Küresel enflasyon şirketlere fazla borçlanma olarak dönecek

Allianz Trade’in ABD ve Avrupalı şirketlerin yayımladığı son finansal sonuçlardan hareketle hazırladığı rapora göre, küresel çapta yükselen enflasyon ve tedarik zincirinde devam eden sıkıntılar şirketleri daha fazla nakit kullanmaya iterken borçluluk oranlarında da artışa neden olacak.

Allianz Trade’in ABD ve Avrupalı şirketlerin yayınladığı son finansal sonuçlardan yola çıkarak hazırladığı rapora göre, önümüzdeki dönemde ülkeleri, sektörleri ve şirketleri nakit sıkıntısı ve daha fazla borçlanma ihtiyacının bekliyor. Allianz Trade’in raporunda şirketlerin yıllık bazda gelir artışı bakımından daha iyi bir performans sergilemelerine rağmen kazançlarındaki kayıplara da dikkat çekiliyor. Diğer yandan raporda, enflasyon ve buna bağlı olarak artan faiz oranları, enerji krizi ile tedarik zincirinde devam eden sıkıntıların şirketler ve sektörler üzerinde yaratacağı etki de vurgulanıyor.

Parti sona eriyor

Allianz Trade’in “Pandemi sonrası başlayan parti sona eriyor” vurgusu ile yayınladığı raporda, ABD ve Avrupalı şirketlerin nakit pozisyonlarının hala yüksek olmakla birlikte gittikçe azaldığı, Avrupa’da şirketlerin toplam nakit pozisyonunun 2022’nin ikinci çeyreği itibarıyla 2019 yılı seviyesinin yüzde 30 üzerinde olduğu belirtildi. Rapora göre, ABD’de şirketlerin nakit pozisyonu 2019’un hala yüzde 50 üzerinde ancak çoğu firma nakit kullanımını artırmış durumda. Bunun nakit pozisyonlarında azalmaya neden olduğu belirtilen raporda, enflasyonist ortam nedeniyle işletme sermayesi gereksinimlerinin (İSG) arttığı vurgulandı. Raporda, artık ülkeler, sektörler ve şirketlerin farklı zorluklarla karşı karşıya olduğunun altı çizilirken enerji krizinin Avrupa’da elektrik, kâğıt, metaller, demiryolları, kimyasallar gibi enerji yoğun sektörler için büyük bir darbe olabileceği kaydedildi. Doların güçlenmesinin ABD’li ihracat yapan sektörlere zarar verebileceği belirtilen raporda isteğe bağlı harcamalar ve inşaatın risk altındaki sektörlerden olduğu aktarıldı. Rapora göre enerji sektörü de bir “süper kâr” vergisine maruz kalma riski nedeniyle baskı altında olsa da iyi gidişatını koruyacak.

Birçok sektör tehdit altında

Allianz Trade’in raporuna göre, artan faiz oranları en çok inşaat, havayolları, ulaşım, makine ve teçhizat sektörlerini tehdit ederken Avrupa’daki enerji krizinden en çok etkilenecek sektörler ise kâğıt, metal, kimya, demiryolu, telekom ve elektrik olarak öne çıkıyor.

Raporda doların güçlenmesinin elektronik, ev gereçleri, makine ve teçhizat, bilgisayar ve telekomünikasyon sektörlerini zorlayacağı belirtilirken ekonomik büyümenin yavaşlamasının perakende, inşaat, ev gereçleri, elektronik, tekstil, otomotiv, makine ve teçhizat sektörlerini risk altında bırakacağı, enerji dışı emtia fiyatlarındaki artışın sürmesinin ise tarımsal gıda, metal, otomotiv, makine ve teçhizat sektörlerini olumsuz etkileyeceği kaydedildi.

2022’de sektörler spesifik zorluklarla karşı karşıya 

Rapora ilişkin değerlendirmede bulunan Allianz Trade Türkiye CEO’su Ahmet Ali Bugay,“Çoğu şirket, bölge ve sektör; önce Covid-19 krizinden zarar gördü ve ardından ertelenen talebin artmasıyla fayda sağladı. Ancak, 2022’de sektörler artık çok daha spesifik zorluklarla karşı karşıya. Nakit ve borç pozisyonları farklı dinamiklere işaret ediyor. Ekonomik yavaşlama riski şirketler için kötü haber olsa da perakende, tekstil, inşaat gibi döngüsel sektörler daha fazla risk altında görünüyor. Avrupa’da enerji krizi, enerjiye erişim konusunda endişelenen şirketler için varoluşsal bir tehdit oluşturuyor. ABD’de ise giderleri artırabilecek ana tehdit, girdi maliyetleri. Benzer şekilde yükselen faiz oranları, inşaat ve havayolları gibi borç/özkaynak oranı yüksek olan sektörleri daha sert vurabilir. Doların güçlenmesi de çoğunlukla ABD’de ev gereçleri, makine ve teçhizat gibi ihracat yapan sektörler için zorlayıcı olacak.” diye konuştu.

Bugay, petrol ve gaz sektörünün siyasi baskılarla karşı karşıya kaldığını da söyleyerek “Petrol ve doğal gaz sektörü, Avrupa’da mali önlemleri finanse etmek için potansiyel olarak daha yüksek vergilerle karşılaşabilir. ABD’de de Biden yönetimi rafinaj kapasitesine yatırım yapılması konusunda sektöre yaptığı baskıları artırıyor. Avrupa’da enerji sektörü de muazzam bir baskı altında. Ancak enerji sektöründe yaşanacak büyük bir krizin sistem için yıkıcı etkileri olacağından dolayı bu sektör yoğun bir şekilde destekleniyor ve desteklenmeye de devam edecek.” dedi.

Riskler ve kırılgan sektörlerin özet tablosu