Doğa Sigorta çalışanları ve acenteleriyle birlikte hareket ederek sektörde ‘kurumsal bir aile’ olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Çalışanlarını ‘sektörün parlayan yıldızı’ olarak tanımlayan Doğa Sigorta CEO’su Nihat Kırmızı, “Başarımızın arkasındaki en büyük güç; çalışanlarımız ve acentelerimiz. Onların emeklerini göz ardı edemeyiz” dedi.
HAYATIMIZ SİGORTALI / NİSAN 2018
oğa Sigorta çalışanlarına yatırım yapan şirketlerin başında geliyor. Çalışanlarını ‘sektörün parlayan yıldızı’ olarak tanımlaya Doğa Sigorta CEO’su Nihat Kırmızı, bu sayede ‘kurumsal bir aile’ olduklarına dikkat çekiyor. Doğa Sigorta’nın başarısının arkasındaki en büyük gücün çalışanları olduğuna dikkat çeken Kırmızı, “Biliyorsunuz kurumsal şirketler aile olmaya çalışır. Aile şirketleri de hep kurumsal olmaya çalışır. Doğa olarak biz bunun ikisini de birleştirdik ve kurumsal bir aile olduk. Yani 250 personelimiz ve yaklaşık 1700 acentemizle kurumsal bir aile olmayı başardık” dedi.
‘Doğa’ güvenilir bir marka oldu
Doğa’nın sektörde önemli ve tercih edilir bir marka haline geldiğini belirten Kırmızı, “Gerek sektörde gerek sektör dışındaki müşteriler bazında yaşanan geri dönüşler gösteriyor ki Doğa önemli bir marka haline geldi. Örneğin acentemiz olmayan acenteler bile kaskoda, trafikte ‘Doğa’nın teklifini görebilir miyim?’ diyor. Yine brokerlerımızın çoğu ‘Doğa’dan arabamı yaptırmıştım. Onların da teklifi var mı?’ diye soruyor. Bu durum, sektörde bize duyulan bir güvenin sonucu” diye konuştu.
Dijital satış yaparken acente köprüsünü yıkmayacağız
Doğa Sigorta için acenteler oldukça önemli. Son dönemde sektörde yoğun olarak yaşanan dijital dönüşümde önemli adımlar atmaya hazırlanan firma bu noktada acenteleri de göz ardı etmiyor. Kırmızı, Doğa Sigorta olarak dijitali sadece satış odaklı düşünmediklerini belirterek, satış sonrası hizmet verilmemesi durumunda bu dijital satışların bir öneminin olmadığını da söyledi. Bu nedenle Doğa Sigorta olarak en önemli parçalarının acente ve brokerleri olduğunu ifade eden Kırmızı, şöyle devam etti. “Onların emeklerini göz ardı edemeyiz. Dijital satış yaparken onların da kazanacağı bir model üzerinde çalışıyoruz. Hedefimiz sektörün tüm organlarını canlı tutabilmek. Acente de sektörün önemli bir organı. Yüzde 70 satış yapıyorlar. Onlara iyi bakmamız lazım. Sadece acentede değil, hasarından tutun servislerimize kadar, eksperlerimiz bunların hepsini ayakta tutmalıyız. Müşteriler de bir organımız. Bir Hindistan seyahatinde Reasürans şirketinin kapsısında Gandhi’nin bir resmi vardı. Bu resmin sigorta şirketi ile alakasını kuramamıştık. Sonra baktık ki Gandhi’nin müşteriyi anlatan sözlerine yer vermişler. Gandhi diyor ki; ‘Müşteri bir şirketin en önemli unsurudur. Gelip sizden bir şey alırken, sizin ona ihtiyacınız var. O olmazsa sizde yoksunuz.’ Buradan hareketle müşterinin ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz.” Planladıkları dijital satışların acenteler üzerinden deneme satışları ile başlayacağının altını çizen Kırmızı, “Yani biz dijital satış yaparken aradaki köprüyü yıkmayacağız. Köprüyü yıkmadan beraberce karşıya geçeceğiz” dedi.
