bir fark görememiştim.
TOBB ise kendince bir tarafından tutuyor. O da göstermelik. Hakkıyla nasıl yapılmalı? Böyle bir haftaya gerek var mı? Bu da tartışılmalı bence. Ya hakkıyla yapalım, ortalığı ayağa kaldıralım. Tüm iletişim mecralarını, sosyal medyayı veya ünlü kişileri kullanarak bir farkındalık oluşturalım. Ya da hiç uğraşmayalım.
Sigortaya vurgu yapılan bir programa rastladınız mı?
Bütün amacımız, sigortanın faydasını anlatmak dedim ya. Farkındalık yaratmak için sigorta sektörünün elinde o kadar çok olanak var ki. “Deprem, yangın, sel, dolu” daha aklınıza ne gelirse… Bu olaylar gerçekleştiğinde hiçbir TV kanalında yaşanan felaketlerle ilgili tartışmalar yapılırken ‘sigorta’ya vurgu yapılan bir programa rastladınız mı? Ben rastlamadım.
Aslında bu olaylar sigortalıya, sigortanın öneminin anlatılacağı önemli fırsatlar bence. Ama tüm bunların yanında bir pandemi bütün gözlerin sigortaya çevrilmesine sebep oldu. O da pek sürdürülebilir olmasa da sigorta sektörüne güven açısından büyük katkı sağladığı bir gerçek. Sigortanın toplumda karşılığı yok demek büyük yanılgı. Tur Assist’in uygulaması Medya Assist projesi Hürriyet, Sabah, Posta, Milliyet ve Posta gazetelerinin internet portallarında aylık 12 milyon tık’lanma rekorlarına ulaştı. Her birey veya kurumun sigorta hakkında mutlaka bir bilgiye ihtiyacı var.
Bunu verdiniz mi hangi kanaldan verdiğinizin de önemi yok izleyicisi mutlaka olacaktır. Sigorta Haftası ile ilgili bir öneriyle yazımı bitireyim. Sigorta şirketleri her branşta spor kulüplerinin neredeyse “Can Simidi” oldu. Bu branşlarda madem sigorta şirketlerinden yüklüce sponsorluk parası alıyorlar. Sektör için de bir şey yapsınlar. Bir kupa konarak onun için bir iki maç yapılsa. Ya da All Star gibi tek bir maç yapılsa. Bunlar geliştirilebilir ve üzerinde çalışılabilir konular elbet. Tabii ki bir fikir.
Sponsorluklar çok önemli
Bu arada spor ve sponsorluk demişken bir acente organizasyonunun büyük bir sponsorluğa imza atmasını çok önemsiyorum. Mert Group/ Sigorta Shop TVF Kadınlar 1’inci Voleybol Ligi’ne Markasını yazdırdı. Bu çok önemli bir konu. Bu konuda Mert Group/Sigorta Shop Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Kaya’yı ve ekip arkadaşlarını tebrik ederim. Bir acente organizasyonu olarak böyle önemli olayda öne çıkmasının, sektörün bilinirliliğine büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum.
