Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi, geliştirdiği projelerle hem sigortalıların hem de sigorta şirketlerinin hayatını kolaylaştırıyor. SBM’de saklanan tüm poliçeleri e-Devlet’e taşıdıklarını belirten SBM Genel Müdürü Murat Hakseven; “Sigortalı bilgilendirme kapsamında belgelere rahatlıkla ulaşabiliyor. Bu projede TSB ile birlikte çalışıyoruz. Bu sayede poliçe kaynaklı suistimalleri de önlemeyi hedefliyoruz” dedi.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi, birbiri ardına geliştirdiği önemli projelerin meyvesini toplamaya başladı. Sigorta şirketlerinin desteği ve SBM çalışanlarının emekleri ile gerçekleşen projelere ardı ardına ödül geldi. SBM, 2021 yılına 3 yeni ödülle girdi. Ortak Veri Modeli (OVM) projesi ve Güvenlik Operasyon Merkezi projesiyle 2 ikincilik ödülü alan kurum; ‘SBM Dijital Dönüşüm Projesi’ ile de üçüncülük ödülünün sahibi oldu. SBM Genel Müdürü Murat Hakseven; “Bu ödüller, çalışma arkadaşlarımızın çaba ve emekleriyle gerçekleşiyor. Onlara buradan teşekkür ediyorum. Sektörümüzün bize olan teveccühü ve desteği de bu projelerin hayata geçirilmesinde çok önemli” dedi.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Genel Müdürü Murat Hakseven, YouTube’den yayın yapan sektörün kanalı Sigorta Ekranı’nda SigortaMedya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın sorularını yanıtladı. Programda SBM’nin yeni projelerini ve aldıkları ödülleri anlatan Hakseven; geçtiğimiz yıl başlattıkları e-poliçe ile ilgili de yeni gelişmelere değindi.
Devlet entegrasyonu tamamlanmak üzere
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin (SBM) geçtiğimiz yıl üzerinde çalıştığı en önemli projelerden birisi e-poliçeydi. Hem çevreci özelliği ile dikkat çeken e-poliçe, aynı zamanda sigortacılığın dijitalleşmesi kapsamında önemli bir adımdı. SBM, bir yandan bu proje ile ilgili olarak Rekabet Kurumu’ndan 5 yıllık muafiyet alırken; diğer yandan e-poliçenin e-Devlet entegrasyonunu tamamlamak üzere çalışmalarını sürdürüyor. SBM’de saklanan tüm poliçeleri e–Devlet’e taşıdıklarını belirten SBM Genel Müdürü Murat Hakseven; “Böylece sigortalı bilgilendirme kapsamında belgelere rahatlıkla ulaşabiliyor. İşin mali boyutu da Gelir İdaresi’ne entegre ediliyor. Bu projede Türkiye Sigorta Birliği ile birlikte çalışıyoruz. Çok hız kazandık, umarım yakın zamanda bu projeyi hayata geçiririz. Böylelikle poliçe kaynaklı suistimalleri de önlemiş olacağız” dedi.
Çevreci bir proje
E-poliçe ile ilgili Rekabet Kurumu ve Gelir İdaresi Başkanlığı’na iki ayrı başvuruları olduğunu hatırlatan Hakseven; “Rekabet Kurumu’na yaptığımız başvurunun cevabı geldi. 5 yıllık muafiyet aldık. Şu anda ‘özel entegratör’ vasfını kazandık. E-poliçe projemizden bahsetmek gerekirse; bilindiği üzere bir poliçe üretildiği zaman bunu kâğıt olarak vatandaşa sunmak gerekiyor. İşte biz e-poliçe ile bunu dijitale dökmeyi amaçladık. Bir yılda yaklaşık 100 milyon poliçe üretiliyor. Bunun değeri de 21 bin ağaç. Bu da yaklaşık olarak 1.5 milyar A4 kâğıdı demek oluyor. Hem çevreci bir proje, hem de süreçleri daha dijital hale getirmesi sebebiyle bu proje önem arz ediyor. Projenin e-Devlet entegrasyonu da var. Sigorta şirketi, poliçesini ürettiği an bunu PDF olarak SBM’ye iletiyor. Biz elektronik ortamda gelen bu dosyaya zaman mührü vuruyor ve 10 yıl boyunca kendi sistemlerimizde saklıyoruz.”
