Onarım servislerinde kurumsallaşmanın önemine dikkat çeken Auto King İcra Kurulu Başkanı Ayhan Dayoğlu, “Servisler, öncelikle müşteriyi memnun etmek zorunda. İkincisi, sigorta şirketlerini, üçüncüsü de çalışanlarını, yatırımcılarını ve tedarikçilerini memnun etmeleri gerek” diyor.
SİGORTAMEDYA ÖZEL
Türkiye’de trafik kazalarının sayısında son yıllarda artış olduğu bir gerçek. Can kayıplarına yol açan tüm duyarlı vatandaşları derinden sarsan bedeni hasarlı kazaları bir kenara bırakırsak, kazalar bireylerin bazen gözü gibi baktıkları milyonlarca liralık araçlarına da büyük zarar verebiliyor. Bu konuda tabii ki kaza sonrası hizmetler, bilhassa da oto onarım servislerine büyük görev düşüyor. Günümüzde bir anlamda geleneksel oto tamirciliğinin yerini alan kurumsal kimlikteki onarım servisleri vatandaşın derdine de deva oluyor.
Ülkemizde söz konusu oto bakım ve onarım markalarının başında Auto King geliyor. Mini onarım ve mobil parça onarım konseptlerini entegre bir şekilde, dünyada ilk defa, 2001 yılında hayata geçiren Auto King faaliyetlerini genişletmeye ve Türkiye’de büyümeye devam ediyor. Biz de geçen günlerde Auto King İcra Kurulu Başkanı Ayhan Dayoğlu ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Onarım servislerinde kurumsallaşmanın önemine dikkat çeken Auto King İcra Kurulu Başkanı Ayhan Dayoğlu, “Servisler, öncelikle müşteriyi memnun etmek zorunda. İkincisi, sigorta şirketlerini, üçüncüsü de çalışanlarını, yatırımcılarını ve tedarikçilerini memnun etmeleri gerek. Ve günün sonunda, temel iş ve görevleri olan, aracı kaza olmadan önceki haline getirmeliler” diyor.
Sigorta sektörü için sinerji yaratıyoruz
[quote font_size=”14″ color=”#4f4f4f” bgcolor=”#f9f9f9″ bcolor=”#e8ba04″]Dayoğlu, Auto King benzeri kuruluşların sigorta sektörüne yönelik faydası konusunda şunları söylüyor: “Yedek parça maliyeti, yetkili servislerin yarısı kadar. Buradan bir maliyet avantajı sunuyoruz. Sigorta şirketi tek noktadan işini yönetebiliyor. Bazen 50 değişik servise dağılmış işleri, tek bir noktadan tek bir kişi üzerinden götürebiliyorlar. Biz sigorta şirketinin hasar departmanı gibi çalışıyoruz. Bu sayede onlar da hasar tarafındaki işgücünü optimize edebiliyorlar. Burada yapılan işlemler daha ucuz olduğu için müşterilerine de bir avantaj yaratıyorlar doğal olarak. Bir sene sonraki prim analizini yaparken, hasar miktarı az olacağı için prim miktarı da az oluyor. Sigorta şirketi için de böylece müşteriyi elde tutma şansı artıyor.”[/quote]
‘İyi usta’ kavramı tarih oluyor
Sektördeki köklü değişime dikkat çeken Dayoğlu, onarım servisleri için kurumsallaşmanın önemine dikkat çekiyor. İyi usta, iyi servis kavramının artık tarih olduğunu belirten Dayoğlu, “Servisçilik artık, bir bütünün önemli bir parçası olmaktan geçiyor. Bu durumda servislerin büyük bir çatı altında buluşup ortak fayda yaratması gerekiyor” diyor. Dayoğlu, kurumsal bir marka çatısı altına girmeyen servislerin de önümüzdeki süreçte piyasadan yok olup gitme tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını hatırlatıyor.
Auto King 1.5 milyona yakın sigortalıya fayda sağlıyor
Auto King’le ilgli olarak da bilgiler veren Dayoğlu, kurulduğu günden bu yana Auto King’in sunduğu onarım hizmetlerinden 1.5 milyona yakın sigortalının faydalandığını söylüyor. Bugün yurt içinde ve yurtdışında 52 servis noktasıyla hizmet verdiklerini ifade eden Dayoğlu, “Her yıl mini onarım hizmetinden yararlanan araç sayısı 60 bin adet mertebesinde. Auto King servisleri dışından toplanıp onarılarak tekrar ilgili servise gönderilen parça sayısı da 160 bin adet seviyesine yükseldi. Türkiye’de 120 bin metrekare toplam kapalı alanda, 120 adet mobil servis aracı ile 1600 teknisyen ve yönetici sayesinde, bilgi işlem alt yapısı, eğitim akademisi ve operasyonlarla bu süreci yönetebilen bir başka firma daha yok.”
Tabi, üzerimize rahat birşeyler alıp bekleyelim oldu olacak. Bu ülkede asgari ücret 300 euro, işletmenin ödediği vergi %85. Bir defa bunu bir karşınıza alınız.
Onarım servislerini, kim memnun edecek peki ?
Anlaşmalı servis olursun, %10 iskonto hemen yapışır.
Anlaşma yoksa paran müşteri hesabına yatar, adamın peşinde koşarsın.
100 lira harcadığın panel boyamaya eksper 110 lira yazar onu da zaten vergi olarak ödersin.
Gerçek maliyetlerle işçilik talep edersin, hemen alternatif onarım girişimleri başlar.
Araç sınıfı ve renk farkı göztmeksizin aynı fiyat skalası üzerinden araba boyamanı isterler, ama yetkili servise gelince bir tampon boyasına 800 lira verip geçerler.
Herkes mükemmel demiyorum, ancak her özel servisi daha dosya açılması aşamasında illa ki bir sahtekarlık yapar muamelesi ile yıpratmaya başlarlar.
Tedarik firmaları perakendede iskontosuz sattığı parçaları %60 iskonto vaadiyle sigorta şirketlerine pazarlar, ama parça gerektiğinde elimizde yok deyip geçerler. Sigortacılar da onarım servislerinin aynı iskonto ile parçayı bulmasını isterler.
Yani iş yapan memnun olmadığı sürece iş yaptıranlar da kolay kolay memnun olamaz.
Kaldı ki hasarı onarmak başka bir şeydir, yönetmek başka. Hayatında 1 gün sanayiye gitmemiş kişilerin sigorta yöneticisi olmasının yarattığı sorunları günlerce konuşsak ancak anlatabiliriz.