Sigorta sektöründe regülasyonların önemine dikkat çeken Generali Sigorta CEO’su Maurizio Pescarini, “Türkiye’de trafik sigortasında serbest tarifeye ancak piyasanın iyi regüle edilmesinden sonra geçilmesi gerektiğini düşünüyorum” diyor.
ALP SÜER / HAYATIMIZ SİGORTALI
Türkiye’de hayat dışı (elementer) sigorta sektöründe 40’ın üzerinde şirket faaliyet gösteriyor. Bu şirketlerin önemli bir kısmı da yabancı sermayeli şirketler. Ancak, bunlar arasında birkaç şirket var ki sektörde uzun yıllar faaliyet gösteren çok köklü şirketler. Bunların başında da Generali geliyor. Şirketin hayat dışı sektörde pazar payı belki yüzde 0.5 düzeyinde. Ancak, Generali’nin İtalya başta olmak üzere yurtdışında dünya devi olduğu da bilinen bir gerçek. Generali Sigorta da geçen aylarda kan değişimi yaşandı. Şirkette uzun yıllar genel müdürlük görevinde bulunan Mine Ayhan, şirketin Yönetim Kurulu üyeliğine atanırken, CEO görevine Maurizio Pescarini atandı. Biz de Hayatımız Sigortalı Dergisi olarak Pescarini’yi yeni yıldaki ilk dergimizin kapağına taşıdık. Kendisiyle röportaja giderken de kafamızda bir dolu soru vardı; “Sektördeki son gelişmeler hakkında ne düşünüyor?”, “Pazar payını artırmayı hedefliyor mu?”, “Şirket satın almayı planlıyor mu?” Şirketin İstanbul-Dikilitaş Barbaros Plaza’da gerçekleştirdiğimiz röportajda Maurizio Pescarini ile tanıştığımda biraz da şaşırdığımı itiraf etmeliyim; Saç şekli ve duruşuyla karşımızda bir alışa geldiğimiz bir sigortacıdan çok, sanki bir ressam, bir müzisyen duruyordu. Sorularımıza tüm içtenliğiyle yanıt veren Pescarini ile öncelikle sektörü masaya yatırdık. Pescarini, Türkiye’de sektörle ilgili regülasyonlar ve trafik sigortasında serbest tarife (pek çok sigortacının gönlünden geçen) konusunda farklı düşüncelere sahip. Regülasyonların sektör için çok önemli olduğunu vurgulayan Pescarini, “Türkiye’de trafik sigortasında serbest tarifeye ancak piyasanın iyi regüle edilmesinden sonra geçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sektörde, doğru rekabet şartlarının oluşması çok önemli” diyor.
[quote font_size=”13″ color=”#002542″ bgcolor=”#f7f7f7″]
Hasarı daha gerçekleşmeden önleyecek ürünler yolda
Pescarini, önümüzdeki dönemde Generali müşterilerinin hayatlarını kolaylaştıracak ve daha hasar gerçekleşmeden hasarı önleme yeteneğine sahip telematik ve ev otomasyonu ürünlerini Türkiye’ye getirmek için çalışmalar yaptıklarını söylüyor. Pescarini’nin verdiği bilgilere göre, Generali Grup inovasyon alanında çeşitli satın alma ve ortaklıklar yapıyor. ABD’de Progressive firmasıyla yaptığı ortaklık sayesinde sunduğu bir telematik ürünü var. MyDrive Solutions isimli veri analizi hizmeti veren İngiliz şirketini satın alan Grup, şirketin sunduğu telematik bazlı hizmet ile araçlara takılan cihazlar sayesinde kişilerin profilini analiz ederek ne kadar iyi ya da riskli sürücüler olduğunun tespitini yaparak sigorta ürün ve hizmetlerini bu doğrultuda sunuyor. Bu ürün hasarın gerçekleşmeden önlenmesini sağlayacak önemli bir sistem içeriyor.[/quote]
Tavan fiyat uygulamasıyla ortalama fiyatlar % 30 düştü Havuz sistemi ve tavan fiyat uygulaması gibi trafik sigortası özelindeki düzenlemelerin sektör finansalları üzerinde derin etkiler yarattığını vurgulayan Pescarini, tavan fiyat düzenlemesinin, 2017 yılının başına kıyasla ortalama fiyatları fiilen yüzde 30 düşürdüğüne dikkat çekiyor. Bu durumun, son 2-3 yılda 2-2.5 kat artan trafik sigortası fiyatlarındaki hızlı artışa bir reaksiyon olduğunu ifade eden Pescarini, şu görüşleri dile getiriyor: “Şimdi sorulması gereken soru şu: Fiyatlar 2017’nin başında gerçekten çok mu yüksekti; ya da 2-3 sene önce çok mu düşüktü? Bence 2014 yılında, özellikle büyük oyunculardan gelen büyük toplu meblağlar nedeniyle fiyatlar çok düşük kalıyordu. Ancak yerel sigorta şirketlerinin, çok daha önceden başlayarak nihai müşterilere ‘büyük zam’ etkisini yansıtmaktan kaçınarak fiyat artışlarını daha kademeli olarak yönetmesi gerekiyordu. Fakat her zaman mükemmel pazarlara şahit olamıyoruz.” Tavan fiyat uygulamasının etkilerine değinen Pescarini, ocakta yüzde 90-95 olan hasar/prim oranının, uygulamanın sonucunda mevcut durumda yüzde 120-125’lere yükseldiğini vurguluyor. Trafik poliçesinin ortalama olarak 150 TL zarar getirdiğini belirten Pescarini, sektörün operasyonel kârının 4 milyar TL düşeceğini kaydediyor.