“Dolayısıyla sigorta şirketlerimizin bunu ekstra saklamasına gerek yok. Biz ayrıca poliçeyi e-Devlet’e taşıyoruz. Böylece sigortalı bilgilendirme kapsamında belgelere de ulaşabiliyor. İşin mali boyutu da Gelir İdaresi’ne entegre ediliyor. Bu projede TSB ile beraber çalışıyoruz. Çok hız kazandık, umarım yakın zamanda bu projeyi hayata geçiririz. Böylelikle poliçe kaynaklı suiistimalleri de önlemiş olacağız” diye konuştu.
Bireyler e-Devlet üzerinde tüm poliçelerini görebiliyor
Vatandaşların artık daha önce yaptırmış olduğu tüm poliçelerin listesini e-Devlet üzerinden görebildiğine dikkat çeken Hakseven, bunun yanı sıra hasar dosyasına eksper ataması yapılabildiğini söyledi. Hakseven, “2020 senesinde hayata geçirdiğimiz çok önemli bir fonksiyon daha vardı. DASK poliçelerinin, hasar dosyalarının ödeme süreci girişinin sağlanması. Bunların tamamını e-Devlet üzerinden yapabiliyoruz. Bu özellikle İzmir depreminde vatandaşlarımızın kullanmış olduğu bir kanal oldu. Dijital olarak girildiği için DASK tarafından yapılan operasyonlar da hızlı karşılık buldu” dedi.
Üç yıldır sistemlerimiz dijital olarak hazırdı
Hakseven, programda sigorta sektörünün pandemiden kaynaklı dijital sistemlere geçme konusunda hızlı bir adaptasyon sağladığına da dikkat çekti. SBM olarak üç yıldır bütün sistemi ve uygulamaları bugünlere hazır hale getirdiklerinin altını çizen Hakseven, bu süreçte yaptıkları hakkında ise şu bilgileri verdi:
“Ülkemizde pandeminin etkileri görülmeye başladığı andan itibaren bütün ekibimiz evden çalışmaya başladı. Bu süreç zarfında hem iş sürekliliği açısından hem de projelerin yürümesi açısından SBM çok verimli bir dönem geçirdi. Sigorta sektörümüze kesinti yaşatmadık. Bütün hizmetlerimizi yüksek dereceli süreklilikle sunduk. Statik IP konusu, sektörün talebi doğrultusunda belli sürelerde tehir edildi. Biz bu sürede çok adapte bir şekilde çalışmalarımızı yapmıştık. 2019 yılının yazında iki faktörlü bir doğrulama sistemini başlattık. Sigorta şirketleri, acente, eksper ve diğer paydaşlarımızın SBM sistemlerine erişimlerini statik IP’ye bağımlı olmadan iki faktörlü doğrulama metoduyla gerçekleştirdik. Bugün bütün sistemlerimize statik IP olmadan girilebiliyor.”
Pandemi sürecinde çalışma arkadaşlarının evlerinde, aynı merkezde çalışıyor gibi rahat etmelerini sağladıklarını kaydeden Hakseven, “Onlarla belli periyotlarda üst düzey yöneticilerimizin katıldığı moral ve motivasyon toplantıları yaptık. Bazen küçük gruplar halinde fiziki olarak da bir araya geldik. İletişimi ve yakınlaşmayı üst düzeyde tutabilme adına bu faaliyetlerimizi gerçekleştirdik” dedi.
Sektörle iletişime önem veriyoruz
Hakseven, programda SBM olarak sektörle iletişime de çok önem verdiklerinin altını çizdi. Sigorta şirketleri ve diğer paydaşlarla olan iletişimin projelerin uygulanabilirliği ve başarılı olması açısından çok önemli olduğunu kaydeden Hakseven, “Biz bunu sağlamak amacıyla pandemiden önce sigorta şirketlerimizi yerinde ziyaret ediyorduk. Pandemide maalesef bu fiziki teması sağlayamadık. Bu yılın Ocak ayından itibaren bütün sigorta şirketlerimiz ile online platformlarda görüşmelerimizi yaptık. Projelerimiz ile ilgili bilgiler verdik. Güncel birtakım konular vardı. Onlarla fikir alışverişinde bulunduk” dedi.
Sigorta cüzdanı Mayıs’ta başlıyor
Hakseven, SBM olarak daha önce anonsunu yaptıkları ‘Sigorta Cüzdanı Projesi’ni Mayıs ayı itibariyle başlatacaklarını söyledi. “Sigorta cüzdanı bütün sigorta varlıklarının vatandaşa sunulduğu bir platform olacak” diyen Hakseven, SBM Bulut Projesi’nin pilot çalışmalarının bittiğini ifade etti. Hakseven, “Şu anda SBM ürün ve raporlarının abonelik mantığı ile hizmete verilmesi aşamasındayız” dedi.
