Sigorta eksperi Mustafa Nazlıer, oto branşında 2014 yılında uygulanacak olan farklı düzenlemelerin sektör ve tüketiciler için neler getireceğini açıkladığı yazısında, risk analizi noktasında tereddütler olduğunu ve bunun giderilmesi için geç kalınmaması gerektiğini vurguladı. Benzer şekilde, muayene istasyonlarının da oto branşıyla ilgili olarak çok önemli bir konu olduğunu ifade eden Nazlıer’in yazısı şöyle; “19.01.2009 tarihinde Sigortacılık Genel Müdürlüğü’ne “Sigortaya Konu Araç Kazaları, Hasar Takip Merkezi ve Muayene İstasyonlarının Eş Zamanlı Çalışma İhtiyaç Ve Gerekçeleri” konulu proje sunularak çok önemli olduğu vurgulanmıştı.
Sayın Ahmet Genç, 02.04.2009 tarihinde proje talebine cevaben Hasar Takip Merkezi’nin yapılandırılması sırasında değerlendirileceğini bildirmişti.
Bu arada 31.07.2012 tarihinde 28370 sayılı Resmi Gazete’de Başbakan Sn. Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2012/16 sayılı Genelge (Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı) yayınlanmıştır.
Tüm onarımlar mükemmel mi yapıldı?
Anlaşma Tutanağı uygulamasına geçildiğinden bu yana lastik hatası, araç teknik kusuru v.b gerekçeli hiçbir tutanak düzenlenmemiştir. Maddi hasarlı, yaralanmalı veya ölümlü hiçbir kaza için araç kusuru tespit edilen rapor görülmemiştir.
Meydana gelen trafik kazalarında araç kusuru saptanmadığına göre tüm onarımlar mükemmel yapılmış sonucu çıkar! Olabilir mi? Hurda parça, yan sanayii, tekniğine aykırı onarımlar (döküm parçaya kaynak, janta tamir, direksiyon kutusu kaynağı vb.) yoğun biçimde yapılmasına rağmen hiçbir hadise bu yönü ile irdelenmemiştir.
2014 yılında oto branşı farklı uygulamalar ile şekil alacak. Trafikte Serbest Tarife uygulaması ve sürücü odaklı fiyat gibi, araç ve sürücü kayıtlarının referans olduğu realite dönemine girdik.
Ancak; muayene istasyonları oto branşında birçok konuda halen önemli, etkin ve faydalı olacak iken henüz bir gelişme olacağına yönelik hareket yok. Çok geç kalıyoruz. Bedeli de ağır oluyor.
Bilişim, tüm sektörün sorunu
TÜVTÜRK’ÜN muayene istasyonlarının kusurlar listesine göre yaptığı her inceleme bilgisayar ortamına işleniyor. Kayıt tutuluyor. Her aracın tüm kayıtları kusur yönünden soft ortamda mevcut. Bu bilgiler Tramer üzerinden sigorta sektörüne açılacak olursa teminat verecek şirketlerin her araca risk analizi yapma şansı olacaktır. Ayrıca kaza sonrası hadise sebebi incelemelerinde TÜVTÜRK kayıtları önemli veri ve gerekçe oluşturacaktır.
Bu ve benzer birçok konuda veri transferi, depolama ve veri kullanımı konusu sektörün hayati etkileşim hususları. Ancak çok geç kalınıyor. Son 20 yıldır değişim ve gelişimlerden sağlanan fayda çok çok düşük. Sektör zararı ve ülke ekonomisindeki yol açtığı olumsuz etki ölçülemez boyutta.
Diğer taraftan Avrupa pazarlarında benzer uygulamalar ve yapıların neler olduğunu incelediğimizde yöntemler hakkında şaşırtıcı uygulamalara tanık oluyoruz. Sadece oto branşı için değil, şu an sektörün tüm bilişim sorunlarına çözüm olacak uygulamalar var iken ‘neden?’ sorusuna cevap alamıyoruz.
Bu konu muayene istasyonları konusundan ayrı olarak incelenecek önemli içeriğe sahip. İncelendiğinde fikir verebilecek bir uygulama örneği için şu adrese bakılabilir: www.eeg7.org
En önemlisi, tüm sigorta eksperlerinin etkin olmasını sağlayacak ortam ve koşulların verileri incelemek, derlemek, değerlendirmek ve sonuç elde etmek olacağını dikkate alırsak bu tür yapılanmalara geçilmeden, şimdilik, eksperlerin etkinleşemeyeceğini söyleyebiliriz. Bilgi ile iş birliği yapmamız şart. Bunları kim düşünüp, kim yapacak…?”