150 yıl daha Türkiye’de kalmayı planlıyoruz
Pescarini ile söyleşimizde biraz da Generali Sigorta’yı konuştuk. Pescarini öncelikle Generali’nin Türkiye’de faaliyet göstermesinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiriyor. Generali’nin, Türkiye’de 1863 yılından beri yer aldığını hatırlatan Pescarini, “Burada var olan en eski, en köklü sigorta şirketiyiz ve bundan dolayı da gurur duyuyoruz. Herhangi bir kesinti olmadan 150 yılı aşkın süredir buradayız. En az bir 150 yıl daha burada kalmayı planlıyoruz” diyor. Pescarini buna karşın Türkiye’de pazardaki mevcut pozisyondan çok da memnun olmadığını vurguluyor. Generali’nin, bunca yıl sonra Türkiye’de birçok ülkede olduğu gibi, çok daha önemli bir role sahip olmayı hak ettiğini belirten Pescarini, “Örneğin, Avrupa’da hizmet verdiğimiz pazarların yarısında ilk 5’te yer alıyoruz ve stratejik amacımız, kalmaya karar verdiğimiz yerlerde daha güçlü olmak” diye konuşuyor.
[quote font_size=”13″ color=”#002542″ bgcolor=”#f7f7f7″]
Kurdaki artış prim tutarını artıracak
Generali Sigorta CEO’su Maurizio Pescarini’ye dolar kurundaki yükselişi hatırlarak, bu durumun sektör üzerindeki etkilerini sordum. Kurdaki artış sonucu, ilk olarak araç değerlerinin TL olarak artacağını belirten Pescarini, şunları söylüyor: “Sigorta tarifeleri, sigortalı değerin yüzdesi olarak oluşturulduğundan bu durum, müşteri için nihai prim oranlarında artışla sonuçlanabilir. İkincisi, döviz kuru, döviz ile satın alınan yedek parçaların fiyatını oldukça etkiliyor. Yedek parça toplam talep tutarının ortalama yüzde 50-60’ı arasında olduğu için, kurun yüzde 10 artması, normal enflasyona ek olarak, hasar tutarının yüzde 5-6 oranında artmasına neden olacak. Buna karşın, Generali olarak hem acenteleri hem de müşterilerimizi olumsuz etkileyecek fiyatlarda, döviz kurlarıyla ilgili normalleştirilmiş bir orta vadeli tahminlerini temel alarak fiyatlamamızı oluşturmaya çalışıyoruz.”[/quote]
Sağlık ve hayat’a gireceğiz
Pescarini’nin verdiği bilgilere göre, Generali Grup son sektörel planda Türkiye’yi uluslararası anlamda temel büyüme pazarlardan biri olarak belirledi ve ‘disiplinli büyüme’ ile ilerlemeye karar verildi. Pescarini’ni Generali Sigorta için Türkiye’de ekibi ile birlikte tasarladığı ‘Sektörel Plan’ ise iki adımdan oluşuyor: Birinci adım, organik, sürdürülebilir ve kârlı büyümeye odaklanmak. Bu adım, şirketin mevcut iş modelini iyi bir işletme performansına sahip olacak şekilde iyileştirmeyi amaçlıyor. İkinci adım ise hedeflenen varlık ve önemli piyasa pozisyonuna ulaşmak için birbirini takip eden adımlardan oluşacak. Pescarini, bu adımlar arasında Generali’nin sözgelimi sağlık ve hayat gibi şu anda aktif olmadığı iş kollarına girmek, bankasürans anlaşmaları ve ortaklıklarla dağıtım kanallarını genişletmenin yer aldığını söylüyor.