Amiral projemiz ‘OVM’ bu yıl sonunda tamamlanıyor
Ortak Veri Merkezi (OVM), SBM’nin verilerin tek bir modelde, yüksek güvenlikli ve yalın bir şekilde tutulmasını amaçlayan bir proje. SBM’nin amiral projesi olan OVM’de kasko branşı geçen sene temmuz ayında hayata geçti. Bu yıl temmuz ayında ise trafik branşını devreye almayı düşündüklerini kaydeden Hakseven, “Hayat branşı datalarını da işledikten sonra bu yılın son çeyreğinde OVM projesini nihayete erdireceğiz. OVM projesi bize datanın yüksek güvenlikli olarak tutulmasını sağlıyor. Böylelikle hem sigortalı skoru hem de nesne skoru üretmeyi hedefliyoruz. Şu anda bu çalışmaları da başladık. Özellikle kasko tarafında bunu uygulamayı düşünüyoruz” dedi.
Öte yandan Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi, mevzuat ve talimatlarla yapılan işlerin yanı sıra Türkiye Sigorta Birliği nezdindeki bir takım özel ve kamu kurumlarının BT hizmetlerini de yürütüyor. DASK, Tahkim ve Güvence Hesabı gibi kurumların da bazı operasyonlarını yapıyor. Bu operasyonlardan en önemlisi sigortalıya bilgilendirme mesajlarını atmak. Yani bilgilendirmeyi doğru sigortalıya yapmak. Bu platformu dilerlerse sigorta şirketleri de müşterilerini bilgilendirme amaçlı kullanabilirler.
Bir yılda SBM’ye akan kaza tespit tutanağı 900 bin adet
Programda ‘Mobil Kaza Tutanağı Uygulaması’ hakkında da bilgi veren Hakseven; “Vatandaşa dokunma ve sigortacılıktaki hasar süreçlerinin hızlandırılması anlamında önemli bir proje bu. Geçen sene itibarıyla başlattığımız görüntü işlemeli yapay zekâyı kısmen yapmaya başladık. Fakat henüz nihayete ermedi. Ön yüzünü kullanıcı dostu olması yönüyle ele aldık ve hayata geçirdik” dedi.
Kaza girişi yapıldığı andan itibaren SBM sistemlerine düştüğünü kaydeden Hakseven, “Ve ilgili sigorta şirketine yansıtılıyor. Dijital ortamda 5 dakika süren bu işlem, kâğıt ortamında yapıldığı zaman yaklaşık 100 dakika sürüyor. Böylelikle mobil kaza tutanağı ile öncelikle zamandan tasarruf ediliyor. Hasar ödeme süreci de 15 günden yaklaşık iki güne iniyor. Bunlar sigortalıya dokunan çok önemli noktalar. Ayrıca mobil kaza tutanağı ile istatistik de toplayabiliyoruz. Elimizde kaza noktalarının verisi oluşuyor. Örneğin İstanbul’daki kaza noktalarını bu mobil kaza tutanağı ile görebiliyoruz ve ilgili mercilere raporlayabiliyoruz. Bu işlemi kâğıt ortamında yapmak pek mümkün değil. İstatistik vermek istersek bir yılda SBM’ye akan kaza tespit tutanağı adedi 900 bin civarında. Mobil kaza tespit tutanağı adedi ise 10- 15 bin civarında. Dolayısıyla çok düşük bir miktar, bunu arttırmamız gerekiyor.”
Sağlık ve yangında suiistimal modelini hayata geçireceğiz
2021’in başından itibaren hayata geçirdikleri kamu teminat yönetim projesi hakkında da programda bilgi veren Hakseven, hem bu projeyi hem de diğer projeleri şöyle anlattı: “Kamu teminat yönetim projesi özellikle kefalet senetlerinin SBM tarafından elektronik ortamda tutularak, bunun Takas Bank’a iletilmesi projesi. Yine sigorta sahteciliğini önleme tarafında yıllardır oto branşının fraud’unu (sahtecilik) ölçüyor ve modeller geliştiriyoruz. Bu sene yangın ve sağlık sigortalarının da fraud modelini hayata geçireceğiz. Yangında ciddi bir mesafe kaydettik. Sağlıkta da bilgilerin tamamlanması ile beraber bu fraud(sahtecilik) modelini devreye alacağız”
Kurumsal siber olaylara müdahale ekibi kurduk
Hakseven’e göre bilgi güvenliği çok önemli. Bu kapsamda özellikle pandemi döneminde herkesin tüm işlerini dijital olarak yaptığı bu dönemde siber saldırılarında arttığını belirten Hakseven, SBM olarak sistemleri dizayn ederken bilgi güvenliğini çok önemsediklerinin altını çizdi ve ekledi: “Geliştirdiğimiz tüm uygulamalar bilgi güvenliği standartlarında oluyor. 2018 yılında Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’ne üye olduk. Kurumsal Siber Olaylara Müdahale ekibimizi kurduk. Hedefimiz bunu sektöre yaymak. Böylelikle Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’yle sektör ve SBM üzerinden siber olaylara yönelik istihbarı bilgileri, karşılıklı paylaşmayı hedefliyoruz. Yine bu senenin çok önemli projesi olan SBM Güvenlik Operasyon Merkezi’ni kurmaya başladık. Siber saldırıların önlenmesi ve bu saldırıların öngörülerek gerekli tedbirlerin alınması şeklinde bir konsept. Sigorta şirketlerimiz yılın ikinci yarısından itibaren bu hizmeti güvenlik operasyonlarında kullanabilirler.”