Devir hesap devri, uygun fiyata kasko satacağız
Türkiye’de trafik sigortası yaptıran tüm araçların aynı zamanda kaskosu olması için harekete geçen Doğa Sigorta, yeni bir çalışma başlattı. Şirket, “Devir Hesap Devri, En Hesaplı Kasko DoğaKasko’ sloganı ile kaskosu olmayan araçları hedefine koydu. Kırmızı, “Herkesin düşük bütçelerle kasko yaptırabilmesi için çalışmalarımız var. Her trafik sigortası olanın bir gün mutlaka kaskosu da olacak” dedi.
2017 uzun ve yorucu bir yıl oldu
Sigorta sektörü açısından 2017’nin yoğun, tempolu, tartışmalı ve yeniliklerle dolu bir yıl olduğunu belirten Kırmızı, “Herkes tavan fiyat ne olacak? Buna nasıl alışalım? Kotalar konuldu, ekranlar açıldı, Hazinenin görüşleri, şirketlerin görüşleri, birliğin görüşleri derken bir de baktık başımıza bir havuz çıktı. İşte bu gelişmeler sebebiyle 2017 uzun ve yorucu bir yıl oldu. Sektörümüz açısından bu yenilikler inşallah hayırlı olur” diye konuştu. 2017 yılında sigorta sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin büyük bir kısmının kâr açıklayacağını kaydeden Kırmızı, şöyle devam etti: “İnşallah bu kâr sürdürülebilir bir kâr olur. Önümüzdeki yıllarda da devam eder. O zaman kârın bir anlamı olur. Kâr- zarar açıklamak kârı anlamlı hale getirmiyor. Doğa Sigorta da son yıllarda kâr eden bir şirket haline geldi. 2017 yılında da en büyük ilk 10 şirket arasına girdik. Biraz önce kâr için söylediğim konu bunda da geçerli. İlk 10’a girmekten ziyade bunu sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak önemli.”
Eksperlerin raporu önemsenmiyor
“Süreç artık öyle bir noktaya geldi ki, eksperlerin bile raporları önemsenmiyor” diyen Kırmızı, şunları söyledi: “Örneğin bir olayda eksper raporuna göre 1000 TL ödememiz lazım. Ödemişiz. Fakat bakıyoruz ki Tahkim bizi 5000 TL daha borçlu çıkarıyor. Bu Eksperlere de yapılan bir haksızlık. Biz genelde eksper raporlarına göre hasarlarımızı öderiz. Şimdiye kadar hep öyle yaptık. Tahkim öyle bir işlemeye başladı ki eksper raporunu almanın bir önemi kalmadı. Eksper raporlarına itibar edilmeli. Eksper raporunu yok sayıp, tecrübe edinmemiş raporları baz almak bugünkü sorunların yaşanmasına yol açtı.”
Mali kâra değil, faaliyet kârına bakalım
Sektörde mali karlılığın çok önemli olduğunu belirten Kırmızı, ama asıl faaliyet kârlarına dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Kırmızı, “Faaliyetlerden kâr edemiyorsanız mali yapınız yavaş yavaş bozulmaya başlar, oradaki kârlar da erimeye başlar. Ama siz faaliyet kârlarını yükseltirseniz mali karlarınız da maksimum ölçüde yükselir” dedi. ‘Bu konuda bizde maksimum enerji harcıyoruz’ diyen Kırmızı, şunları söyledi: “En iyi portföy yönetimi şirketleri ile çalışıyoruz. Ordan en maksimum verim almak için elimizden gelen herşeyi yapıyoruz ama yapmaya da devam edeceğiz.”
Havuz’u yönetmek önemli
Trafik sigortalarında uygulanan havuz sistemini de değinen Kırmızı, burada da asıl konunun ‘havuz’u yönetmek olduğunu söyledi. Kırmızı, şunları söyledi: “Sektör yıllardır bu trafik konusunu konuşuyor. Havuzun gelmesindeki amaç neydi? Sektördeki bazı şirketler kendine göre bir strateji belirliyordu, bazıları trafik sigortası kesmek bile istemiyordu. Fiyatlar yükseliyordu. Bunlara önlem olarak böyle bir riske herkes ortak olsun mantığıyla Hazine’nin kurduğu bir model olarak karşımıza çıktı. İyi yönetilirse bence faydaları olur.”