2020’de 1 milyar TL prim hedef
Pescarini, “Geçmişte Generali’nin adı Türkiye’de hep satın almalarla anıldı. Yeni bir şirket satın almayı düşünüyor musunuz?” sorumuzu kısaca, “Hedeflerimiz arasında, yakalayacağımız fırsatlara bağlı olarak şirket birleşimi ve satın alma gibi olasılıklar da yer alıyor” diye yanıtlıyor. Pescarini, şirket olarak Türkiye’de 2020 yılı sonuna kadar 1 milyar TL prime ulaşmayı hedeflediklerini kaydediyor.
Generali, Türkiye’de dağıtım kanalı olarak acentelere büyük önem veriyor. Generali Sigorta’da acentelerin, toplam üretim içindeki payı yüzde 66 düzeyinde. Pescarini’den biraz da İtalya’daki acente yapısı hakkında bilgi sahibi olmak ve Türkiye ile karşılaştırma yapmasını istedik. Pescarini’den aldığımız bilgilere göre, Generali’nin dünyada 150 bin, Türkiye’de ise 600’ün üzerinde acentesi bulunuyor. İtalya’da hayat dışı branşta acentelerin araç sigortaları segmentindeki payı yüzde 90, buna karşın iken oto dışı segmentteki payı ise yüzde 99. Bunlar genelde Türkiye’dekinden daha büyük, şirket yapıları ve çalışan sayıları daha geniş çaplı. Ayrıca ana acenteye bağlı ve acente tarafından ofis alanı, eğitim, araçlar vb. alanlarda desteklenen bireysel sigortacılar ile daha organize firma görünümündeler.
Acenteler KOBİ segmentindeki ürünlere yönelmeli
Pescarini’ye göre, İtalya’daki modelle Türkiye’yi karşılaştırmak her iki ülkedeki acente yapılarının farklılığı nedeniyle güç. Buna karşın, buradaki çoklu acente yapısını değiştirmek için artık çok geç olduğunu vurgulayan Pescarini, şu görüşleri dile getiriyor: “Türkiye pazarında da acentelerin güçlenerek gitgide daha profesyonel merkezi acenteler haline geleceğini ve bireysel daha küçük sigorta acente ağını destekleyebileceğini düşünüyorum. Acentelerin aynı zamanda, araç sigortaları odağından uzaklaşarak, KOBİ segmentindeki ürünlere ya da yüksek gelirli bireyler için geliştirilecek standart dışı ürünler üzerine uzmanlaşabileceğini düşünüyorum.”
Pescarini’ye “Dijital kanallar ve çağrı merkezi vasıtasıyla satışa acentelerin tepkisi olmuştu. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusunu yönelttim. Pescarini’de Türkiye’de acentelere yaptığı ziyaretlerde acentelerin dijital kanallarla ilgili endişeleri konusunda bazı sorular aldığını, ancak bunların sayısının oldukça az olduğunu kaydediyor. Her iki kanalın da birbirine etki yaptığı görüşünün ‘şehir efsanesi’ olduğunu vurgulayan Pescarini, “Dijital kanal ve acenteler arasındaki müşteri hedefleme çakışması hemen hemen sıfır. Somut satış sonuçları anlamında, iki kanal birbirine herhangi bir etki yapmıyor. Ayrıca, acentelerin, dijital kanalının lansmanı sırasında Generali tarafından yapılan pazarlama yatırımından da büyük oranda faydalanıyor” diye konuşuyor. Pescarini, Generali’nin geçmişte reklam yüzü olan ve şirketin Adana’daki acentesi olan (Tatlıtuğ Sigorta) ‘Ali’ ile de 1 ay önce tanışmış. Ali’nin Generali ile halen çalıştığının altını çizen Pescarini, bununla birlikte Ali’nin önümüzdeki dönemde Generali’nin reklam yüzü olmayacağını kaydediyor.
Pescarini, “Tüketici, neden Generali’yi tercih etmeli?” sorumuzu ise “Generali çok köklü bir şirket. Yükümlülüklerini yerine getiriyor. Yeni projeler üzerinde çalışıyor. Tüketici ihtiyaçlarına uygun kişiselleştirilmiş, esnek ve modüler ürünler geliştiriyoruz ve yakın zamanda bunları hizmete sunacağız. Marka bilinirliği açısından lider sigorta şirketleri ile ilk sıralardayız” şeklinde yanıtlıyor. Generali Sigorta olarak, dijitale büyük yatırım yaptıklarını belirten Pescarini, “Generali Sigorta geldiğimden beri, işletme aktivitelerinden sistem uygulamasına ve yazılım kaynak üretimine zaman ve kaynak ayırıyoruz” diyor.