Fibaemeklilik Genel Müdürü Ömer Mert, otomatik katılımda başarı için cayma süresinden sonra kişilerin sistemde kalmasının sağlanması gerektiğini belirterek, “Teşviklerin müşteriye doğru anlatılması kalıcılığı sağlayacaktır” dedi.
Fibaemeklilik Genel Müdürü Ömer Mert, Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) otomatik katılım uygulamasını başarıya ulaştıracak en önemli unsurun, iki aylık cayma süresinden sonra kişilerin sistem içerisinde kalmaları olduğunu söyledi.
İlk etapta, ocak ayında çalışan sayısı binin üzerinde olan firmaların sisteme dahil olduğu düşünüldüğüne yaklaşık 2 milyon yeni BES müşterisinden bahsedildiğini belirten Mert, “2019 tarihine kadar da bu sayı 15 milyon kişi olacak.13 yılda 6 milyon kişiye ulaşmış bir sektör için bu çok ciddi bir rakam. Bunun kalıcılığı ne kadar iyi sağlanırsa sistem o kadar başarılı olmuş demektir” şeklinde konuştu.
Mert, kalıcılığın sağlanması için devletin verdiği birtakım ilave teşvikler olduğunu belirtirken, emeklilik şirketlerinin de konuyu müşterilere doğru anlatabilmesinin ve cayma talepleri karşısında ikna edici olmasının önemine dikkat çekti. Mert, “Teşvik son derece olumlu olabilir ama konu müşteriye doğru anlatılmadığında faydası olması çok beklenmemeli” dedi.
Emeklilik şirketlerinin daha fazla teknoloji ve online hizmet sunması önem kazanıyor…
“Yeni sistemin gelmesi ile birlikte öncelikle emeklilik şirketlerinin teknoloji ve kolay uygulanabilir operasyonel altyapılar konusunda kendilerini geliştirmeleri, online uygulamaları çok daha fazla kullanması gerekiyor ki daha iyi hizmet verebilsinler” diyen Mert, sözlerine şöyle devam etti: “Bu konuda geri kalan ya da hazır olmayan şirketler müşteri memnuniyeti konusunda ciddi sıkıntı yaşayabilirler. Burada kritik olan, online hizmetlerin ve platformun hem çalışanlara hem kurumsal firmanın İK departmanlarına sunulması önemli. Biz Fibaemeklilik olarak her iki tarafa da hitap teknolojik altyapımızı, online uygulamalarımızı ve platformumuzu tamamladık. Buna ilave olarak da çok gelişmiş bir CRM uygulamasına geçtik.”
“Şirketlerin satış ekiplerinde revizyon gerekebilir”
Müşteri memnuniyeti için satış sonrası departmanlara da ciddi iş düştüğünün altını çizen Mert, “Buradaki ekiplerin de sayı ve bilgi olarak yeterli olmaları çok önemli. Biz, çağrı merkezimizdeki ekip sayımızı da artırdık. Bunun yanı sıra, artık bireysel satış değil, kurumsal satış ön plana çıkıyor ki burada muhatap olunacak kişiler, bundan sonra bireyler kadar hatta daha çok firmaların İK bölümleri olacak ağırlıklı olarak. Bu da emeklilik şirketlerinin satış ekiplerinde bir revizyon yapmalarını gerektirecek gibi duruyor” dedi.
Sektöre etkisini nasıl değerlendirmek lazım?
Mert, otomatik katılımda karar vericinin firma yönetimi olduğunu söyledi. Emeklilik şirketlerinin önceden bir kişi için satış yapmaya çalışırken bu uygulama ile 100 kişi ya da 10 bin kişi için el sıkıştığını kaydeden Mert, “Burada da banksürans yapan şirketlerin daha etkili olduğu çok net gözüküyor. Gerçi mevcutta da dağıtım kanalı içinde banka olan şirketler bu konuda daha şanslıydı ama yeni durumla bu fark daha çok açılmış olacak çünkü emeklilik şirketleri firmalarla anlaşma sağlamak için çalıştıkları bankalar ile her anlamda çok iyi bir iş birliği içinde olmalılar. Toplu görüşmeler olacağı için bu diğer taraftan doğrudan satış ekiplerinin etkisinin azalmasına da neden oldu ve olacak. Buna ilave olarak firmalara operasyonel kolaylık sağlayan, IK departmanlarına minimum iş yükü getirecek olanaklar sunmak ve çok iyi bir satış sonrası ekip olması en kritik noktalar” ifadelerini kullandı.