Yasa dışı uygulamalar, bir sektör gelişimi olarak algılanmamalı. Loss Assessor’lık gibi ciddi sorunları beraberinde getiren farklı ülke uygulamalarını, ülkemizde yasal alt yapısını kurgulamadan uygulamaya almak tüm sistemi olumsuz etkiler. Bu konuda; Sigorta, risk yönetimi ve finansal servisler alanlarında hizmet veren ve Birleşik Krallıkta yerleşik olan Alan Boswell Group (Bağımsız Sigorta Brokerleri ve Finansal Planlama) Loss Assessor (Hasar Denetçisi) kavramını, web-sitelerinde aşağıdaki gibi açıklamaktadır. (Aşağıdaki metinler çeviridir.)
Neden Loss Assessor kullanmalı?
Loss Assesorlar, talebin tutarını kendiniz değerlendiremeyebileceğiniz karmaşık bir sigorta talebinin idaresinde yardımcı olabilir. Örneğin, eviniz bir yangında tahrip oldu ise veya bir sel nedeniyle büyük hasar gördü ise, mülkünüzü eski haline getirmek için ne kadara ihtiyacınız olacağını ve sigortacı tarafından sunulan uzlaşma rakamının, adil olup olmadığını tam olarak bilmeniz zor olacaktır. Bu gibi durumlarda, atadığınız lossassessor, siz yaşanan hadisenin etkisinde iken ayrıca bir de sigorta talebiyle ilgilenmenin doğuracağı ek yükü ortadan kaldırabilir.
Bir LossAssessor’un maliyeti nedir?
LossAssessorlar genellikle nihai tazminat tutarınızın bir yüzdesini ödeme olarak alırlar. Miktar tabii ki değişecektir, ancak genellikle yüzde 10 civarındadır. Bazı lossassessorlar hizmetleri için doğrudan ücret almazlar, bunun yerine tavsiye ettikleri/ yönlendirdikleri servis sağlayıcı ve firmalardan (örneğin yapı, inşaat yüklenicisi) hizmet almayı kabul etmeniz gerekir. LossAssessor daha sonra bu firmalardan komisyon alır.
Ülkemizde Amir Kanun’un 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve yönetmelikleri içinde böyle bir tanım yok. Yasal değil. Sözleşme serbestisi var. Aşağıdaki klozlar eklenerek yeni bir kazanç alanı yaratılıyor.
Talep Hazırlık Klozu: (Oluşan hasarın yüzde 2.5’i, 100.000 EUR Limitli) Talep Hazırlama Maliyetleri, X… Hasar Danışmanlığı tarafından bu poliçe kapsamında bir talebin araştırılması, hazırlanması, tutarının belirlenmesi, sunumu, belgelendirilmesi, doğrulanması ve/veya müzakeresi için sigortalı tarafından veya adına makul olarak yapılan tüm ücretler, masraflar ve harcamalar anlamına gelmektedir.
Sigortalının tercihine bağlı olarak, sigortalı, X Hasar Danışmanlığına alternatif olarak aşağıdaki hizmet sağlayıcılarını (hukuk firmalar veya ortaklıklar dışında) kullanmayı seçebilir:
- Eğer o sırada sigortalıyı düzenli olarak temsil ediyorlar ise; profesyonel muhasebeciler veya denetçiler,
- Atanmış danışmanlar veya diğer profesyoneller; ve/veya,
- Sigortacının önceden onayı ile spesifik bir taleple ilgili diğer profesyoneller, uzmanlar veya danışmanlar.
Bir başka kloz örneği; CLAIMS PREPARATION COSTS (Talep Hazırlama Maliyetleri)
“İşbu poliçe kapsamında sunulan teminata, poliçe kapsamınca teminata dahil olan kayıplardan kaynaklanan herhangi bir tazminat talebinin hazırlanması, sunulması, onaylanması, değerlenmesi ve/veya doğrulanması için sigortalı tarafından yapılan makul ve desteklenebilir maliyetler dahildir (Sigortalı tarafından harici danışmanlardan ve broker hasarcı/hasar uzmanlarının kullanılması dahil). Bu, poliçe limitlerine ektir.”
Eksperin yasadaki görev tanımı da şu şekildedir:
Sigorta eksperi: Sigorta konusu risklerin gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan kayıp ve hasarların miktarını, nedenlerini ve niteliklerini belirleyen ve mutabakatlı kıymet tespiti, ön ekspertiz ve hasar gözetimi gibi işleri mutat meslek olarak yapan tarafsız ve bağımsız kişidir.
Sigortalının kendi brokeri var, acentesi var ve yasanın tanımladığı bağımsız ve tarafsız sigorta eksperi var, sigortalının kendi eksperini atama hakkı var !!!! Her dosyada bu aktörler kesin olarak var ve bunlara rağmen hasar dosyası için yukarıdaki klozlar eklenerek Talep Hazırlama ve Hasar Danışmanı da kullanmak istemenin amacı nedir? Süreçte yer alanların bildiğinden fazlasını bilen kim? Yasal mıdır? Tüm süreci yöneten eksperin ücreti için akla hayale gelmeyen zorluklar çıkaran sigorta sektörü bu klozları poliçelere ekleyip kimlere ne kadar gereksiz ödeme yapmıştır? Sayısı artan bu yasa dışı uygulamalar sektör de kalıcı yer edinirken sektör bu durumdan nasıl etkilenmektedir? Denetlenmeyen bu durum sonucunda olmayan hasarları da yazmaya başlayan talep hazırlayıcıların sektöre verdiği zararları görmezden gelinmekte midir ? Emekli olan, işten ayrılan vs. sektör içinde tutunamayan kişileri danışman olarak karşısında ağırlarken ‘bazı’ şirketlerin soru bile sormadan tazminat ödemesinden ne anlamalıyız? Konut hasarı için 50 dereden su getiren sigortalıya birkaç bin lira tazminatı için işkence eden sistem milyonlarca dolar gerçek dışı hasarı bu sistemler ile öderken vicdanlar rahat mıdır? Bu konular denetlenmeden üzeri örtülerek kapatılacak mıdır? Gibi gibi…saçma sorular da var ama…Otorite onayı olmadan başlanan uygulamaların yasal alt yapı yoksunluğu önemli sorundur. Evriliyor muyuz? Devriliyor muyuz? göreceğiz.