Bilgi güvenliği ve farkındalık eğitimi vereceğiz
Öte yandan SBM; TOBB’nin önderliğinde ve SAİK işbirliği ile acentelere yönelik ‘bilgi güvenliği farkındalık eğitimi’ vermeyi planlıyor. Bu eğitimlerde özellikle kredi kartı ve müşteri bilgisinin paylaşılması gibi hususlara dikkat çekilecek. Bu farkındalık eğitimlerinin broker, eksper ve diğer paydaşlarımız için de devam edeceğini belirten Hakseven, sigorta şirketleri isterse onlarla da ortak bir çalışma yapabileceklerini söyledi.
‘Dahi havuz’umuzu sektöre açmak istiyoruz
Hakseven, programda SBM olarak düzenledikleri Dahi Staj Programı hakkında da bilgi verdi. Hakseven, projeyi şöyle özetledi: “BT hizmetleri ile ilgili kaynaklar ülkemizde ve dünya genelinde de çok kısıtlı. Pandemi periyodunda teknik personel Hızlı bir şekilde yerleşik çalışma şeklinden IT sektörü biraz uzaklaşmaya başladı ve tüm sektör içerisinde transferler olmaya başladı ve bu durumun önüne geçme kararı aldık. Üniversitelerimizin 3 ve 4’üncü sınıflarında okuyan veya mezun olan arkadaşları 9 aylık eğitim ve oryantasyon süreci boyunca SQL, Proje Yönetimi, ITIL, Veri Bilimi, Veri Analitiği eğitimleri başta olmak üzere birçok eğitim olanağı SBM’de öğrencilerimizi bekliyor.
10 kişilik MT adayları
Üniversite üçüncü sınıfların katılabildiği DAHİ programında ise (staj programı) zorunlu stajını tamamlama ve part-time çalışma imkânı verilecek olup, staj sonrası değerlendirmede başarılı olan öğrenciler, dördüncü sınıfta MT programına katılma hakkına sahip olabilecekler. Bu programa dâhil ettiğimiz öğrenciler, bizimle uzun bir süre staj dönemi geçiriyor. Bu süreçte onlar bizi, biz onları tanıyoruz. Bu programla bünyemize katılan 9 arkadaşımız var. Son olarak bu sene 15 Mart itibarıyla başvuru toplama süreçlerimizi tamamlandık programa 2100 başvuru gerçekleşti. Başvuran adaylar, genel yetenek ve İngilizce sınavlarından geçerek mülakat sürecine dâhil olacaklar. Mülakatlar sonucunda seçilen 10 kişilik MT adayları ile stajyerlerimiz Ağustos ayı itibarıyla programa başlayacaklar. Aslında bu projeyi sektöre açıp onlara da sunmak istiyoruz.”
2021 yılına üç ödül ile başladık
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin yaptığı projelerle çok göz önünde olan bir kurum olduğunu belirten Hakseven, “Bunun gururunu yaşıyoruz. 2021 yılına 3 yeni ödülle başladık. Ortak Veri Modeli (OVM) projesi yaklaşık 2.5 yıldır gündemimizde. OVM ile ikincilik ödülü aldık. Güvenlik Operasyon Merkezi projemizle yine ikinci olduk. 3’üncü ödülümüz de SBM Dijital Dönüşüm projesi ile geldi. Bu ödüller, çalışma arkadaşlarımızın çaba ve emekleriyle gerçekleşiyor. Onlara buradan teşekkür ediyorum. Sektörümüzün bize olan teveccühü ve desteği de bu projelerin hayata geçirilmesinde çok önemli” değerlendirmesini yaptı.
