22 Kasım 2024, Cuma
spot_img

Merkez Bankası’ndan BES açıklaması

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Finansal İstikrar Raporunda, son yıllarda alınan makro ihtiyati önlemler ve mali disiplinin devamının, ülke ekonomisinin küresel şoklara karşı dayanıklılığını güçlendirdiği ifade edildi.

TCMB tarafından Mayıs 2016 dönemine ilişkin Finansal İstikrar Raporu, bankanıninternet sitesinde yayımlandı.
Raporda, bir önceki rapor döneminden bu yana küresel risk iştahında bir miktar iyileşme gözlendiği belirtilerek, bununla birlikte genel olarak küresel piyasalardaki oynaklığın devam ettiği dile getirildi.

Bu doğrultuda, gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının da dalgalı seyrini sürdürdüğüne işaret edilen raporda, son yıllarda alınan makro ihtiyati önlemler ve mali disiplinin devamının, ekonominin küresel şoklara karşı dayanıklılığını güçlendirdiği aktarıldı.

Raporda, bu çerçevede küresel sermaye akımlarındaki yüksek oynaklığa rağmen son dönemde Türkiye ekonomisinin istikrarlı olarak büyümeye devam ettiği vurgulandı.

Türkiye ekonomisine ilişkin yakın dönem makro ekonomik gelişmelerin, finansal istikrar açısından genel olarak ılımlı bir tablo çizdiği kaydedilen raporda şu ifadelere yer verildi:

“2015 yılında beklentilerin üzerinde bir büyüme performansı gözlenirken, yurt içi ekonomiye ilişkin üretim ve tüketim dinamikleri, bu performansın 2016 yılında da devam edeceğine işaret etmektedir. Enflasyonun resmi yıl sonu tahminleri doğrultusunda ilerlediği gözlenmektedir. Kamu maliyesindeki disiplin devam etmektedir. Ilımlı ve istikrarlı büyüme eğilimi korunurken, dış ticaret hadlerinde yaşanan olumlu gelişmeler, tüketici kredilerinin ılımlı seyri ve temkinli para politikası duruşunun etkisiyle cari işlemler dengesinde iyileşme devam etmiştir. Cari açığın finansmanı ağırlıklı olarak doğrudan sermaye yatırımları ve diğer uzun vadeli kaynaklarla sağlanmıştır.”

“BES’E OTOMATİK KATILIM FİNANSAL İSTİKRARI DESTEKLEYECEK”

merkez bankasi 1Raporda, tasarruf mevduatında yaşanan artış ve bireysel kredilerdeki ılımlı seyre bağlı olarak hane halkı finansal kaldıraç oranının (yükümlülük/varlık) gerilemeye devam ettiği belirtilerek, “Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) otomatik katılım ve gelire dayalı makro ihtiyati düzenlemeler, tasarruf eğilimini ve basiretli borçlanmayı teşvik ederek finansal istikrarı destekleyecektir.” denildi.

Bireysel kredi büyüme hızının ılımlı seyrini sürdürürken, hane halkı varlıklarının büyük oranda mevduat ve emeklilik yatırım fonları kaynaklı artış gösterdiği bilgisi verilen raporda bu doğrultuda, hane halkı borçluluğunun makul ve sürdürülebilir düzeylerde seyrettiğine işaret edildi.

Raporda, reel sektör borçluluğunda özellikle kur artışı kaynaklı sınırlı bir artış gözlendiği aktarılarak, ancak bu süreçte Yabancı Para (YP) kredi vadelerinin uzaması ve YP kredi kullanımının risk yönetiminde daha başarılı olan büyük ölçekli firmalarda yoğunlaşmasının, reel sektörün döviz kuru kaynaklı risklere maruz kalma ihtimalini azalttığı dile getirildi.
Hane halkı kesiminde olduğu gibi firmalar kesiminde de basiretli borçlanmaya dikkat edilmesinin, ülke ekonomisinin küresel dalgalanmalara karşı dayanıklılığını artıracağı vurgulanan raporda şunlar kaydedildi:

