23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

Mustafa Nazlıer: Kim olduğumu biliyor musun…?

HAYATIMIZ SİGORTALI

Hayatımız Sigortalı Dergisi yazarı ve Sigorta Eksperi Mustafa Nazlıer, sigorta eksperlerin sorunlarına yer verdiği yazısında,’ kendini tüketen sektör mutlu olamaz’ dedi. Nazlıer’in ‘Kim olduğumu biliyor musun?’ başlıklı  yazısı şu şekilde:

mustafa nazlierSigorta sektöründe kullanıcı sayısının her geçen gün arttığı söylemeleri listeleyelim dedik. Duyduğumuzda; kalbimizin kırıldığı, sıkıldığımız, anlatamadığımız, sebebini bildiğimiz ama anlayamadığımız, sinirlendiğimiz, sinirlenip mesleki konum sebebiyle yutkunduğumuz, derin nefesler aldığımız, bir an ayağa kalkıp yeniden oturduğumuz, rica ettiğimiz, uyardığımız, örnek verdiğimiz, duyurduğumuz vs. ama, maalesef her geçen gün kullanıcı sayısı artan sözcükler var.

Sektörün tamamına etki eden, herkesin arasında konuştuğu ama yüksek sesle dile getirmediği… Yıkıcı tarafının dışında; güzel sözlerin söylenmediği, iltifatların yapılmadığı, bilerek ve isteyerek kimsenin şımartılmadığı (şımarmayı hak etse de), tebrik edilmediği, onurlandırılmadığı, motive edilmediği bir sektörde tüm paydaşlar aynı amaç için çalışmaya da gayret ediyor.

Kendini tüketen sektör mutlu olamaz!

Sigorta eksperleri için durum trajik ve üzücü. Eksperler olarak rekabetin parçası değiliz. Satış ve pazarlamanın parçası olamayız. Tüm evrensel uygulamalarda; bağımsız, tarafsız, bilgi sahibi, sözünün ve imzasının arkasında duran, güvenilir, uzlaştırıcı rolüyle anılan sigorta eksperliği mesleği sektörün emniyeti ve güvenliğidir. Bu tanımı ile yasada yer verilerek konumlandırılır iken başta otorite olmak üzere tüm tarafların katkısıyla en zor günlerini yaşamaya başlamıştır. Güncel ve popüler söylemelerden en çok kullanılanları listeleyelim dedik:

◆ Sen benim kim olduğumu biliyor musun?

◆ Sana bu işin verilmesini ben istedim

◆ Biz bütün işleri size yönlendiriyoruz,

◆ Sigortalı kim biliyor musun ?

◆ Acente kim biliyor musun ?

◆ Broker kim biliyor musun ?

◆ Hangi şirket yöneticisi ilgileniyor biliyor musun ?

◆ Sen raporunu yaz, biz hallederiz.

◆ Sen raporunu beklet, biz şirketi aratacağız

◆ Senin raporunu istemiyorum, ben yazacak birini bulurum.

◆ Müşteri seni de beni de kovar.

◆ Bu hasarı söke söke alırız. (Bilgi ve akıl ile değil)

◆ En çok ücreti sana verdik.

◆ Çok fazla ücret istiyorsun.

◆ Biz daha önce aynı hasar için tazminat almıştık.

◆ Bir daha sana iş verilmemesi için şirket ile görüşeceğim.

◆ Bizim işimize siz bakmayın.

◆ Bu firmayla çalışıyoruz.

◆ Şu firmayla çalışmıyoruz.

◆ O firmayla çalışacağız.

◆ Mail at.

◆ Mail atma.

◆ Telefon ile görüşelim.

◆ Cepten arama.

◆ Yönetimin kararı böyle.

◆ Brokerin kararı böyle.

◆ Acentenin kararı böyle.

◆ Sigortalının kararı böyle.

◆ Seni şikayet edeceğim.

◆ Seni dava edeceğim.

◆ Seni gazeteye vereceğim.

◆ Seni dergilere kapak yapacağım.

◆ Seni sektörden kazıyacağım.

