Katılım sigortacılığını, karşılıklı yardımlaşmaya dayanan bir sistem olarak tanımlayan Doğa Sigorta CEO’su Nihat Kırmızı, inanç hassasiyetinden dolayı sigorta yaptırmayan önemli bir kesimin olduğunu söyledi. Kırmızı, “Bu modelle sigortalılık oranı artacak” dedi.
Ortak risk paylaşımı ile dayanışma üzerine kurulu olan katılım sigortacılığı, tüm dünyada geleneksel sigorta ürünlerine alternatif olarak dikkat çekiyor. Türkiye’de de son yıllarda kamuoyundan yoğun ilgi gören katılım sigortacılığı Hazine’nin gündeminde ilk sırada bulunuyor. Hazine, katılım sigortacılığı faaliyetlerini düzenlemek amacıyla mevzuat çalışması yürütüyor.
Doğa Sigorta CEO’su Nihat Kırmızı, ‘tekafül’ olarak tanımlanan bu sigorta türünün Türkiye’de de önümüzdeki yıllarda hızla büyüyeceğini vurguladı. Kırmızı, “Katılım sigortacılığı, geleneksel sigorta ürünlerine alternatif bir model olarak hızla büyürken aynı zamanda sektöre farklı enstrümanlar da kazandırıyor” dedi. Kırmızı, son birkaç yılda ilgi görmeye başlayan katılım sigortacılığındaki büyümenin bu yıl ve önümüzdeki yıllarda daha güçlü devam edeceğini aktardı. Nihat Kırmızı, “Türkiye’de bankacılıkta yüzde 5’lik bir paya sahip olan katılım bankacılığının 2025 yılında yüzde 15’lik bir payı hedeflediği düşünüldüğünde, bu hedefe paralel olarak bu alanın önümüzdeki dönemde sektörden aldığı payı hızla artırmasını bekliyoruz“ diye konuştu.
Önemli potansiyele sahip
Türkiye’de yeni finansal enstrümanlar arasında yer alan bu sigorta türünün sektörün büyümesi ve çeşitlendirilmesi açısından çok önemli olduğuna dikkat çeken Kırmızı, bu modelin sektörün gelişimi ve farklı oyuncuların sürece dahil olması açısından önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Kırmızı, şunları söyledi: “Doğa Sigorta olarak bu potansiyelden hareketle, konvansiyonel sigortacılığın yanında ayrı bir pencere modeliyle geleneksel sigorta ürünlerine mesafeli yaklaşan vatandaşların tüm hassasiyetlerini düşünerek, katılım sigortacılığına öncülük eden bir model sunuyoruz.”
İnanç hassasiyetinden dolayı sigorta yaptırmayan önemli bir kesimin olduğuna dikkat çeken Kırmızı, bu modelle sigorta sistemine dâhil olmamış birçok kişi ve kuruma da sigorta güvencesi sağlanacağını kaydetti. Kırmızı, bunun sigortalılık oranında artışı sağlayacağını vurgulayarak, “Hem sektör büyümüş olacak hem de önemli diyebileceğimiz orana sahip bu kesim, sigorta güvencesine girerek ani ve beklenmedik hasarların, kazaların ve zararların önüne geçilebilecek” değerlendirmesinde bulundu.
Yabancı sermayeyi çekiyor
Tekafül sisteminin Türkiye’de yaygınlaşmaya başlamasının yabancı sermayenin ilgisini çektiğine de değinen Kırmızı, “Bu durum ekonomimiz için önemli olan yabancı sermaye girişine de olumlu yansıyacak. Bu da hem sektöre hem ekonomiye bir ivme kazandıracak” ifadelerini kullandı.
Katılım sigortacılığını karşılıklı yardımlaşmaya dayanan bir sistem olarak tanımlayan Doğa Sigorta CEO’su Kırmızı, şöyle devam etti: “Uyguladığımız vekâlet modeliyle bir katılım fonu oluşturduk. Katılımcılar bu fon havuzuna risk büyüklükleri ölçüsünde katılım sağlayarak, risk oluştuğunda da risklerini bu havuzdan telafi edebiliyor. Şirket burada işletici rolünde yer alıyor. Kurum bu havuzu işletirken sigortacılık faaliyetini yönetiyor. İşletici, bu fondan bir vekâlet ücreti alırken aynı zamanda ileride oluşabilecek sermaye açığı öngörülmeyen riskler gibi durumlara karşı her katılımcıdan bir teberru alabiliyor. Risklerin karşılanmasında havuzdaki fonun yeterli gelmemesi durumunda, işletici fon açığını ileride fon kar ettiğinde geri alınmak koşulu ile bu açığı kapatmak ve riskleri karşılamak zorundadır. Katılımcıdan bunların dışında ek bir ücret talep edilmez. Yani vekâlet sisteminde katılımcı baştan ödediği ücretin dışında başka hiçbir ek ödemeyle karşı karşıya kalmaz.”
İcazet kurulu denetliyor
Kırmızı, kasko, konut, iş yeri, elektronik cihaz, makine kırılması, inşaat riskleri, sorumluluk ve nakliyat sigortaları ürünlerini kapsayan katılım sigortacılığı modelinin, sigortalıların hassasiyetleri noktasında hiçbir şüphe barındırmayacak şekilde donatıldığını bildirdi. Sistemin, mevcut yasaların yanı sıra Denetleme Kurulu’na tabi olduğunu bildiren Kırmızı, “İslami prensiplerle çalışan, kendi reasürans sistemi olarak retekafül şirketlerine sahiptir. Retekafül şirketi de kendi bünyesinde bulunan icazet kurulu tarafından da denetlenmektedir” dedi.