“Yıllık kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. Kredilerin bileşimine bakıldığında, ticari kredilerin tüketici kredilerine kıyasla daha yüksek bir oranda büyümeye devam ettiği görülmektedir. Tüketici kredilerinin risk ağırlıklarına dair yapılan düzenlemeler, ücret gelişmeleri ve finansal koşullarda yaşanan iyileşmeler önümüzdeki dönemde kredi büyümesini destekleyebilecektir. Bununla birlikte, sıkı para politikası duruşunun ve makro ihtiyati politika çerçevesinin katkısıyla yıllık kredi büyümesinin makul düzeylerde devam edeceği öngörülmektedir.

Bankaların tahsili gecikmiş alacak (TGA) oranındaki yukarı yönlü eğilimin son dönemde bireysel krediler ve KOBİ kredileri kaynaklı olmak üzere yataylaştığı görülmektedir. İktisadi faaliyetlerdeki ılımlı seyrin devam etmesinin kredi risk görünümünü iyileştirmesi beklenmektedir. Bununla birlikte, sektörel gelişmelerin yakından takip edilmesi önem taşımaktadır.”

“BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN YURT DIŞINDAN TEMİN ETTİĞİ BORÇLARIN VADESİ UZAMAYA DEVAM EDİYOR”

Raporda, küresel finansal piyasalarda önemli dalgalanmaların yaşandığı son altı aylık dönemde bankaların yurt dışından kaynak temininde sorunsuz devam ettiği değerlendirmesi yapıldı.

Dış kaynak kullanımının azaldığı vurgulanan raporda, olumlu borçlanma maliyetleri ile borçlanma vadelerindeki uzamanın, bankaların yurt dışı kaynaklara erişimindeki olumlu seyre işaret ettiği bildirildi.

Raporda, yurt dışı kaynaklarda uzun vadeli kullanımı teşvik eden makro ihtiyati politikaların, dış borçların vadesini uzatmak suretiyle, bankaların küresel piyasalardaki olumsuz gelişmelere karşı olan duyarlılığını azalttığı belirtilerek, “Bankalara tahsis edilen depo limitleri ile TCMB’de bulundurulan döviz ve altın varlıklarının toplamının sektörün kısa vadeli borçlarını fazlasıyla karşılamaktadır. Bu durum, döviz likiditesinde yaşanacak dalgalanmalara karşı sektörün yeterli likidite tamponlarına sahip olduğunu göstermektedir.” ifadeleri kullanıldı.

Uygulamadaki tedbirlerin etkisiyle bankacılık sektörünün yurt dışından temin ettiği borçların vadesinin uzamaya devam ettiğinden de bahsedilen raporda, bu gelişmenin bankaların döviz likiditesi dalgalanmalarına karşı dayanıklılığını artırdığı belirtildi.

Raporda, bankaların sermaye yeterlilik oranlarında 2015’in son çeyreğinden itibaren iyileşme gözlendiği aktarılarak, şu ifadelere yer verildi:

“Basel Komitesi tarafından koordine edilen Düzenleme Tutarlılığı Değerlendirme Programı (RCAP) kapsamında da ülkemiz risk bazlı sermaye düzenlemeleri ve likidite düzenlemeleri açısından tam uyumlu bulunmuştur. Bu değerlendirmeler çerçevesinde, ülkemizde finansal istikrara ilişkin gelişmelerin şematik yansımasına aşağıdaki makro gösterimde yer verilmiştir. Buna göre son altı aylık süreçte, küresel ekonomi, yurt içipiyasalar, ödemeler dengesi ve kamu kesimi gelişmelerinin finansal istikrar üzerinde belirleyici olduğu görülmektedir. Küresel ve yurt içi piyasalar ile birlikte ödemeler dengesi ve kamu kesimlerinin finansal istikrara olumlu yönde katkı yaptığı değerlendirilmektedir.”

Rapor’da ayrıca, TCMB’nin fiyat istikrarını sağlama hedefine odaklı ve finansal istikrarı destekleyici duruşunu koruduğu da vurgulandı.

HÜRRİYET

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER