ATSO Sigortacılık Meslek Komitesi üyesi Osman Tüken, deprem bölgesinde sigortacılığın yeniden ayağa kalkmasının bölge ekonomisinin canlanması için hayati öneme sahip olduğunu söyleyerek “Bu, milli bir konu. Böyle bakıldığında hepimizin üzerine düşen görevler var.” dedi.
ATSO Sigortacılık Meslek Komitesi Üyesi Osman Tüken, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin sigorta sektörü ve acenteler üzerindeki etkilerine ilişkin bir açıklama yaptı.
Yaşanılan deprem sonrası Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yaptığı incelemeler neticesinde 90 bin 609 binada yer alan 345 bin bağımsız bölümün yeniden inşa edilmesi gerektiğini aktaran Tüken, “Ayrıca bölgede çok ciddi sayıda da az hasarlı ve orta hasarlı bina yer alıyor. Binalar haricinde bölgede alt yapı ve üst yapının da yenilenmesi gerekecek. Neredeyse baştan sona yeniden inşa edilecek şehirlerimiz ve ilçelerimiz var. Bu denli büyük bir inşaat operasyonu da ancak finansal gücü ve iş yapma kabiliyeti yüksek inşaat firmaları ile yönetilebilir. Bu firmalar da genelde İstanbul Ankara merkezli. Kamu kurumu koordinesinde yapılacak inşaat işlerinde sigorta şartnamesi ve poliçe standartları belli. Bahsettiğimiz tüm bu inşaat işleri için şartnameler gereği inşaat firmaları tarafından zorunlu olarak İnşaat all risk ve işveren mali mesuliyet poliçeleri yaptırılması gerekir. Banka finansmanı destekli bu projelerin sigorta işlemleri ağırlıklı olarak ya bankasürans kanalı ile ya captive acente modeli ile ya da broker satış kanalı kaynaklı yapılmaktadır.” dedi.
Afetzede acenteler için bir gelir modeli oluşturulmalı
Tüken, deprem bölgesinde faaliyet gösteren sigorta acentelerinin neredeyse yenileyebileceği poliçe kalmadığına dikkat çekerek “Yanlış anlaşılmamak için müşterilerini bile çekinerek arıyorlar. Şehirlerindeki vatandaşların çok büyük bir bölümü başka illere geçici göç etmiş durumdalar. Poliçe üretimleri neredeyse durmuş halde.” diye konuştu.
8 Mart’ta SAİK Başkan Yardımcısı Süleyman Özer ile birlikte SEDDK Başkanı Mehmet Akif Eroğlu’nun Adıyaman’da depremzede acente buluşmalarına eşlik ettiklerini belirten Tüken, “SEDDK Başkanımız bölgedeki durumla ilgili her bir ihtiyacı, talebi birebir dinledi. Biz de deprem bölgelerindeki sigorta işleyişini ilettik. Kendisiyle bölgedeki sigorta acentelerine şehir yeniden ayağa kalkana kadar sürekliliği olan bir gelir modeli yaratmamız gerektiği hususunda hemfikir olduk. Bunun için de afetzede acente fonu kurulması ve bu fona riziko adresi deprem bölgeleri olan inşaat all risk poliçelerinden yüzde olarak bir komisyon tahakkuk ettirilmesi önerimizi ilettik. Neticede deprem bölgelerinde tanzim edilecek bu poliçelerin depremzede acenteler tarafından tanzim edilebilmesi neredeyse imkânsız görünüyor.” açıklamalarında bulundu.
Tahsilat yapamayan acenteler finansal güçlük yaşıyor
Depremzede acentelerin kendi finanse ettiği poliçeler için müşterilerinden tahsilat yapamadığını da aktaran Tüken, bu durumun da bölge acentelerini finansal olarak ayrıca zorladığını ifade etti.
Tüken, deprem bölgesinde sigortacılığın yeniden ayağa kalkmasının bölge ekonomisinin tekrardan canlanması için hayati öneme sahip olduğunun altını çizerek “Bu milli bir konudur. Bu gözle bakıldığında hepimizin üzerine düşen görevler vardır.” dedi.
