Fatih Kahya, köşe yazısında 1960 ve 1970’li yıllarda 29 ülkedeki kişi başına düşen prim miktarlarına yer verdi.
Kahya’nın bu yazısında dikkat çektiği en önemli konu ise bu süre içinde sigortacılığın geliştiği ülkeler arasında ABD ve Japonya, Kanada gibi ülkelerin hep ilk sıralarda yer alması. Kahya’nın yazısında değindiği listede Pakistan ve Hindistan gibi ülkeler ise son sıralarda yer alıyor. Kahya, bunu yazısında gelişmişlik, ekonomik güç, kişi başına düşen gelir, eğitim ve kültür seviyesinin bu tabloda belirleyici olması ile açıklıyor.
Bu yazımızda, 1960 ve 1970 yıllarında 29 ülkede kişi başına düşen prim miktarlarına bakacağız. 29 Eylül 1972 tarihli Sigorta Gazetesi’nde yer alan bu tabloda prim miktarları dolar olarak verilmiş. Günümüzden, 48 ve 58 yıl önce ülkelerdeki kişi başına düşen prim miktarları sigorta sektörünün konumunu gösteriyor. 1970 yılında, 1960’a kıyaslandığında tabloda yer alan 29 ülkede de artış var. 22 ülkede artış, yüzde 100’den fazla. Özellikle Japonya’da oran yüzde 589 artmış. ABD, 1960’ta da 1970’te de birinci sırada, Kanada da ikinciliği korumuş.
Bu tabloda üst sıralarda yer alan ülkeler ile günümüz Türkiye’si arasındaki fark ortada. Pakistan ve Hindistan’ın listede son sıralarda yer almaları da hiç şaşırtıcı değil. Gelişmişlik, ekonomik güç, kişi başına düşen gelir, eğitim ve kültür seviyesi bu tabloda belirleyici etkenler.
Müslümanların yaşadığı ülkelerde sigortacılık istenen seviyede değil Hayatımız Sigortalı Dergisi’nin, 2018 Ocak sayısında yer alan yazımızda Doğu ile Batı arasındaki sigortacılığa bakış farkına yer vermiştik. Bu tabloda müslümanların çoğunlukta olduğu ülkelerin yer almaması, İslam ülkesi Pakistan’ın ve çok sayıda müslümanın yaşadığı Hindistan’ın son sıralarda yer alması tesadüf değil. Sigortacılığın geliştiği ülkelerdeki gelişmeye ortam hazırlayan etkenlerin maalesef müslümanların yaşadığı ülkelerde ya hiç olmaması ya da istenen seviyeye ulaşmaması önemli.
Bu tablo aynı zamanda Doğu ile Batı’nın, Müslümanlarla Gayrimüslimlerin ya da gelişmiş ülkelerle geri kalmış ülkelerin sigortaya yaklaşımlarını da gösteriyor.
Sayın Fatih KAHYA, yazınızda ifade ettiğiniz iddia tamamen yersiz ve mesnetsiz. İslam dininde hak ve hakikatten sapma’ya hiçbir zaman yer yoktur. Siz eksilerin tabiri ile müslüman mahallesinde salyangoz satmaya kalkarsanız,dindar insanları rahatsız edersiniz. Türkiye’de sigortacıların ,tedarikçi yedek parçacıları ile,anlaşmalı servisleri ile,kendi listesinde çalıştığı eksperleri ile 5 yıldır kendi aralarında tayin ettikleri onarım işçilik ücretleri ile,perttotal ağır hasarlı araçlar üzerinde oynanan oyunları ile,mekanik ve hayati yedek parçaların ısıl işlem ile onarımları ile,gerçek parça yerine merdiven altı parça dayatmaları ile, sigortacılığı birinci dereceden ilgilendiren yasa ve yönetmelikleri yok saymaları ile ,sahte sigorta eksperlik müessese icatları ve uygulamaları ile,siz bu ülkede ve diğer müslüman ülkelerinde sigortacılık yapamazsınız. Yukarıda anlattıklarımızı da bir ara kaleme almanızı size tavsiye ederiz.