◆ Bu hasarı nasıl alırız? (hakkımızı değil)

◆ Bu hasarı nasıl artırırız? ( Doğru hasarı değil )

◆ Bu hasarı nasıl reddeder, ödetmeyiz?

◆ Nerelisin?

◆ Bir yemek yeseydik, sonra çalışırız?

◆ Ben sizi karşılarım, sonrada yemeğe gideriz.

◆ Bir yolu yok mu ?

◆ Şunu tanıyor musun ?

◆ Bunu tanıyor musun ?

◆ Onu tanıyor musun?

◆ Neden tanımıyorsun?

◆ Neyse ben tanıştırırım?

◆ Ben niye kasko yaptırdım? (İş yeri için söylüyor aracı için değil !)

◆ Acente her türlü hasarın ödenir dedi.

◆ Diğer eksper bu kadar incelememişti.

◆ Madem hasarımı reddediyorsunuz, bundan sonra avukatımla görüşürsünüz.

◆ Bu hasar ödenmeyecekse, neden poliçe yaptırdım?

◆ Kars’a git, oradan Muğla’ya geç kalmadan Giresun’a, yarın gel, öbür gün gel, gelme, ödenmeyecek niye geldin, maden geldin öde, demek ki ödenir ki geldin…

Poliçeyi yapan değiliz, primi alan değiliz, hasarı giderecek olan değiliz ancak tam da merkezindeyiz. Bağımsız ve tarafsız olunması istenmiyor ve tartışmalı hale geldi. Bu şekilde çok fazla sürdürülemez. Elbette müşteri memnuniyeti de önemli ancak, doğru sigortalının gerçek zararını kimse konuşmak istemiyor.

Sigorta eksperleri bilgileriyle, donanımlarıyla, kültürleriyle, duruş ve kişilikleriyle sektörün güvencesi iken, yasal mevzuatlar bu durumu faydaya dönüştürerek sektörün hakemi arabulucusu, güvenliği için tüm taraflara destek olmaları üzere konumlandırmıştı! Konumunu koruyarak faaliyet gösteren eksperleri çıkar amaçlı çalışma yöntemlerinde satış unsuru olarak sunduğunuzda misyon ve nosyonları kaybolur. Bu tükenişi tetikleyen SATIŞ ağırlıklı sigortacılık faaliyetleri, sadece eksperleri değil HASAR SERVİSİ çalışanlarını da değersizleştiriyor.

Her maç karakolda bitebilir

Maçı hakemsiz oynamak isteyebilirsiniz, her maç karakolda bitebilir Bir ayrıcalıkmış gibi değil, gereklilik olduğu için konumunu koruyarak tutmak gerek. Bağımsız ve tarafsız konumundan uzaklaşmamalı. Halen fırsatlar var iken sektör içi çekişmelerde kaybolmadan tüm sektör bu konuyu bir daha değerlendirebilir. Eksperler ise (oto ve oto dışı olarak ayrıldıktan sonra) bir süreç içinde sigorta eksperi bulunmasının konforunu tüm taraflara yaşatmalı. Bir yerlerden başlamak gerek.

3 YORUMLAR

  1. Mustafa bey söktörde sorunu olmayan yok gibi. Şirketler düşük fiyattan, sigortalılar yüksek fiyattan , acenteler düşük komisyondan, bürokrasi vatandaşın şikayetinden, Siz de Experlerin sorunlarına işaret etmişsiniz.

    Bir acente olarak kanaatimce Hasar birimleri şirketlerden alınmalı ve bağımsız bir kurumun ( SBM, olabilir ) bünyesine alınıp, sigortalı hasarını bu birime ilettik sonra o kurum otomatik eksper ataması yapar. Böylelikle hem şirketlerin baskısından kurtulurlar, kemde aynı hasara birden fazla exsper gönder olayı biter.

  2. Kimse maçı hakemsiz oynamak istemiyor.
    Futbol hakemleri ücretini taraftardan mı alıyor ?
    Federasyon hakemin ücretini öder.

    Yine eksperler kategori edilmiş.

    Oto ve oto dışı olmaz eksper eksperdir.

    İsteyen istediği dalda uzmanlaşır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER