23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

'Kurdaki artış, sigorta sektörüne 1 milyar TL maliyet yükler'

ugurgulen_sigortali3Kur artışı kaynaklı hasar maliyetlerindeki artışın etkisinin ikinci çeyreğin başından itibaren sigorta sektörü üzerinde görülebileceğini belirten Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, “Eldeki mevcut bilgilere göre yaklaşık 1 milyar TL’lik maliyet artışı söz konusu olabilir” diyor.

Alp Süer / SİGORTALI

Türkiye’de 17 Aralık operasyonundan sonra siyasi tansiyonun artması ve yabancı sermaye çıkışına bağlı olarak finansal piyasalarda yaşanan dalgalanma, son günlerde biraz durulmuş gözüküyor. Ocak ayında 2.39 TL ile tarihi zirve seviyesini gören dolar, Merkez Bankası’nın faiz artırımı sonrasında yeniden 2.20 TL’nin altını gördü. Ortalığın biraz yatışmasıyla, şimdi tüm sektörlerdeki yetkililer bir durum değerlendirmesi yapıp, kurdaki artışın kendi sektörlerine faturasını hesaplamaya çalışıyor. Dolardaki yükseliş, kuşkusuz en başta dış ticaretle uğraşan ve dövizde açık pozisyonu olan şirketleri etkiledi. Ancak, söz konusu artışın sigorta sektörüne de yedek parça ve hasar maliyetlerini artırarak bir fatura yüklemesi kaçınılmaz.

SİGORTALI’nın bu ayki kapak konuğu, Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen. Gülen’le sigorta sektöründeki güncel gelişmeler ve Aksigorta ile ilgili olarak söyleştik. Söyleşimizin başında da Gülen’e, “Kur ve faizlerdeki artış, sektörü nasıl etkiler?” sorusunu yönelttik. Gülen, öncelikle 2011 yılında yaşandığı gibi döviz kurlarındaki hızlı artışın, yaklaşık 3-4 ay sonra sektörde hasar maliyetlerini artırdığına dikkat çekiyor. Buna paralel olarak, son aylardaki kur artışından kaynaklanan etkinin bu yıl ikinci çeyreğin başından itibaren sektör üzerinde görülebileceğini belirten Gülen, “Eldeki mevcut bilgilere göre sektörde yaklaşık 1 milyar TL’lik maliyet artışı söz konusu olabilir” diyor.

ugurgulen_sigortali2

Reasürans maliyetleri arttı

Uğur Gülen’in yaptığı hesaplamalara göre, sigorta sektörünün aslında dış ticaretle uğraşan birçok şirkette olduğu gibi döviz pozisyonundaki açığa bağlı bir kur riski yok. Ancak, sektör kur ve faizdeki değişimlerden de ciddi şekilde etkileniyor. Öncelikle, sektör reasürans korumasını ağırlıklı olarak Euro, dolar gibi yabancı para cinsinden aldığı için kurlardaki artış, sektörün reasürans maliyetlerini artırıyor. Sektörün aldığı koruma da ocak sonu itibarıyla 3 milyar Euro civarında. Sektörün söz konusu koruma için bu rakamın yüzde 2,5’u, yani 75 milyon Euro’luk bir ödeme yaptığı düşünülürse, kurdaki yüzde 20’lik bir artış, sektöre 15 milyon TL’lik bir maliyet artışı getirecek. Bu maliyetin küçük, ihmal edilebilir bir büyüklük olduğunu ifade eden Gülen’e göre, kur artışıyla ilgili en büyük risk, hasar maliyetleriyle ilgili. Bilindiği gibi sektörün prim üretiminin yüzde 50’si kasko ve trafikten oluşan “motor” sigortalarından geliyor.Buna karşılık sektördeki hasar ödemelerinin yüzde 50’sinden daha fazla kısmı da yine söz konusu sigortalardan kaynaklanıyor.

Aksigorta’nın hasar/prim oranı düşüyor

Yıl Motor (%) Motor dışı (%)
2009 87 44
2010 86 33
2011 81 37
2012 80 33
Kaynak: Aksigorta

Yedek parça maliyeti artar

Söz konusu branşın ortalama hasar/prim oranının yüzde 75 olduğu varsayılırsa, sektör her yıl 7.5 milyar TL bir hasar ödüyor. Hasarın da yüzde 60-65’i, yani yaklaşık 5 milyar TL’si yedek parça kaynaklı. Gülen, yüzde 20’lik kur artışından dolayı, yedek parça maliyetinin de bu oranda artması durumunda, sektör üzerinde 1 milyar TL’lik bir kur maliyeti etkisinin söz konusu olabileceğini söylüyor.

Gülen, faizlerdeki artışın ise sigorta sektörünün mali gelirlerini artırıcı bir etki yapacağını vurguluyor. Bu konuda Aksigorta’dan örnek veren Gülen, “Şirketin yaklaşık 1 milyar TL’lik nakit fazlası var; faizlerdeki her 1 puan artış, Aksigorta’nın kârlılığına 10 milyon TL bir etki yapıyor” diyor.

2013 yılında Aksigorta

Toplam prim üretimi (TL) 1.526.100.000
Dönem net kârı*(TL) 143.000.000
Teknik kâr*(TL) 64.600.000
Pazar payı (%) 7,32
*2013 yılı ilk 9 ay.Kaynak: TSB


Sonsuza kadar yağmur yağmaz

Gülen, Türkiye’de finansal piyasalarda yaşananlara karşın, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye bakışı konusunda oldukça pozitif düşünüyor. Dünyada likiditenin halen bol olduğuna dikkat çeken Gülen, “Bu para gidecek, büyüme potansiyeli yüksek ülke ve şirketler arıyor. Türkiye’de de sonsuza kadar yağmur yağacak değil. Bulutlar dağılmaya başladığında yani, ilk stabilizasyonu gördüklerinde yabancılar yeniden yatırım yapmaya başlayacak” değerlendirmesinde bulunuyor.

ugurgulen_sigortali1

Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB), geçen günlerde açıkladığı verilere göre, Türk sigorta sektörü 2013 yılında nominal olarak yüzde 22,21 büyüdü. Sektördeki büyüme ile ilgili olarak da düşüncelerini aldığımız Gülen, sektörün ilk altı ayda yaklaşık yüzde 25 büyüdüğünü hatırlatarak, büyüme hızının ikinci altı ayda ise gerilediğine dikkat çekiyor. Yılın ilk yarısındaki hızlı büyümede trafik (kara araçları sorumluluk) ve kaskodan (kara araçları) oluşan motor sigortalarında poliçe başına prim üretim artışının etkili olduğunu belirten Gülen, bu yılki beklentileriyle ilgili olarak şu görüşleri dile getiriyor: “Ocak ayı rakamları çok iyi değil. Otomobil satışlarında ciddi düşüş söz konusu. 2014’te geçen yıl olduğu gibi sektörde yüzde 20’lerin üzerinde büyüme göreceğimizi sanmıyorum. Bu yıl gayrisafi milli hasıladaki büyümenin yüzde 4, enflasyonun yüzde 8 olacağını varsayıp, bunun da üzerine yüzde 3-4 gibi sektörün kendi dinamikleri ile büyüyeceğini düşünürsek sektörün 2014’te nominal yüzde 15-16 gibi büyüyeceğini tahmin ediyorum.”

Aksigorta ile ilgili olarak da sorularımızı yanıtlayan Gülen’in verdiği bilgilere göre, Aksigorta’nın hayat dışı sektörde iki tane önceliği var: Birincisi; sürdürülebilir kârlı bir şirket olarak faaliyetlerini sürdürmek. İkincisi de müşteri ihtiyaçlarını karşılayacak doğru ürünler geliştirmek. Sürdürülebilir kârlılık stratejisine yönelik olarak da Aksigorta, motor branşına ağırlık vermek yerine motor ve motor dışı branşlarda dengeli büyümeyi tercih ediyor. Nitekim şirket geçen yıl motor dışında sektörün de üzerinde bir büyüme kaydetmiş.

Aksigorta’nın öz sermaye kârlılığı artıyor

Yıl Öz sermaye kârlılığı (%)
2009 5
2010 6
2011 9
2012 12
2013* 17
*İlk 9 ay.Kaynak: Aksigorta


Dağıtım kanalları bir elin parmakları gibi

Şirket, dengeli büyüme stratejisine paralel olarak dengeli dağıtım kanallarına sahip olmaya da büyük hassasiyet gösteriyor. Dağıtım kanallarının bir elin parmakları gibi olduğunu vurgulayan Uğur Gülen, “Bir insanın serçe parmağının yara aldığını düşünün; işte insan o zaman bu parmağının ne kadar önemli bir fonksiyona sahip olduğunu anlar. Bir sigorta şirketinin dağıtım kanalları da aynen böyle; her bir kanal sigorta şirketi için ayrı bir öneme sahip. Ne kadar çok olursa bir işi o kadar iyi becerme yetkinliği artar. Burada önemli olan, çoklu dağıtım kanallarını iyi yönetmeyi becerebilmek” diyor. İnternet, akıllı telefon gibi alternatif dağıtım kanallarının da önemine dikkat çeken Gülen, önümüzdeki 15-20 yıllık süreçte söz konusu dağıtım kanallarının sektördeki payının, üçte bir seviyelerine kadar çıkabileceği düşüncesinde.

Sektörde yeni fırsatlara açığız

İzlenen politikalar, Aksigorta’nın öz sermaye kârlılığı ve hisseleri borsada işlem gören şirketin, hisse senetlerinin performansına da olumlu yansımış. Aksigorta’nın, 2012’te yüzde 12 olan öz sermaye kârlılığı, 2013’te yüzde 17-18 seviyesine kadar yükselmiş. Keza, son bir yıllık süreçte, şirketin hisse senetlerinin performansı da BIST Endeksi’nin yüzde 60 üzerinde gerçekleşmiş.

Hisselerinin yüzde 28’lik bir kısmı halka açık olan Aksigorta’da eşit miktarda olmak üzere Sabancı Holding yüzde 36, yabancı ortak Ageas da yüzde 36’lık paya sahip buluyor. Uluslararası bir sigorta şirketi olan ve 180 yıldan daha fazla tarihi geçmişi olan Ageas, Türk sigorta sektörüne 2011’in Temmuz ayında Aksigorta’nın yüzde 31’lik hissesini satın alarak giriş yaptı. Ageas ile ortaklıktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Gülen, “Ageas ve Sabancı Holding, Türk sigorta sektöründe yeni şirket satın almayı düşünüyor mu?” sorumuza şu yanıtı veriyor: “Ageas, sermayesi çok güçlü bir şirket. Sabancı Holding de nakit olarak çok güçlü. Türkiye’de fırsat olursa bunu değerlendiririz. Ancak, satın alınacak şirketin, Aksigorta için mutlaka bir değer yaratması şart.”

Aksigorta’nın ortaklık yapısı

%
Sabancı Holding 36
Ageas 36
Halka açık 28


İlk üçte yer almak değil, sürdürülebilir kârlılık önemli

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen’in, Aksigorta’nın hedef ve stratejileriyle ilgili olarak yaptıkları açıklamalarda dikkatimizi çeken en önemli hususlardan bir tanesi hayat dışı (elementer) sektörde Aksigorta’nın yeri ile ilgili sözleriydi. Sektörde illaki ilk üçte olmak gibi bir hedeflerinin olmadığını vurgulayan Gülen, Aksigorta olarak önemli olanın, sürdürülebilir ve operasyonel kârlılık olduğunu söylüyor. Sektörde 4’üncü sırada yer alan Aksigorta ile üst sıralarda yer alan şirketler arasında 5-6 puanlık fark olduğunu ifade eden Gülen, “Bu farkın kapanması kolay değil. Ancak böyle bir kaygımız da yok. Bizim için önemli olan doğru ürünleri sunmak ve sürdürülebilir kârlılığı sağlamak” diye konuşuyor.

Sağlık sigortası ürünleri eczaneden bile satılabilir

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, bireylerin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik doğru ürünlerin müşterilere ulaştırılması konusunda gelecekte dağıtım kanallarının çeşitlendirilmesi gerektiği görüşünde. “Sözgelimi, sigorta ürünleri marketlerde, sağlık sigortası ürünleri eczanelerde bile satılabilir” diyen Gülen, Y kuşağı olarak adlandırılan yeni jenerasyonun ihtiyaçlarını karşılamak için farklı dağıtım kanallarının gerekli olduğunu savunuyor. Aksigorta, ürün yelpazesini genişletmek için teknolojinin nimetlerinden de büyük ölçüde yararlanıyor. Bu özellikle, seyahat sigortası satışlarında gözleniyor. Sözgelimi, havayoluyla seyahat etmeyi tercih eden ve Wings kartı olan bir birey, havaalanındaki Lounge’a girip, kartını okuttuğunda akıllı telefonuna “7-14 günlük seyahat sigortası yaptırmak ister misiniz?” mesajı geliyor. Birey, kabul ettiği takdirde Aksigorta’dan son derece makul primlerle kendisine seyahat sigortası satın alabiliyor.

Acenteler de yaşam risklerine bakıp bireylere reçete yazıyor

Gülen, alternatif dağıtım kanallarının önemini vurgulamakla birlikte Aksigorta olarak geleneksel dağıtım kanalı acentelere de büyük önem verdiklerine dikkat çekiyor. Acente mesleğinin, sözgelimi mali müşavirlik, hekimlik gibi uzmanlık ve profesyonellik gerektiren bir meslek olduğunu vurgulayan Gülen, şunları söylüyor: “Acenteleri de bireylerin yaşam risklerine bakıp onlara reçete yazıyor gibi düşünebiliriz. Bu nedenle acentelerin gelişmesine büyük önem veriyoruz. Aksigorta Acente Satış Akademisi, yılın 12 ayında her güne yayılan eğitim programları ile acentelerimizi eğitiyor.” 2013 yılı sonu itibarıyla Aksigorta’nın toplam dağıtım kanalları içinde acentelerin payı yüzde 60 seviyesinde iken, acente dışı kanallar içinde bankasürans yüzde 20, broker da yüzde 20’lik pay alıyor.

Emeklilik tarafını özlüyorum ama hayat dışı taraf da çok sofistike”

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, çalışma hayatına bankacı olarak başlamış; Aksigorta’dan önce Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) önde gelen şirketlerinden AvivaSA’da da uzun süre Genel Müdür Yardımcılığı görevinde bulunmuş. “Hayat ve emeklilik tarafını özlüyor musunuz? Keşke yine o tarafta olsaydım dediğiniz oluyor mu?” sorumuza Gülen şu yanıtı veriyor: “Emeklilik tarafını, oradaki dinamizmi tabii ki özlüyorum. Ancak, hayat dışı taraf dışarıdan bakıldığında köhne, dinamik değil gibi durmasına karşın aslında öyle değil. İçine girdiğinde görüyorsunuz ki burası da çok canlı. Hatta, emeklilikten ve bankacılıktan da daha canlı, daha sofistike. Rekabet çok yoğun. Sözgelimi, bir poliçe yazacağız, müşteriye bugün farklı, üç gün sonra farklı bir fiyat vermek zorunda kalıyoruz.”

Yemek yapmayı seviyor, ekmeğini bile evde yapıyor

Kapak röportajlarını yakından takip eden okurların da iyi bildikleri gibi her röportaj sırasında sigortacılar, SİGORTALI okurlarıyla kişisel özelliklerini ve birbirinden ilginç hobilerini paylaşıyor. Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen’in de en büyük hobisi yemek yapmak. Hatta Uğur Bey, değme aşçılara taş çıkartırcasına yemek yaptığını iddia ediyor. Ekmekten tutun, yoğurt, sucuk, pizza hatta şaraba kadar birçok şeyi evde yaptıklarını dile getiriyor Gülen. Yemek yapma dışında sporu da çok sevdiğini ifade eden Gülen, yürüyüş yapmak, tenis oynamak ve yüzmekten büyük keyif aldığını söylüyor. Oldukça dinamik ve meraklı bir insan olduğunu dile getiren Gülen, okumayı ve sürekli bir şeyler öğrenmeyi de sevdiğini sözlerine ekliyor.

Galatasaray, 2001 yılındaki futbolunu oynamaya başladı

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen’in, kendisini yakından tanıyanlar tarafından çok iyi bilinen bir yönü var: O da Galatasaray sevdası. Çocuklarıyla birlikte Galatasaray’ın İstanbul’daki her maçına gittiklerini belirten Gülen, takımın son haftalarda aldığı sonuçlardan dolayı da bir hayli memnun. “Fenerbahçe ile puan farkının kapanması konusunda ne düşünüyorsunuz? Galatasaray bu yıl şampiyon olur mu?” sorumuzu Gülen, “Kesin şampiyon olur. Galatasaray bu yıl artık 2000-2001 yılındaki şampiyon takıma yakın bir futbol oynuyor” şeklinde yanıtlıyor.

Aksigorta’daki tulumbayı Güngör Hoca eskiciden aldı

Aksigorta’nın Fındıklı’daki Genel Müdürlük binasının idare katındaki koridorda, binayı ziyaret eden konukların oldukça ilgisini çeken eski bir yangın söndürme tulumbası yer alıyor. Söz konusu tulumbayı, Milliyet Gazetesi yazarı Prof. Dr. Güngör Uras, Aksigorta’da Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptığı dönemde şirkete getirmiş. Konuyla ilgili düşüncelerini aldığımız Güngör Hoca, “O dönemlerde eski tarihi eserlere çok meraklıydım. Osmanlılar döneminde İstanbul’da yaygın söndürmek amacıyla kullanılan tulumbayı İstanbul’da bir eskiciden buldum; bunu onartıp çalışır vaziyete getirttim” diyor. Eskiden yangınları söndürmek için pistonlu tulumba kullanılırken, bu tulumbaları yangın yerine ulaştıran ve yangının söndürülmesi işinde çalışan gençlere tulumbacı, tulumba ve tulumbacılardan oluşan teşkilâta da tulumbacılık teşkilâtı adı verilirdi.

İş hayatına bankacı olarak başladı

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü bitiren Uğur Gülen, aynı bölümde yüksek lisansını tamamladı. 1991yılında çalışma hayatına başlayan Gülen; Interbank, Denizbank, Ak Internet, MNG Bank’ta çeşitli pozisyonlarda görev aldı. 2004-2009 yılları arasında Genel Müdür Yardımcısı olarak, Ak Emeklilik ve AvivaSA Emeklilik ve Hayat A.Ş.’de görev yaptı. Mayıs 2009’tan itibaren Aksigorta Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapıyor.

Milli Reasürans’ın tenis turnuvasında üç yıl önce birinci oldu

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, spor dalları içinde özellikle tenise karşı büyük ilgi duyuyor. Haftada 3-4 gün tenis oynadığını belirten ve tenis maçlarını izlemek için sık sık yurt dışına gittiğini ifade eden Gülen, son olarak 2013 Barclays ATP’de Novak Dkokovic- Stanislas Wavrinka arasında oynanan yarı final maçını izlemiş. Millî Reasürans tarafından bu yıl 27. Düzenlenecek geleneksel “Uluslararası Sigortacılar Tenis Turnuvası”nın önceki yıllardaki müsabakalarına da katılan Gülen, 2010 ve 2011’deki turnuvalarda birinciliğini kazandı.

Şikayeti olan müşteri, kaybedilmeye değil, kazanılmaya en yakındır

Uğur Gülen bir anısını da SİGORTALI okurları ile paylaştı: “Bir sabah elektronik posta kutumda, bir müşterimizin hasarı boyunca başından geçenleri yazdığı bir mesajını buldum. Müşterimiz, sonuca ulaştırılmayan hasarı ile ilgili olarak yönlendirilmeyi bekliyordu. Ben de ‘Sorununuz ile ilgilenip sizi bilgilendireceğim’ şeklinde bir mesajla yanıtladım kendisini. Ardından gerçekten müşterimizin basit olmakla ile birlikte bir şekilde çözülmeyen sorununu çözerek bilgi verdim. Aylar sonra, bir toplantı sırasında da müşteri memnuniyeti ile ilgili yaptığım bir konuşmada, şikâyeti olan müşterinin kaybedilmeye en yakın değil, aslında kazanılmaya en yakın müşteri olduğundan bahsederken, yaşadığım bu vakayı örnek verdim. Dinleyicilerden biri, bu olayı bildiğini, zira sorunu çözülen müşterimizin ne zaman sigorta konusu açılsa Aksigorta Genel Müdürü’nün kendisi ile nasıl ilgilenip, sorununu çözdüğünü anlattığını söyledi. Bu açıkçası benim her zaman inandığım müşteriyi tam olarak dinlemek, anlamak, karşılığında elinden gelenin en iyisini, hiçbir karşılık beklemeden yapmanın işimizin özü olduğunu bir kez daha hatırlatması açısından zihnimden hiç silinmeyen bir anımdır. ‘Müşteri Yılı’ olarak ilan ettiğimiz 2014’te, müşterilerimizi daha fazla odağa koyarak, Aksigorta ile çalışmaya başladıkları andan itibaren hasar yaşasın ya da yaşamasınlar tüm süreçlerde onlara olumlu deneyim yaşatacağız.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER