Can Kantar’ın Tüm YazılarıSigorta sektörünün en büyük eksiği, tüketiciye kendisini doğru anlatamaması. Yaşanan sorunlar karşısında ise iyi bir kurumsal iletişim departmanı olmayan şirketler, ne yazık ki zor durumda kalabiliyor. Müşteri memnuniyetine en yüksek seviyede hassasiyet gösteren sigorta şirketleri, iletişim ve basın ile ilişkileri düzenleyecek kişi ve kurumları çoğunlukla doğru seçemiyor. Daha önceki yazılarımda da yazdım, sigorta şirketleri bu işleri kurumsal iletişim departmanı yerine pazarlama müdürlerine ya da sekreterlerine yaptırıyorlar. Mütercim tercümanın medya ilişkilerini yönetmesi beklenemezse bir pazarlamacıdan da basın danışmanı olmaz. Ben geçenlerde sektörde bir sigorta şirketinde 7 aydır görev yapmış, bir tek sektör haberi yapan kişiyi tanıyan bir kurumsal iletişimciye rastladım. Medyadan tanıdığı bir kişiyle bile nasıl tanıştığını hatırlayamadı. Boşa kürek çekilmemeli Ne yazık ki bazı şirketler hala satın alınmış gazete sayfalarında haberlerini yayınlayanları “basın danışmanı” zannediyor. Tüccarlarla basın danışmanları ve kurumsal iletişimciler artık karıştı. Okunmayan haberler yapmak yerine, başka gazete sayfalarında sigorta tüketicisine nokta atışı yapmak varken bu organizasyon içinde olanlar sadece “Basında çıktım” demek için burada yer alıyorlar sanırım. Medya tarafında tehdit kabul edilemez Gelelim sektör basınına… Sigortamedia Yayın Grubu olarak tek hedefimiz var, o da sigorta bilincinin artırılması. Yeni sigortalıların sisteme girmesi için sigortacılığın doğru tanıtılması gerekir. Yaptığımız yayınlarla buna katkı sağladığımıza inanıyorum. Bu sektör yayınlarının da buna hizmet etmesi gerekmez mi? Fakat görüyoruz ki, artık sigorta medyası şirketler üzerinde bir tehdit unsuru olmuş durumda. Biri çıkıyor, yeni atanan genel müdürü “Benimle çalışmazsan sektörde kalamazsın” diye tehdit ediyor. Diğeri, başlığı ayrı, yazısı ayrı anlam taşıyan haberler yapıyor, taraflı haberleri kullanıyor fakat ilan alınca bir bakıyorsunuz haberleri kullanmamak bir yana neredeyse kullanılanları da kaldırıyor. Yurtdışındaki olumsuz haberleri, Türkiye’de olmuş gibiverip sonra ilan istemeye gidip “Vallahi biz haberle tehdit etmeyiz, yapanları da kınıyorum” diyerek alınganlık göstermeyenleri duyuyorum. İlan aldıktan sonra artık hiç o tür haber yapılmadığına da tüm sektör tanık oluyor. Çok üzücü bir durum. Bu arada, sektörde ışık görerek sektöre medya kanalıyla girenler de sırada. Tahmini sektör reklam pastası haberleri de yapan çok… Bunlar da sektör endüstrisinin tüm kuruluşlarına açık tehditlerini sürdürüyorlar. Sigortamedia’nın farklılığı Ben, 2014 ile birlikte medya sektöründe 34, sigorta sektöründe ise 10’uncu yılıma girdim. Gazetecilik etiğine dikkat ederek, ticaretini de birlikte idare ettiğim 5 yılı geride bıraktım. Bu iş ile 8- 10 kişiye istihdam sağlıyorum. İşimi doğru yapmaya çalışıyorum. Sigorta sektörünün ihtiyacını gördüğüm için tüketiciye yönelik yayımlar hazırlıyorum. Her ay dergilerimiz en az 50 bin kişi tarafından okunuyor. Geçtiğimiz yıl sadece Dijimecmua’da Hayatımız Sigortalı Dergisi 200 bine yakın kişi tarafından okunmuş. Sigorta medyası daha çok kuruluşu kaldırır, ama işini doğru yapanları tabii ki. Tehditle, aba altından sopa göstermek ile bu işler yapılmamalı. Çünkü işini doğru yapan yayın kuruluşları ayakta kalacak ve bir gün gelecek çok daha fazla aranacak ve takip edilecekler. Sigorta potansiyeli sadece şirketler için değil, biz yayın kuruluşları için de geçerli. Sektör, medyası ile birlikte büyüyecek…