Değer kaybı rant kapısı haline geldi
Değer kaybı uygulamasının başta iyi niyetle başladığını ve fakat şu anda rant kapısı haline geldiğine vurgu yapan Kırmızı, “Bu konuda bizde birçok sıkıntılı örnek yaşadık. Geçtiğimiz haftalarda bir avukata başvurduk. 15 gün içinde müşterinin parasının ödenmesi gerek. Yedinci gününde vatandaşın parasını dosya numarasını da yazarak avukatın hesabına ödedik. Avukat bu parayı çekiyor ve başka bir bankadan gönderiyor. Şirkette yanlış para diye geri gönderiyor. Sonra da olay Tahkim’e gidiyor. Maalesef Tahkim’de de bu davaları genelde kaybediyoruz. Sonra icra takibi başlatıyor. 1000 TL olan hasar bize 2000 TL’ye bazen de 5 bin TL’ye kadar çıkıyor” diyerek bu konudaki sıkıntısını dile getirdi. Vatandaşın yaşanan kazalarda artık hiçbir hasarı kabul etmediğine de dikkat çeken Kırmızı, şunları söyledi: “Aracı kaza yapıyor. Örneğin aracın değeri 200 bin. 30 bin TL’lik hasar var. Vatandaş ‘Ben pert istiyorum’ diyor. Kendisinin istediği ile yetkili servise çekilmesine rağmen aracın markası neyse oranın yetkili servisine ‘Çekin’ diyor. Çekici alıp oraya da götürüyor. Kendi cebinden 1 TL çıkmıyor. Süreçler inanılmaz hızlı yürüyor. Bunu kendisi de kabul ediyor ama diyor ki ‘yok ben pert isterim.’ Bunun mümkün olmadığını söylediğimizde de ‘O zaman da Tahkim’e gidiyorum’ diyor. Çünkü Tahkim’de avukatlar vatandaşı öyle bir yönlendiriyor ki. Ona; ‘Sen Tahkim’e git orada zaten şirketler hep kaybeder sen kazanırsın’ diye yol gösteriyorlar.”
Yangın ve sağlıkta büyüyecek
2018 yılında Doğa Sigorta olarak geçen yıl odaklandıkları yangın sigortalarında büyümek istediklerini belirten Kırmızı, “Geçtiğimiz yıl çok ciddi ve büyük yangın işleri yazdık. Asıl hedefimiz daha orta ölçekli KOBİ tarzı yangınlar ya da bireysel bazda yangınlar. Burada trafikten bile daha fazla büyüdük diyebiliriz. TSB’nin yayınladığı yayınlarda da bu çok rahat görülebilir. Sağlık ruhsatımızı 2016’da almıştık. 2017 bu açıdan çok önemli bir artış sağladık” diye konuştu.
Portföyümüzü dengelemeye çalışıyoruz
Doğa Sigorta olarak portföy dengelerinin yüzde 60-65’lerde olduğunu belirten Kırmızı, 2017 yılında tavan fiyat uygulaması olmasaydı bu oranın rahatlıkla yüzde 50- 55’lerde olacağını söyledi. Kırmızı, “Hasar trafik üretimimiz de artıyordu. Fakat diğer üretimimiz daha fazla artıyordu. Nisanda tabii daha olağanüstü bir olay oldu. Tavan fiyatı oldu. Bu nedenle ürünlerde çok fazla artışımız olamadı. Trafikte yüzde 20-25 büyümeyi beklerken bir anda yüzde 60 büyüdük. Diğerlerini dengelemeye çalıştık ama trafikte bunun yüzde 65’lerde olması çok önemliydi. Nisan ayı yaşanmasıydı yine üretimimiz 1 milyarın üstünde olurdu. Yüzde 55 civarı trafik. Ama şimdi bunu dengelemeye çalışıyoruz” diye konuştu.