AXA Hayat ve Emeklilik Başkan ve İcra Kurulu Üyesi Olgun Küntay, Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) emeklilik planları içinde, vefat, maluliyet risklerini kapsayan teminatların da yer alması gerektiğini söylüyor.
ALP SÜER / HAYATIMIZ SİGORTALI
Türkiye’de 15’inci yılını geride bırakan Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), geçtiğimiz yıl oldukça sıkıntılı bir süreç yaşadı. Sistemde katılımcı sayısı, bırakınız artmayı; tarihinde ilk kez düşüş kaydetti. Kuşkusuz, kurdaki artış, finansal piyasalardaki dalgalanma, Türkiye ekonomisinde yaşanan durgunluk ve 2017 yılında başlayan Otomatik Katılım Sistemi (OKS), gönüllü BES tarafında geçen yıl yaşanan olumsuz tabloda etkili. Sektör temsilcileri de OKS ile birlikte gönüllü BES’te reform yapılması konusunda hemfikir. OKS’deki son düzenlemeler ve BES ile ilgili olarak Hayatımız Sigortalı’nın sorularını yanıtlayan Axa Hayat ve Emeklilik Başkan ve İcra Kurulu Üyesi Olgun Küntay, BES’te emeklilik planları içinde, vefat, maluliyet risklerini kapsayan teminatların da yer alması gerektiğini söylüyor.
BES yeniden yapılandırılmalı
Türkiye’de BES’in kısa/orta dönemli bir yatırım alternatifi olarak algılandığını ve gelinen noktada bireysel emekliliğin, kamu sosyal güvenlik sistemini tamamlama noktasında etkili olduğunu söylemenin zor olduğunu ileri süren Küntay, “Bu sistemi uzun dönemli bir tasarruf ve emeklilik sistemi olarak yapılandırmak için yapılması gerekenler, konunun tüm taraflarıyla birlikte yeniden değerlendirilmeli” diyor.
Mevzuatta bulunmasına rağmen, emeklilik şirketlerinin bazı istisnalar dışında ömür boyu emekli maaşı sunamadıklarına dikkat çeken Küntay, bu konudaki düzenlemelerin ‘mortalite’ oranlarında gelişmeleri ve finansal piyasalardaki dalgalanmaları hesaplamalara dahil edecek şekilde gözden geçirilmesinin gerekli olduğunu söylüyor. BES’in operasyonel anlamda maliyetli bir yapıya da sahip olduğunu vurgulayan Küntay, şu görüşleri dile getiriyor: “Daha basit süreçlere sahip, mükerrer operasyonları merkezi bir yapı altında yürüten, daha az ama kullanılan opsiyonlar sunan ve bu şekilde şirketlerin tanıtım, satış ve tutundurma faaliyetlerine daha fazla kaynak ayırabilmelerine imkân sağlayan bir modelin değerlendirilmesinin faydalı olacağını düşünüyorum.”
OKS’deki yeni düzenlemelerle önemli hususlar netleşti
Geçen ay sonundan itibaren 5-9 çalışanı olan işletmelerin dahil olmaya başladığı Otomatik Katılım Sistemi’ndeki (OKS) aralık ayındaki düzenlemelerle ilgili olarak da sorularımızı yanıtlayan Küntay, yeni düzenlemelerle birlikte, OKS’nin başlangıcından bu yana netleşmesi beklenen önemli hususların yönetmeliklerde yer aldığını söylüyor. Yeni yayınlanan yönetmelik maddeleri içinde çalışanları ve sektörü en fazla ilgilendiren maddenin, “otomatik katılım kapsamında sisteme giren çalışanlardan cayma ve sistemden ayrılma hakkını kullananların, 3 yıl içinde bir defalığa mahsus olmak üzere tekrar sisteme dahil edilmesi” olduğunu belirten Küntay, “Daha önceki düzenlemede bu süre iki yılda bir olarak belirtilmişti. Dolayısı ile, 2017 yılında sistemden ayrılan çalışanların 2019 yılı başında tekrar sisteme dahil edilmesi beklenirken bu husus bir yıl ötelenerek 2020 yılına kalmış oldu” diyor. Yeni yönetmelikle 18 yaşını doldurmamış olan çalışanların sisteme dahil edilebileceği ile ilgili düzenlemenin de yapıldığını ifade eden Küntay, yeni yönetmeliğin önceki dönemlerde sisteme girmesi gerekirken çeşitli sebeplerle sisteme dahil olmayan firmalara iki aylık yeni bir süre tanıdığını hatırlatıyor.
