Üzücü, iz bırakan, uzun yıllar akıllarımızda kalacak bir afet daha yaşadık. Sarsıcı sonuçları olan sayısız ve tarifsiz acılar bırakan bir olay.
Üzücü, iz bırakan, uzun yıllar akıllarımızda kalacak bir afet daha yaşadık. Sarsıcı sonuçları olan sayısız ve tarifsiz acılar bırakan bir olay. Meslek gereği sahada durmadan ekspertiz yapıyoruz; ancak önce insanız. Kolay olmuyor. Mesleki kısmında sorun yok, ama olayları herkesin gözüyle görmüyoruz. Farklı bakıyor, farklı araştırıp farkı buluyoruz. Sürekli içinde kalarak daha çok üzülüyoruz. Ancak, tüm sigorta sektörü ve topluma faydalı bir sonuç yaratacağımızdan fazlasıyla eminiz. Bu bizi motive ediyor.
Kök Sebep Analizi şart
Sigorta şirketleri sadece tazminat ödeyen ticari kuruluşlar değildir. Tazminatın tespitinden de önce teminat kapsam analizi gerekiyor. Bunu sağlamak için Yakın Sebep Analizi’ne ihtiyaç var. Yakın Sebep Analizi’nde olayların gerçek ve somut sebeplerini ortaya koymak içinde Kök Sebep Analizi mutlak gerçekleştirilmesi gereken ana çalışmadır.
Tartışmasız ve hukuki olarak kabul görecek kök sebep, tespit edildiğinde sadece tazminat ödemesi için kullanılmaz. Poliçeye konu olmayan birçok zarar var. Bu zararların sahipleri de bu sonuçtan fayda görür. Risk analizi yapılabilir duruma gelir. Sorumlular ve gerekçeleri öğrenilir. Dolayısıyla sigorta şirketleri sadece tazminat yükü için değil her şeyin en doğrusunun bilimsel yöntemler ile ortaya konulmasını sağladıklarından verdikleri hizmet çeşitlenir, fayda düzeyi artar ve amaç kutsallaşır da. Dolayısıyla sigorta poliçesi aldığınızda bu gücü de yanınıza almış olursunuz. Bu sebepler ile başladığımız ekspertiz çalışmalarında hasar tespitlerinde rutin işleyişi gerçekleştirirken en önemli kısım olan Kök Sebep Analizinde ilginç bir başlangıç yaptık.
Risklerin sebebi; insan
Genel olarak ülkemizde risk analizi konusunda bizim tespitlerimize göre 1’inci sırada insan yer alıyor. Maalesef gerçekleşen risklerin büyük oranda sebebi insan. Türkiye sigorta pazarında insan riskinin etkisi azalmıyor, aksine artış hızında yukarı yönlü değişim var. İçinde insan olunca her şey daha ön görülebilir veya tahmin edilebilir olacak iken bizim coğrafyamızda tam tersine içine insan girdi ise her şey olabiliyor ve her şey ön görülemez oluyor.
Meraktan bombanın pimini çekeriz
Meraktan bombanın pimini çekeriz, öldürürüz. 2’nci Dünya Savaşı’ndan kalan lokomotife hız kazandırmak isteriz öldürürüz, gaz tankının yanında sigara içer öldürürüz, ormanda pikniğe gider yakarız, yıkarız, öldürürüz, dere yatağına ev yapar öldürürüz…. Hepsini yaparız yetmez aynı şekilde de devam ederiz.
Bir afet değil; doğal afet hiç değil. Çalışmaların ilk kısmındayız. Gerçekleşen riski yaratan sebepleri incelemeye henüz başladık. Birkaç yazı dizisi ile çalışmamız tamamlandığında tüm sebepler somut hale gelmiş olacak ve paylaşacağız. İlk aşamada riskin başladığı süreci aşağıdaki linkte yer alan yazı içeriğinden tespit ettik. Yazı uzun olduğu için sadece kaynak linkine yer veriyorum. Çok değerli bilgiler var. Bozkurt ilçesi ve Abana arasında insan faktörünün yol açtığı ve riskin ilk başladığı tetikleyici aşamayı okuyacaksınız. Üzerine ekleyerek devam edilen sürecin bugün sonuçlarıyla yüzleşiyoruz.
Konu ile ilgili sonraki yazılarımda riske sebep olan kişiler, kurumlar, kuruluşlar vb. tamamına somutlaştıkça yer vereceğim. Üzücü ve yıkıcı sel sonrası benzerlerinin olmaması ve tekrarlanmaması amacıyla tarihteki sürecinden itibaren her aşamasını fayda sağlaması üzere aktarıyorum. Riski yaratan insanın ilk olarak nerede etkinleştiğini anlamak üzere linkteki yazıyı okumanızı öneriyorum. Kök sebep analizi 2’nci yazıda görüşmek üzere…
*Bozkurt İlçesi, sel ve selden sonra afete dönüşmesinin ‘Kök Sebep Analizi’ 1. Yazı.
[…] Mustafa Nazlıer: Bozkurt’taki olay afet ya da sel değil* […]